Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Yönetim Kayyımı”Anahtar Kelimeler
- Uyuşmazlık: Kimliği tespit edilemeyen ve mal varlığının bulunduğu yer dışında ikamet etmeyen bir kişiye yönetim kayyımı atanması davasında hangi mahkemenin görevli olduğuna ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yönetim kayyımı atanması davalarında yetkili mahkemenin, 4721 sayılı TMK'nın 430/2. maddesi uyarınca malvarlığının büyük bölümünün bulunduğu yer mahkemesi olduğu gözetilerek, taşınmazların bulunduğu yer mahkemesi olan Şiran Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kayyım atanması istemine ilişkin davada görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Medeni Kanunu'nun 430/2. maddesi uyarınca yönetim kayyımı atanmasında yetkili mahkemenin malvarlığının büyük bölümünün yönetildiği veya temsil edilen kimsenin payına düşen malların bulunduğu yer mahkemesi olduğu gözetilerek, kayyım atanması istenen taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin görevli ve yetkili mahkeme olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine tarafından gaip olan kişinin mallarına kayyım atanması talebiyle açılan davada, atanacak kayyımın türü ve temyiz süresine ilişkin yerel mahkeme kararının hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3561 Sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun'un 2/1. maddesi gereğince Hazine'nin hak ve menfaati söz konusu olduğunda yönetim kayyımı atanması gerekirken, yerel mahkemece TMK'nın 427. maddesi uyarınca temsil kayyımı atanmasının hatalı olduğu ve davacının temyiz dilekçesinin süresinde olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Uzun süredir ulaşılamayan kişinin mal varlığı üzerinde kayyım atanması talebinde bulunulan davada, atanacak kayyımın temsil kayyımı mı yoksa yönetim kayyımı mı olması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanun'un 2. maddesi uyarınca, Hazinenin hak ve menfaatinin bulunduğu durumlarda yönetim kayyımı atanması gerekirken, mahkemece temsil kayyımı atanması hatalı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vakıf arazisi üzerindeki icare hakkı sahiplerinin gaipliği nedeniyle taşınmazın vakfa tescili istemine ilişkin davada, davalının usulüne uygun temsil edilip edilmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İstanbul Defterdarlığının ortaklığın giderilmesi davası için atanan temsil kayyımının, tapu iptali ve tescil davasında davalı olarak gösterilmesinin hatalı olduğu, gaiplerin yönetim kayyımı bulunması halinde kayyımın, aksi halde atanacak temsil kayyımının huzurunda yargılamaya devam edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Gaiplik nedeniyle hazine adına tescil davası açma ehliyetinin davacı tarafta bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının Türk Medeni Kanunu'nun 426. maddesi uyarınca atanan "Temsil Kayyımı" sıfatıyla, 427. maddedeki "Yönetim Kayyımı" gibi gaiplik nedeniyle tescil davası açma ehliyetine sahip olmadığı gözetilerek, mahkemenin taraf sıfatı yokluğundan davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gaiplik ve tapu iptali-tescil davasında, davalı için atanan kayyımın temsil kayyımı mı yoksa yönetim kayyımı mı olduğu ve bu durumun gaiplik kararı verilmesi üzerindeki etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece atanan kayyımın temsil kayyımı olduğu, TMK 588. maddesi uyarınca gaiplik kararı verilebilmesi için ise malvarlığının yönetim kayyımı tarafından on yıl süreyle yönetilmiş olması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gaiplik kararının verilmesi için gereken yasal şartların oluşup oluşmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece atanan kayyımın temsil kayyımı olduğu, gaiplik için aranan on yıllık yönetim kayyımı şartının gerçekleşmediği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gaipliğine karar verilen kişinin paylı mülkiyete konu taşınmazdaki payının Hazine'ye tescili talebiyle açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin kararın temyizen incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı defterdarlığın gaip kişi için ortaklığın giderilmesi davasında temsil kayyımı olarak atandığı, 3561 sayılı Yasanın öngördüğü anlamda yönetim kayyımı olarak atanmadığı gözetilerek, Hazine adına tescil talebinin reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gaipliğine karar verilen kişiler adına atanan kayyıma ait satış bedellerinin Hazineye irat kaydına karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Gaip kişiler için atanan kayyımın, Türk Medeni Kanunu'nun 588. maddesinde düzenlenen ve Hazineye irat kaydı için aranan on yıllık yönetim kayyımlığı değil, temsil kayyımlığı olması gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazları reddedilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gaipliğine karar verilmesi istenen kişinin taşınmaz hissesinin satış bedelinin Hazine'ye irat kaydedilmesi talebinin reddi üzerine açılan temyiz davasıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza yönelik resmi bir yönetim kayyımı atanmadığı, sadece ortaklığın giderilmesi davasında hissedarı temsil etmek üzere kayyım atandığı, bu nedenle gaiplik şartlarının oluşmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Gaipliğine karar verilen kişinin hissedarı olduğu taşınmazın satış bedelinin Hazineye devri talebinin reddi üzerine açılan temyiz davasıdır.
Gerekçe ve Sonuç: Kayyımın, gaip kişiyi ortaklığın giderilmesi davasında temsil etmek üzere atanan temsil kayyımı niteliğinde olması ve taşınmaza yönelik on yıllık resmi yönetim kayyımı atanması gibi gaiplik şartlarının oluşmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.