Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vakıf Evladı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Vakıf evladı olan davacının, vakfa ait olduğu iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve vakıf adına tescilini talep etmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mülga 2762 sayılı Vakıflar Kanunu ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu hükümleri uyarınca, icareteynli ve mukataalı taşınmazların mülkiyetinin, mutasarrıfın mirasçılarının bulunmaması veya taviz bedelinin ödenmesi gibi belirli durumlarda vakfa geçeceği, somut olayda ise mutasarrıfın mirasçılarının mevcut olduğu ve 2762 sayılı Kanun ile taviz bedeli karşılığında mirasçıların mülkiyet hakkını kazandıkları gözetilerek yerel mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Mazbut vakfın evlatları tarafından açılan intifa hakkının tespiti ve tahsili davasında, yetkili mahkemenin vakfın kurulduğu yer mahkemesi mi yoksa Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün bulunduğu yer mahkemesi mi olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Vakfın, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından niyabeten idare edilmesinin, vakfın tüzel kişiliğinin ortadan kalktığı ve mal varlığının Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne geçtiği anlamına gelmediği, dolayısıyla yetkili mahkemenin vakfın kurulduğu yer mahkemesi olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vakıf evladının, vakıflar idaresince eksik ödendiğini iddia ettiği galle alacağının tespiti ve tahsili istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: 6111 sayılı Kanun'un 208. maddesi ile 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 7. maddesine eklenen hükümlerin yargılaması devam eden davaya uygulanacağı, ancak intifa haklarına ilişkin taleplerin 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olmasının vakfın amacına ve vakıflar hukukunun ruhuna aykırı olduğu, galle fazlası alacağının hesaplanmasında vakfın dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık malvarlığı, gelir ve giderlerinin gözetilmesi gerektiği ve mahkemece alınan bilirkişi raporunun Vakıflar İdaresi'nce tek taraflı olarak gönderilen ödeme belgeleri esas alınarak düzenlendiğinden denetime elverişli olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, Ertuğrul Gazi Vakfı'nın evladı olduğunun tespiti davasında, daha önce diğer vakıf evlatlıklarına ilişkin kesinleşmiş kararların ve veraset ilamının, davacı ile vakfeden arasında soybağının ispatı için yeterli olup olmadığı hususunda Yargıtay dairesi ile yerel mahkeme arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, vakıf senedi bulunmayan Ertuğrul Gazi Vakfı'nın evladı olduğunu ispatlayamaması, vakıf evladı olsa dahi talep edebileceği bir menfaatin bulunmaması, davada hukuki yararının olmadığı ve önceki kesinleşmiş kararların bu vakıf için kesin hüküm oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hasımsız olarak açılan vakıf evladı olduğunun tespitine ilişkin davada, yargılama aşamasında yasal hasımların davaya dahil edilmesiyle taraf teşkilinin usulüne uygun sağlanıp sağlanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıf evladı olduğunun tespitine ilişkin davanın çekişmeli yargı kapsamında olduğu ve davanın hasımsız açılmasının HMK 124. madde kapsamında kabul edilebilir bir yanılgı olarak değerlendirilerek, yargılama aşamasında yasal hasımların davaya dahil edilmesiyle taraf teşkilinin usulüne uygun şekilde sağlandığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesinin, Özel Daire'nin bozma ilamına karşı verdiği direnme kararının yeni bir hüküm niteliğinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin, Özel Daire bozma kararına karşı verdiği direnme kararında, daha önceki kararında bulunmayan ve Özel Daire denetiminden geçmemiş yeni bir gerekçeye dayanarak hüküm kurması nedeniyle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu kabul edilerek, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların mazbut vakıftan galle fazlasına müstehak vakıf evladı olup olmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararından sonra Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden görüş alarak yeni bir delile dayanması ve ilk kararının gerekçesini değiştirmesi nedeniyle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetilerek, dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kayserili Hacı Ahmet Paşa Vakfı'nın vakıf evlatlarının 2008 ve 2009 yıllarına ait galle fazlası alacaklarının tespiti ve tahsili davasında, 6111 sayılı Kanun ile değişik 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 7. maddesindeki intifa haklarına ilişkin hükümlerin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıf evlatlarının galle fazlası alacaklarının, 6111 sayılı Kanun ile değişik 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 7. maddesi uyarınca, mahkeme kararının kesinleştiği tarihten itibaren beş yıllık süre ve vakfın son beş yıldaki malvarlığı, gelirleri ve giderleri ile sınırlı olarak hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespiti davasında, davacıların galleye müstehak olmadıklarının tespiti halinde sadece vakıf evladı olduklarının tespitine karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıf evladı olup olmadığının tespiti için açılacak davaların tespit davası niteliğinde olduğu, davacıların vakıf kurucusunun soyundan geldiğinin sabit olması ve galleden yararlanmak için vakfiyedeki koşulların oluşmadığı belirlenmiş olsa dahi bu kişilerin vakfeden ile soybağı tespit edilerek vakıf evladı oldukları belirlenmişse davacının vakıf evladı olduğunun tespitinde hukuki yararının bulunduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacıların, vakfın gelir fazlasından (galle fazlası) faydalanmaya müstahak vakıf evladı olup olmadıklarının tespiti istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacılar ile vakıf arasında daha önce ilamlı evlatlık bağı kurulduğu ve davacıların vakfeden ile olan soybağının ve vakfiye şartlarını taşıyıp taşımadıklarının tespitinin, galle fazlasından faydalanmaya müstahak vakıf evladı olup olmadıklarını belirlemede tek başına yeterli olduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Galle fazlasına müstahak vakıf evladı olduğunun tespiti davasında, temyiz dilekçesinin süresinde verilmemesi nedeniyle reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Temyiz dilekçesinin yasal süresi geçtikten sonra verilmesi ve davacı vekilinin ileri sürdüğü mazeretin HMK m. 95'te düzenlenen eski hale getirme koşullarını oluşturmaması gözetilerek, temyiz dilekçesinin HMK m. 366/1, 352/1-c uyarınca reddine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.