Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çifte Vatandaşlık”
- Uyuşmazlık: Çifte vatandaşlığı bulunan ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından çıkan kısıtlı adayı hakkında açılan vesayet davasında görevli ve yetkili mahkemenin hangisi olduğuna ilişkin yargı yolu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kısıtlı adayının davanın açıldığı tarihte Antalya'da ikamet ettiği ve TMK m. 411 uyarınca vesayet işlerinde yetkili mahkemenin kısıtlının yerleşim yeri mahkemesi olduğu gözetilerek yargı yerinin Antalya 4. Sulh Hukuk Mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanan kadının, kocasının soyadını kullanmaya devam etmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta hukuken korunan bir menfaatini ispatlayamaması ve davalı erkeğin de buna muvafakat etmemesi gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tarafların yurt dışında yaptıkları evliliğin Türk hukukunda geçerli olup olmadığı ve bu evlilik tarihinin katkı payı alacağı hesabında dikkate alınıp alınmayacağı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı ülkede yetkili makamlar huzurunda yapılan ve o ülke hukukuna göre geçerli olan evliliğin, Türk Medeni Kanunu hükümlerine aykırı olmaması ve butlanla batıl olmayı gerektiren bir sebep bulunmaması kaydıyla geçerli olduğu ve Türk nüfus siciline tescil edilmemiş olmasının evliliğin geçerliliğine etki etmediği gözetilerek, mahkemenin aksine direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çifte vatandaş olan murisin terekesinin tespiti davasında, miras bırakanın son yerleşim yeri yurtdışında olması sebebiyle hangi mahkemenin görevli olduğu hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın son yerleşim yerinin Hollanda olduğu ve nüfus kayıtlarında da yerleşim yerinin Hollanda olarak göründüğü, ayrıca uzun yıllardır Hollanda'da yaşadığının tespit edilmesi nedeniyle, tereke tespiti davasında yetkili mahkemenin, TMK m. 19/1 ve m. 589 uyarınca Zile Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İzinle Türk vatandaşlığından çıkan davacının yurtdışında geçen süreleri borçlanarak yaşlılık aylığı bağlanması talebinde, yurda kesin dönüş şartının aranıp aranmayacağı ve nasıl değerlendirileceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İzinle Türk vatandaşlığından çıkanların yaşlılık aylığı talebinde Türk vatandaşı olma şartı aranmadığı, yurda kesin dönüş şartının ise salt fiziki dönüş olarak değil, yurtdışındaki çalışmalarının sona ermesi ve ikamete dayalı sosyal sigorta veya sosyal yardım ödeneği almaması olarak değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını sonradan kazanan davalının, ilk evliliği devam ederken yaptığı ikinci evliliğin Türk Medeni Kanunu'nun 145/1. maddesi uyarınca iptal edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Evliliğin geçerliliği ve Türk kamu düzenine aykırılığı konusunun 4787 sayılı Kanun uyarınca aile mahkemesinin görev alanına girdiği ve asliye hukuk mahkemesinin HMK md. 1 uyarınca bu konuda yetkisiz olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin evliliği iptal kararına yönelik bölge adliye mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Çifte vatandaş olan mirasbırakanın Türkiye'deki son yerleşim yeri tespit edilemediği için vasiyetnamenin hangi sulh hukuk mahkemesi tarafından açılacağına ilişkin yetki uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın Türkiye'de yerleşik olduğu son yerin İstanbul/Şişli olduğu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 19. ve 596. maddeleri gözetilerek, vasiyetnamenin açılması yetkisinin İstanbul 19. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Almanya'da verilmiş bir vesayet kararının Türkiye'de tanınması ve tenfizi talebine karşı yapılan istinaf üzerine, kararın tenfiz edilebilirliği ve davaya müdahil olma talebinin kabulünün yerindeliği.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme kararının tanınması şartlarının oluştuğu, ancak vesayet kararının tenfizinin Türk hukuk sistemine uygun olmadığı, vesayet makamının Türk hukukuna göre karar vermesi gerektiği ve davaya müdahil olma talebinin kabulünün yerinde olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yurt dışında geçen çalışmaların Türkiye'de sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilebilmesi için 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanmanın gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Türkiye ile Almanya arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’nin 29. maddesinin 4. fıkrası hükmü uyarınca, yurt dışında çalışmaya başlanılan tarihin Türkiye’de sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü için borçlanma şartı öngörülmediğinden ve Anayasa’nın 90. maddesi gereği uluslararası sözleşmelerin iç hukuka üstünlüğü ilkesi gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Doğumla Türk vatandaşı olup sonradan Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından çıkan davacının, vatandaşlıktan çıkmadan önce Almanya'da geçen çalışma sürelerini 3201 sayılı Kanun uyarınca borçlanıp borçlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 29. maddesi ile 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 28. maddesi uyarınca, Türk vatandaşlığından izinle çıkanların sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış haklarının saklı tutulduğu ve bu hakların kullanımında Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam edecekleri gözetilerek, 3201 sayılı Kanun'un uygulama yönetmeliğinin borçlanma tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aramasına rağmen, davacının Türk vatandaşı olarak yurtdışında çalıştığı süreleri borçlanabileceği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vekâleten yapılan taşınmaz satışının vekalet görevinin kötüye kullanılması yoluyla yapıldığı iddiasıyla açılan tapu iptal ve tescil davasında, vekalet verenin iradesinin sakatlanması ile vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenlerinin birlikte değerlendirilmesi ve sonradan edinen kişinin iyiniyetinin değerlendirilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Vekâlet verenin iradesinin sakatlanmasının vekalet görevinin kötüye kullanılması kapsamında değerlendirilmesi, sonradan maliki olan kişinin akrabalık ilişkisi nedeniyle iyiniyetli sayılamayacağı ve vekalet görevinin kötüye kullanıldığının tanık beyanları ve dosya kapsamıyla sabit olması gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.