Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Trafik Güvenliği”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Belediye sınırları içerisindeki hemzemin geçitte davacı tarafından vekaletsiz olarak yapılan bekçilik hizmetinin bedelinin davalı belediyeden tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin, sınırları içerisindeki yolların trafik düzeni ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğu ve bu yükümlülük kapsamında hemzemin geçitlerde bekçilik hizmetini sağlaması gerektiği, davacının vekaletsiz iş görme hükümleri uyarınca yaptığı masrafları talep edebileceği gözetilerek, davalı belediyenin sorumluluğuna hükmeden Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı belediyenin sorumluluğunda olan hemzemin geçitte bekçilik hizmetini yerine getirmemesi sebebiyle davacının vekaletsiz iş görme hükümlerine dayanarak yaptığı masrafları talep etmesi üzerine çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hemzemin geçitte bekçilik hizmeti vermekle yükümlü olan davalı belediyenin bu görevi ihmal etmesi ve davacının bu hizmeti vekaletsiz iş görme hükümlerine göre yerine getirmesi nedeniyle yaptığı masrafları talep etmesinin yerinde olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekaletsiz iş görme hükümlerine dayanılarak, demiryolu hemzemin geçitlerinde verilen bekçilik hizmet bedellerinin davalı belediyeden tahsili istenmektedir.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyelerin trafik güvenliğini sağlama görevi ve davalı büyükşehir belediyesinin hemzemin geçitlerinin bulunduğu alanın sorumluluğunun devredildiği tarih gözetilerek, davacının vekaletsiz iş görme hükümlerine göre ödediği bekçilik hizmet bedellerini davalı belediyeden talep etmesinin haklı olduğu değerlendirilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın eyleminin kasten öldürme suçunu mu yoksa taksirle öldürme suçunu mu oluşturduğu ve haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın maktulü traktörle ezerek ölümüne sebebiyet vermesinde öldürme kastının bulunduğu, maktulden sanığa veya yakınlarına yönelik haksız bir söz veya davranışın olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin sanığı kasten öldürme suçundan mahkumiyetine ilişkin kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tek taraflı trafik kazasında sürücünün ölümü halinde, destekten yoksun kalan yakınlarının araç sigortacısına karşı açtığı tazminat davasında uygulanacak zamanaşımı süresinin Karayolları Trafik Kanunu'nun 109. maddesindeki 2 yıllık süre mi yoksa Türk Ceza Kanunu'nun 66. maddesinde öngörülen ceza zamanaşımı süresi mi olduğu hususundaki uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücünün kusurlu eyleminin Türk Ceza Kanunu'nun 179/2. maddesinde düzenlenen "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunu oluşturduğu, bu suçla ilgili ceza davasının 8 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu ve Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/2. maddesi uyarınca bu sürenin tazminat davası için de geçerli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tek taraflı ve sürücünün tam kusuru ile meydana gelen trafik kazasında ölen sürücünün yakınlarının, aracın trafik sigortacısı şirketten destekten yoksun kalma tazminatı talebinde zamanaşımı süresinin Türk Ceza Kanunu'na mı yoksa Karayolları Trafik Kanunu'nun 109. maddesine mi tabi olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücünün tam kusurlu olduğu tek taraflı trafik kazasında ölümünün, Türk Ceza Kanunu'nun 179/2. maddesinde düzenlenen "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunu oluşturduğu ve Karayolları Trafik Kanunu'nun 109/2. maddesi uyarınca ceza zamanaşımının uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tek taraflı ve sürücünün tam kusuru ile meydana gelen trafik kazalarında ölen sürücünün yakınlarının, aracın trafik sigortacısı olan şirketten destekten yoksun kalma tazminatı istemesi halinde uygulanacak zamanaşımı süresinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücünün tam kusuruyla ölüme sebebiyet verdiği tek taraflı trafik kazalarında dahi, fiilin Türk Ceza Kanunu'nun 179/2. maddesinde düzenlenen "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunu oluşturduğu, dolayısıyla 2918 sayılı KTK'nın 109/2. maddesi uyarınca ceza zamanaşımının uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kamu kurumunun yol çalışması sırasında gerekli önlemleri almaması nedeniyle meydana gelen araç hasarının tazmini istemine ilişkin davanın, adli yargı yerinde mi yoksa idari yargı yerinde mi görüleceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarenin, yol yapım ve onarımı sırasında trafik güvenliği bakımından gerekli önlemleri almaması nedeniyle meydana gelen araç hasarının tazmini talebi, Karayolları Trafik Kanunu'nun motorlu araç işleteninin sorumluluğunu düzenleyen hükümlerine değil, idarenin trafik güvenliği ve düzeni sağlama görevini kusurlu olarak ifa etmesi iddiasına dayanmakta olup, idari eylem ve işlemlerden doğan uyuşmazlıkların idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tek taraflı ve sürücünün tam kusuru ile meydana gelen trafik kazasında ölen sürücünün yakınlarının, aracın trafik sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinde ceza zamanaşımı süresinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Desteğin tam kusurlu hareketiyle ölümüyle sonuçlanan trafik kazasının, 5237 sayılı TCK'nın 179/2. maddesinde düzenlenen "trafik güvenliğini tehlikeye sokma" suçunu oluşturduğu ve bu suçla ilgili ceza davasının sekiz yıllık zamanaşımı süresine tabi olması, 2918 sayılı KTK'nın 109/2. maddesi uyarınca maddi tazminat davası için de geçerli olduğundan, davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sürücü belgesi geçici olarak geri alınmış olan bir sürücünün kullandığı aracın karıştığı kazada, kasko sigorta şirketinin ödediği hasar bedelini istirdat yoluyla geri isteyebilme hakkının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sürücü belgesinin geçici olarak geri alınmasının, sürücüyü karayolu trafiğinde potansiyel bir tehlike olarak nitelendirdiği ve bu durumun kasko sigortası genel şartları kapsamında teminat dışı bir hal oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı TCDD ile dava dışı alt işverenler arasında hemzemin geçit bekçiliği hizmet alımı konulu sözleşmeler çerçevesinde geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulup kurulmadığı, aradaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacı işçinin fark ücret ve ilave tediye alacaklarına hak kazanıp kazanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hemzemin geçitlerin bakımı, işletilmesi ve güvenlik önlemlerinin sağlanması işinin davalının asıl işi olmayıp yardımcı iş niteliğinde olduğu, davalı ile alt işverenler arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulduğu, yapılan işin önem ve niteliği ile teknik şartname hükümleri dikkate alındığında muvazaa olmadığı, yardımcı işlerin bölünerek alt işverene verilmesinde mevzuatta bir engel bulunmadığı ve farklı hemzemin geçitlerde aynı nitelikteki işte çalışan TCDD işçilerinin olmasının asıl işveren-alt işveren ilişkisini kanuna aykırı veya muvazaalı hale getirmeyeceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.