Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Tefecilik”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Mal alımı karşılığında verildiği iddia edilen çeklerin ödenmemesi nedeniyle davacı tarafından açılan alacak davasında, davacının iyiniyetli üçüncü kişi olup olmadığı ve çeklere dayalı alacağın varlığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinin tefecilik suçundan verilen mahkûmiyet kararının maddi vakıa yönünden hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte olması ve davacının mal alımı karşılığında çekleri aldığına dair iddiasını ispatlayamaması değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından taşınmaz üzerine konulan ipotek bedelinin gerçek borç miktarından fazla olduğu iddiasıyla ipoteğin fekki istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının tefecilik suçundan yargılandığı ceza dosyasındaki deliller, davalı vekilinin cevap dilekçesindeki beyanları ve diğer tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davacının davalıya 60.000 TL borçlu olduğunun tespitine ve bu bedelin depo edilmesi kaydıyla ipoteğin fekkine karar verilmesi, karar ilam harcının eksik hesaplanması nedeniyle düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacıların, davalıların tefecilik faaliyeti kapsamında kendilerinden fazla para aldıkları iddiasıyla fazla ödemenin iadesini talep etmelerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, davalılardan aldıkları borç miktarını aşan bir ödeme yaptıklarını kanıtlayamadıkları, ceza davasındaki tefecilik suçundan mahkumiyet kararının tek başına fazla ödeme yapıldığını ispatlamadığı ve bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki delillerin de bu yönde olmadığı gözetilerek, istinaf mahkemesinin davacıların talebini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tefecilik suçundan hüküm giyen davalıya ödenen faizin iadesi talebinin reddedilmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tefecilik suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararının kesin delil hükmünde olduğu ve bu kapsamda davacının faiz adı altında ödediği miktarın yasal faiz oranını aşan kısmını talep edebileceği gözetilerek, davanın reddine ilişkin istinaf kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalıdan tefecilik yoluyla aldığı borcu fazlasıyla ödediğini iddia ederek, fazla ödediği miktarın faiziyle tahsilini istediği alacak davasının reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakkında tefecilik suçundan açılan ceza davasında verilen mahkumiyet kararının, hukuk mahkemesini olayların tespitinde bağlayıcı nitelikte olduğu ve bu kararın dosya kapsamına göre değerlendirilerek Türk Borçlar Kanunu'nun 26. ve 27. maddeleri kapsamında incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya ödendiği iddia edilen faiz miktarının yasal faiz oranını aşıp aşmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın daha önceki bozma kararında belirtilen hususları, özellikle de ceza dosyası ve bilirkişi incelemesi yoluyla yasal faiz oranını aşan faiz ödemelerinin tespitini yapmadan karar vermesi usuli kazanılmış hak ihlali oluşturduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir tapu iptali ve tescil davasının ardından, davacı tarafından tefecilik suçundan dolayı yargılamanın iadesi talep edilmesi uyuşmazlığına ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakkında verilen tefecilik mahkumiyet kararının HMK m.375'te sayılan yargılamanın iadesi sebeplerini oluşturmadığı, kesinleşen tapu iptali ve tescil davasında davalılar yönünden yargılamanın iadesi talep edilebilecek bir hüküm de bulunmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasında yapılan inançlı işleme konu taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakkında tefecilik suçundan verilen mahkûmiyet kararı ve tanık beyanlarıyla inançlı işlem iddiasının kanıtlandığı, davalıya yapılan satış işleminin tefecilik kapsamında yapıldığı, iyi niyetli üçüncü kişi konumunda bulunmayan davalı eşinin TMK’nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı ve davacının borcunu ödediği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnançlı işlem iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında, ceza mahkemesinin tefecilik suçundan mahkumiyet kararı vermesinin hukuk mahkemesini bağlayıp bağlamadığı ve davacının borç miktarını depo etmesi koşuluyla tapu iptali ve tescilinin mümkün olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza mahkemesinin tefecilik suçundan vermiş olduğu mahkumiyet kararının kesinleşmiş olması ve Türk Borçlar Kanunu'nun 74. maddesi uyarınca hukuk mahkemesini bağlayıcı nitelikte olması, ayrıca davacının borç miktarını mahkeme veznesine depo etmiş olması gözetilerek, yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından inançlı işlem iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, ceza mahkemesinde tefecilik suçlamasıyla açılan davanın sonucunun beklenip beklenmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hukuk mahkemelerinin ceza mahkemelerince verilen beraat kararları ile bağlı olmamasına rağmen, ceza davasında saptanıp kesinleşen maddi olguların hukuk mahkemelerini bağlayacağı ve ceza mahkemesinde görülen tefecilik davasının sonucunun beklenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalı eşinin tefecilik ve tehdit yoluyla taşınmazını devrine zorladığı iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay'ın kararı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemelerin, davalı eşinin tefecilik ve tehdit suçlarından mahkum olması, taşınmazın değerinin çok altında bir bedelle devredilmesi ve tanık beyanları gibi hususları değerlendirerek davacının korkutma nedeniyle taşınmazını devrettiği sonucuna varmasının hukuka uygun olduğu gözetilerek, davalının temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Korkutma (ikrah) nedeniyle tapu iptali ve tescil davasından feragat edildikten sonra feragatin geçerliliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının feragatinin korkutma ve baskı altında yapıldığı, bu nedenle iradesinin sakat olduğu ve feragat beyanının geçersiz olduğunun tespiti üzerine, davalıların tehdit ve tefecilik yoluyla taşınmazları devraldığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.