Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tedbir Nafakası”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Tedbir nafakası davasında hangi mahkemenin görevli olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: TMK'nın 177. ve 201. maddeleri uyarınca, tedbir nafakası davasında eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu ve davacının yerleşim yeri mahkemesinde dava açarak yetkisini kullandığı gözetilerek, Ergani 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olabilecek davalıdan kaynaklanan bir kusurun bulunup bulunmadığı ve hükmedilen tedbir nafakası miktarının uygunluğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası miktarının çocuğun ihtiyaçları, tarafların ekonomik durumları ve günün ekonomik koşulları gözetilerek hakkaniyete uygun miktarda belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile düşük miktarda nafakaya hükmedilmesi doğru görülmeyerek kararın bu yönü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında, tarafların kusur oranları, zinaya dayalı boşanma davasının ispatı, nafaka miktarı ve tazminat miktarının tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri uyarınca kadına hükmedilen maddi tazminat miktarının az olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının maddi tazminat yönünden bozulmasına, diğer yönlerden ise onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasının reddine ilişkin hükmün kesinleşmesi, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarı ve başlangıç tarihi ile davalı kadın yararına tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekip gerekmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının tedbir nafakası talebi hakkında İlk Derece Mahkemesi karar vermemişken Bölge Adliye Mahkemesinin bu talebin reddine karar verilmiş gibi değerlendirme yapmasının ve ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakasının başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerekirken ara karar tarihi olarak belirlenmesinin yanı sıra miktarının da düşük olmasının usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortak çocuk yararına tedbir nafakası ve davalı kadın yararına tedbir nafakası yönlerinden ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının da bu yönlerden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, tedbir nafakasına, maddi ve manevi tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceği ve miktarının tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, delillere, uygulanması gereken hukuk kurallarına, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kurallarına, kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, erkeğin davasının kabulünün şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile maddi ve manevi tazminatın miktarının uygun olup olmadığı hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kadının boşanma davası istinaf edilmeyerek kesinleştiğinden erkeğin boşanma davasının konusuz kaldığı ve yargılama giderlerinin haklılık durumuna göre belirlenmesi gerektiği, ayrıca hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının hakkaniyet ilkesine ve ilgili kanun maddelerine göre az olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kısmen bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölüm nedeniyle konusuz kalan boşanma davasında, sağ kalan eşin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olacak kusurlu davranışlarının bulunup bulunmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sağ kalan eşin, daha önce açılmış ve erkeğin kusurlu bulunduğu tedbir nafakası davasından önce meydana gelen ancak bu davada ileri sürülmeyen olaylara dayanılarak boşanma davası açılamayacağı ve bu olayların kadına kusur olarak yüklenemeyeceği gerekçesiyle kusursuz olduğuna karar verilmesinin hatalı olduğu, davada ileri sürülen olayların ve delillerin değerlendirilerek kusurun belirlenmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında erkeğin boşanma talebinin reddine, kadının talebinin kabulüne ve erkeğin tam kusurlu sayılmasına ilişkin kararın temyiz incelemesinde, boşanma kararının yanı sıra hükmedilen tazminat miktarı ve reddedilen tedbir nafakası talebinin uygunluğu tartışması.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Kanun'un 169, 185/3 ve 186/1. maddeleri uyarınca hakimin boşanma davası devam ederken eşlerin geçimini sağlamak için tedbir nafakasına hükmetme yükümlülüğü bulunduğu ve davacı kadının ekonomik durumunun da gözetilerek tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tedbir nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, velayet, tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası koşullarının oluşup oluşmadığı ve miktarlarının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller, uygulanabilir hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile dosyadaki tüm belgeler birlikte değerlendirilerek, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı erkeğin açtığı boşanma davasında, davalı kadından kaynaklanan kusurlu bir davranış olup olmadığı, boşanmaya karar verilip verilmeyeceği ve tedbir nafakasına hükmedilip hükmedilmeyeceği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve tarafların savunmaları değerlendirildiğinde, evlilik birliğinin temelden sarsılmasında davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, davalı kadına isnat edilebilecek bir kusur bulunmadığı ve tedbir nafakası şartlarının oluştuğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasında kusur belirlenmesi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ve maddi-manevi tazminat miktarları ile erkeğin manevi tazminat talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların iddia ve savunmaları, deliller, uygulanması gereken hukuk kuralları, hukuki ilişkinin nitelendirilmesi, dava şartları, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.