Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ticari Satım”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Ayıplı biçerdöver satışı nedeniyle, alıcının öncelikle ayıpsız misliyle değişim, olmadığı takdirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ile ayıp nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafın onarım hakkını kullanmasına rağmen, ayıplı parçanın yenisiyle değil kaynak yapılarak onarılması nedeniyle, davacının ayıp oranında bedel indirimi talebinin kabulü gerektiği değerlendirilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticari amaçla satın alınan ayıplı aracın, satıcıya karşı açılan yenisiyle değiştirme davasında, uygulanacak zamanaşımı süresinin tespiti ve davanın bu süre içerisinde açılıp açılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: BK’nın 207/1. maddesi uyarınca, satıcının, garanti belgesinde iki yıllık garanti süresi öngörmesi halinde bu süre içinde ayıba karşı tekeffülde bulunduğunun kabulü gerektiği ve davanın da bu süre içerisinde açılmış olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tacirler arasında yapılan ticari satımda, alıcının ayıplı mal sebebiyle açtığı tazminat davasında, ayıp ihbarının süresinde ve usulüne uygun yapılıp yapılmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan 6762 sayılı TTK'nun 20/3. maddesi uyarınca ayıp ihbarının noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü mektup yahut telgrafla yapılması gerektiği, davacının ayıp ihbarını kanıtlayacak geçerli delil sunamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında gerçekleşen ticari satıma konu makinelerin ayıplı olması nedeniyle açılan davada, Türk Borçlar Kanunu'nun 231. maddesinde öngörülen iki yıllık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı satıcının, ayıplı makineleri değiştirmek suretiyle ayıbı kabul etmesi ve sürekli servis hizmeti vererek ağır kusurlu davranması nedeniyle, Türk Borçlar Kanunu'nun 225/1. maddesi uyarınca iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı gözetilerek, davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığı kabul edilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya verilen çek ve ödemelerin avans niteliğinde olup olmadığı ve davalının bu tutarları iade etme yükümlülüğü bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk Derece Mahkemesinin, Yargıtay'ın bozma ilamına uygun olarak verdiği hükümde, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması ve davacının alacağının bir kısmını ispatlamış olması gözetilerek, davalının takibe itirazının kısmen iptaline ve davacının ispatladığı kısmi alacağın tahsiline karar verilmesi onanmıştır. - Uyuşmazlık: Satın alınan tohum fidelerinin ayıplı olup olmadığı ve bu ayıptan kaynaklanan zararın tazmini.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme kararında belirtilen ve Yargıtay ilamında benimsenen gerekçeler, 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesinde sayılan karar düzeltme hallerinden hiçbirini içermediği gözetilerek taraf vekillerinin karar düzeltme istemlerinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıya teslim edildiği iddia edilen mallara ilişkin fatura bedelinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından icra takibine konu fatura içeriği malların davalıya teslim edildiğinin ispatlanamaması ve ilk derece mahkemesinin delilleri takdiri ve hukuk kurallarını olaya uygulamasında bir isabetsizlik görülmemesi gözetilerek, istinaf başvurusunun esastan reddine dair bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya çeltik ilaçlama makinesi alımı için ödenen paranın, makinenin teslim edilmemesi sebebiyle iadesi talebine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taraflar arasında sözleşme bulunmamasına rağmen tanık beyanları ve dekontlarla ödemelerin yapıldığı, davalının makineyi teslim etmediği ve davacının sözleşmeden dönerek ödediği bedeli geri isteme hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, Yargıtay ise vekalet ücreti ve harcın hesaplanmasında dava tarihi yerine karar tarihi kurunun kullanılması nedeniyle yapılan yanlışlığın düzeltilmesi gerektiğini belirterek mahkeme kararını düzelttirip onamıştır. - Uyuşmazlık: Ticari satım sözleşmesine konu aracın ayıplı olması nedeniyle alıcının aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Aracın teslimden sonra ortaya çıkan ayıpların üretimden kaynaklandığı, ayıpların giderilemeyeceği ve araçtan beklenen faydanın sağlanamadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesinin aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine ilişkin kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması ve Yargıtay tarafından da bu kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart ve katkı bedelinin, sözleşmenin tarafı davalı şirketten ve kefilden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kefile rücu için asıl borçlunun temerrüde düşmesi ve ihtar edilmesi şartının, dava açılmasıyla gerçekleştiği ve ayrıca davalı şirketin ödeme güçlüğüne ilişkin delil bulunmadığı gözetilerek, kefile yönelik davanın reddine, davalı şirkete yönelik davanın ise kabulüne ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.