Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tebliğ Mazbatası”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davalıya yapılan tebligatın usulsüz olması nedeniyle davalının savunma hakkını kullanmasının engellendiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasına ilişkin yerel mahkeme kararının temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava dilekçesi ve duruşma gününün davalıya usulüne uygun tebliğ edilmediği, Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi ve Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesi hükümlerine aykırı olarak tebligat yapıldığı, bu nedenle davalının savunma hakkının kısıtlandığı ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yerel mahkeme kararının ve temyiz başvuru dilekçesinin davacıya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümleri uyarınca tebligatın usulüne uygun yapılmadığı, tebliğ mazbatasında bulunması gereken yasal unsurların eksik olduğu gözetilerek dosyanın, eksikliklerin giderilmesi ve davacıya usulüne uygun tebligat yapılması için yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibine yapılan itirazın kaldırılması davasında, yerel mahkemenin direnme kararına karşı yapılan temyiz incelemesinin eksik evrak nedeniyle yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sağlıklı bir temyiz incelemesi için icra takip dosyasının aslının ve ödeme emrinin tebliğ mazbatasının dosyada bulunması gerektiği, ancak dosyada bunların bulunmadığı ve bu eksikliklerin giderilmesinin sağlıklı bir inceleme için zorunlu olduğu gözetilerek, dosyanın eksikliklerin giderilmesi için yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca tebligat yapılabilmesi için, muhatabın adreste bulunmama sebebini beyan eden kişinin adının ve imzasının tebliğ evrakına yazılmasının gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. maddesi uyarınca, tebligat yapılacak kişinin adreste bulunmaması halinde, tebliğ memurunun adreste bulunmama sebebini araştırması, bu araştırmayı kimlerden yaptığı ve onların beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması gerektiği gözetilerek, bu hususlara uyulmadan yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasında, hasar gören malların bir kısmının davacıya teslim edildiğine ilişkin tutanağın içeriği ve bu malların bedellerinin tazminattan indirilip indirilmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun amacının tebligatın muhatabına en kısa sürede ulaşması ve bu hususun belgelenmesi olduğu, tebligatın usulüne uygun yapıldığının tebliğ mazbatası ile ispatlandığı, davalılar vekilinin tebliğ tarihinin yanlış olduğunu iddia etse de bunu ispatlayamadığı gözetilerek direnme kararına yönelik temyiz isteminin süresinde olmadığı gerekçesiyle ek karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: Şirkete yapılan ödeme emri tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat yapıldığında, tebliğ memurunun komşuya haber verme yükümlülüğünün devam ettiği, haber verilen komşunun isminin usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmesi gerektiği, somut olayda ise haber verilen komşunun isminin tebligat evrakına yazılmadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ödeme emrinin muhatap adreste bulunmadığı için aynı çatı altında oturduğu iddia edilen kayınbiraderine tebliğ edilmesi üzerine borçlunun tebliğin usulsüz olduğunu ileri sürerek şikayette bulunması.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 25. maddesi uyarınca, muhatap adreste bulunmadığında aynı konutta oturan kişilere tebligat yapılabilmesi için tebliğ memurunun, muhatabın hangi sebeple adreste bulunmadığını tespit edip tebliğ mazbatasına yazması gerektiği, bu tespitin yapılmadığı somut olayda tebliğin usulsüz olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Ortaklığın giderilmesi davasında davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebliğ mazbatasında tebliğ tarihinin bulunmaması halinde, UYAP kayıtlarından tespit edilen tebliğ tarihinin esas alınması gerektiği ve bu durumda davalı vekilinin istinaf başvurusunun süresinde olmadığı gözetilerek, istinaf dilekçesinin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mahkeme kararının bazı davalı ve davacı mirasçılarına Tebligat Kanunu'na uygun tebliğ edilip edilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bazı davalılara Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine aykırı olarak tebligat yapıldığı, bazı davalılara ve davacı mirasçılarına ise tebligat yapıldığına dair mazbatanın dosyada bulunmadığı gözetilerek, eksik tebligatların Tebligat Kanunu'na uygun olarak yapılmasının sağlanması ve kanun yolu sürelerinin beklenmesi için dosyanın yerel mahkemeye geri çevrilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamsız icra takibinde ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı ve tebliğ tarihinin düzeltilip düzeltilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddesi uyarınca tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın geçici olarak adreste bulunmamasının nedeninin tespit edilip tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun komşu, yönetici gibi kişilerden beyan alması gerektiği, somut olayda ise borçlunun tebliğ evrakında beyanı alındığı belirtilen kişinin komşusu olmadığını iddia etmesi üzerine, bu iddianın araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verildiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.