Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Vakıf Malları”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Davacının, 6292 sayılı Kanun uyarınca satışı yapılmış taşınmazın mülkiyetinin vakfa ait olduğunu iddia ederek tapu kaydının iptali ve vakıf adına tescil isteminde bulunması üzerine, davacının dava açma ehliyetinin (aktif husumet) olup olmadığı hususunda uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Vakıf malları ile ilgili davalarda dava açma yetkisinin Vakıflar Genel Müdürlüğü'nde olduğu, davacının taviz bedeli hakkının bulunmasının dava açma ehliyetini vermeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vekilinin, ilk derece mahkemesi kararının kendisine usulüne uygun tebliğ edilmediği iddiasıyla yaptığı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilinin gerekçeli kararı istinaf kanun yoluna başvurma süresi içinde elektronik ortamda görüntülediği ve harçları yatırdığı tespit edilerek, karardan fiilen haberdar olduğu ve süresinde istinaf başvurusunda bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu vakıf adına tescil edilen taşınmazların zilyetlik yoluyla iktisap edilip edilmediği hususunda tapu iptali ve tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazların hayrat vakfı niteliğinde olmadığı, davacılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu ve vakıf mallarının zilyetlikle kazanımını yasaklayan 903 sayılı Kanun’un yürürlüğünden önce 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki şartların gerçekleştiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı vakfın, davalı belediye adına kayıtlı taşınmazın vakfa ait olduğunu ve yolsuz tescille davalı adına kaydedildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ve kendi adına tescilini talep etmesi üzerine, taşınmazın mülkiyetinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın davacı vakfa ait olup olmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmadan, taşınmaz üzerindeki şerh, 1936 beyannamesindeki bilgiler ve davacı vakfın isim değişikliği gibi hususlar gözetilerek, HMK'nın 353/1-b.1. maddesi uyarınca, davacı lehine verilen tapu iptali ve tescil kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından taşınmazın mülkiyetinin vakfa ait olduğunun kabul edilmesine rağmen, taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tescil edilmesi nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, taşınmazın imar planında trafo alanı olarak görünmesinin tapu kaydının iptaline engel olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar planında trafo alanı olarak görünmesinin tek başına tapu kaydının iptali ve tesciline engel teşkil etmeyeceği ve davacının 5737 sayılı Kanun'un geçici 7 ve 11. maddelerindeki koşulları sağladığı gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu vakıf adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetlik iddiasına dayanarak açtığı tapu iptali ve tescil davasının kabulü.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, taşınmazlarda vakıf mallarının zilyetlikle kazanımını yasaklayan 903 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce 20 yıl süreyle malik sıfatıyla, nizasız, fasılasız ve aralıksız zilyetliğini ispat etmesi ve davalı vakfın hayrat vakfı niteliğinde olmayıp taşınmazların zilyetlikle iktisap edilebilir nitelikte bulunması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine tarafından gaipliğine karar verilen kişinin mirasçısı sıfatıyla Hazine adına tescil edilen taşınmazın, Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından resen vakfa tescil edilmesi üzerine Hazine'nin açtığı tapu iptal ve tescil davasında, taşınmazın vakıf malı olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın, korunması gerekli kültür varlığı olması ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunu'nun 30. maddesi ile Vakıflar Yönetmeliği'nin 178. maddesi uyarınca vakfa tescilinin hukuka uygun olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi zilyetliğe dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, davacıların zilyetlik iddiasının dayandığı miras yoluyla intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı hükümlerinin uygulanabilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacıların zilyetlikle iktisap koşullarını ispatlayamadıkları gerekçesiyle 138 ada 7 parsel ve 140 ada 16 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine, 160 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise önceki onama kararı gereği karar verilmesine yer olmadığına dair hükmünün, usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz itirazlarının reddiyle onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi vakıf tapusuna dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında, Hazine'nin kadastro tespitine itirazının değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacı vakfın dayandığı tapu kaydı ile davalı Hazine'nin dayandığı kadastro tespitinin kapsam ve sınırlarını, ilgili tüm kayıtlar, haritalar ve bilirkişi incelemesiyle belirlemeden eksik inceleme yapması ve Hazine'nin mesaha artırımına ilişkin davada taraf olup olmadığını araştırmaması bozmayı gerektirmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu davalı vakıf adına tescil edilen taşınmazın zilyetlik yoluyla iktisap edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın, hayrat vakfı niteliğinde olmayan bir vakfa ait olduğu ve vakıf mallarının zilyetlikle kazanımını yasaklayan ilk düzenleme olan 903 sayılı Kanun'un yürürlüğünden önce davacı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğu değerlendirilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu vakıf adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların hayrat vakfına ait olmadığı, davacının zilyetliğe dayalı iktisabını engelleyen bir yasal düzenlemenin 903 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemde bulunmadığı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesindeki şartların davacı yararına oluştuğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu vakıf adına tescil edilen taşınmazlar üzerinde davacının zilyetlikle iktisap iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı vakfın hayrat vakfı niteliğinde olmayıp taşınmazların zilyetlikle iktisap edilebilir nitelikte olduğu, davacının 903 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önceki tarihte taşınmazlar üzerinde zilyetlikle iktisap şartlarını sağladığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.