Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Usulsüz Kamulaştırma”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Usulsüz kamulaştırma nedeniyle idare adına tescil edilen taşınmaza ilişkin açılan kamulaştırmasız el atma davasında, taşınmazın değerinin hangi tarih esas alınarak belirleneceği ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ek 3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararları ve Yargıtay içtihatları gözetilerek, usulsüz kamulaştırma sebebiyle açılan davada taşınmazın değerinin dava tarihi itibarıyla belirlenmesi gerektiği ve davalı idarece yapılan emsal değerlendirmesine göre hükmedilen bedelin ödenmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin belirlenmesinde, dava tarihi mi yoksa tescil tarihi mi esas alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Ek Madde 3’ünün birinci fıkrasının üçüncü cümlesi ve Geçici 17. maddesi uyarınca usulsüz kamulaştırmalarda, bedelin taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih esas alınarak belirleneceği ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının bu durumu değiştirmeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacıya ödenmesi istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma işleminin davacının murislerine karşı usulsüzce yapıldığı, davacıya veya murislerine bedel ödenmediği, 2942 sayılı Kanun'un Ek 3. maddesi uyarınca taşınmazın bedelinin tespitinde dava tarihi esas alınarak değerlendirilmesinin ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının derdest davaya uygulanmasının gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin davada, Anayasa Mahkemesinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Ek 3. maddesine ilişkin iptal kararının uygulanması ve Yargıtay’ın önceki bozma kararına rağmen dava tarihi itibarıyla değer tespiti yapılıp yapılamayacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın bozma kararına uyulması gerektiği ilkesinin istisnası olarak Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının öncelikle uygulanması, her davanın açıldığı tarihteki mevzuata göre çözümlenmesi ve önceki bozma kararında dava tarihi itibarıyla değer tespiti yapılması gerektiğinin belirtilmiş olması gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespitinde, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ek 3. maddesinin derdest davalara uygulanıp uygulanmayacağı ve bedelin hangi tarih esas alınarak hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kanun'un ek 3. maddesinin derdest davalara uygulanmasına ilişkin geçici 15. maddenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olması, ancak geçici 17. maddenin yürürlükte kalması ve usulsüz kamulaştırmalarda bedel tespiti için ek 3. maddenin uygulanmasını öngörmesi nedeniyle, bedelin dava tarihi yerine taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih esas alınarak hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Usulsüz kamulaştırma nedeniyle açılan tazminat davasında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı ve tebligatın geçerliliği.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kanun'un geçici 15. maddesinin ikinci fıkrasındaki "ek 3 üncü madde hükmü uygulanarak" ibaresinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olmasına rağmen, davanın usulsüz kamulaştırmaya ilişkin olması ve geçici 17. maddenin yürürlükte olması sebebiyle Ek 3. maddenin uygulanması gerektiği, ayrıca tebligatın Tebligat Kanunu'na uygun yapıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı mirasçıları ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve ödenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 3. maddesinin 1. fıkrasının 3. cümlesi ve Geçici 17. maddesi gereğince, usulsüz kamulaştırma hallerinde de bedel tespitinde taşınmazın idare adına tescil edildiği tarihteki değeri üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının bu durumu kapsamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Usulsüz kamulaştırma nedeniyle idare adına tescil edilen taşınmaz için açılan bedel davasında, taşınmazın değerinin hangi tarihteki rayiçleri üzerinden hesaplanması gerektiği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 3. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından kısmen iptal edilmesi ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri gözetilerek, taşınmaza fiilen el konulduğu tarihteki rayiçler üzerinden hesaplama yapılması gerektiğinden, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve ödenmesi istemine ilişkin davada, bedelin hangi tarihteki rayiç değer üzerinden hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ek 3. maddesi ve geçici 17. maddesi uyarınca, usulsüz kamulaştırma işlemlerine konu taşınmazlarda bedel tespitinde, taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih esas alınarak belirlenecek bedelin, karar tarihi itibarıyla güncellenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Usulsüz kamulaştırma nedeniyle idarece el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacıya ödenmesi talebine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun geçici 15. maddesindeki “ek 3. madde hükmü uygulanarak” ibaresinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve usulsüz kamulaştırmalarda bedel tespitine ilişkin geçici 17. maddenin yürürlükte olması nedeniyle, taşınmazın bedelinin dava tarihindeki değeri üzerinden değil, idare adına tescil tarihi itibariyle değerlendirilerek TÜİK verileriyle güncellenmesi gerektiği gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Usulsüz kamulaştırma işlemine rağmen idare adına tescil edilmiş taşınmaz için açılan kamulaştırmasız el atma davasında, tazminat bedelinin hesaplanma tarihi ve yöntemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 3. maddesi ve Geçici 17. maddesi uyarınca, Anayasa Mahkemesinin iptal kararları da gözetilerek usulsüz kamulaştırmalarda taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih esas alınarak bedelin hesaplanması gerektiği, ayrıca tescil dosyası, ödeme belgeleri ve vekaletnameye ilişkin eksikliklerin giderilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı idarece taşınmazın usulüne uygun olarak kamulaştırıldığı iddia edilmiş ise de, mahkemece kamulaştırmaya ilişkin dayanak belgeler ve maliklerin tescile muvafakat ettiklerine dair belgelerin getirtilerek taşınmazın usulüne uygun kamulaştırılıp kamulaştırılmadığı araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.