Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çocuk Hükümlü”
- Uyuşmazlık: Ceza infaz kurumunda hükümlü bulunan sanığın, telefon görüşmesi sırasında görevli memura yönelik hakaret suçunun, telefon dinlemesinden elde edilen kayıtlar ile ispatlanıp ispatlanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Cezaevlerinde yapılan telefon dinlemelerinin CMK 135'teki koruma tedbiri kapsamında değerlendirilemeyeceği, 5275 sayılı Kanun'un 66. maddesi gereğince cezaevinde tutulmanın doğal bir sonucu olarak elde edildiğinden yasal bir delil niteliği taşıdığı ve bu delillerin kullanılmasının yasaklanmasına dair bir düzenleme de bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin mahkumiyet hükmü onanmıştır. - Uyuşmazlık: Açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin reddedilmesi üzerine yapılan itirazın reddine ilişkin kararın hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Hükümlünün 18 yaşından küçükken işlediği suçlar nedeniyle çocuk eğitimevinde kalmaması ve iki kez açık ceza infaz kurumundan firar etmesi nedeniyle Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliği'nin 7. maddesinden yararlanamayacağı, şartla tahliye tarihinden sonra kesinleşen cezaları bakımından ise diğer şartların varlığı halinde açık ceza infaz kurumuna ayrılmasının mümkün olduğu, bu hususların infaz hakimliğince değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek kanun yararına bozma isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, cezaevinde hükümlü bulunan anne ile çocuklar arasında kişisel ilişkinin nasıl düzenleneceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Cezaevinde hükümlü bulunan anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki tesisi için, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ve ilgili yönetmelik hükümleri gözetilerek, açık görüş imkanı da değerlendirilmek suretiyle cezaevi koşulları çerçevesinde mümkün olan en uygun düzenlemenin yapılması gerekirken, yeterince araştırma yapılmadan kişisel ilişkinin belirlenmesi hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında velayeti anneye verilen çocuk ile hükümlü baba arasında kişisel ilişki tesis edilip edilmeyeceği, şekli ve giderlerinin kim tarafından karşılanacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun yaşı, babasının hükümlü olması, çocuğun görüşme isteğinin bulunmaması gibi hususlar gözetilmeden ve cezaevi koşullarına uygun kişisel ilişki tesisi için yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına dair Yargıtay hükmüne uyulmaması nedeniyle temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükümlünün ailesiyle hafta sonu telefon görüşmesi yapma talebinin cezaevi idaresi tarafından reddedilmesi üzerine yapılan şikayetin infaz hakimliği tarafından kabul edilmesi ve bu karara yapılan itirazın reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza infaz kurumunun, hükümlünün çocuklarıyla görüşme talebini, çocukların okul saatleri ve kurum güvenliği gibi hususları değerlendirmeden reddetmesinin hukuka aykırı olduğu, infaz hakimliğinin ise bu hususları gözeterek hükümlü lehine verdiği kararın yerinde olduğu gözetilerek, kanun yararına bozma istemi reddedilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, tutuklu yakınını başka bir cezaevine nakletmesi karşılığında rüşvet aldığı iddiasıyla yargılandığı davada, beraat kararının temyiz edilmesi üzerine, Adalet Bakanlığının davaya katılma ve temyiz hakkının bulunup bulunmadığı, cezaevindeki telefon görüşmelerinin hukuka uygun delil olup olmadığı ve sanığın beraatinin yerinde olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Adalet Bakanlığının rüşvet suçundan davaya katılma ve temyiz hakkı olmadığı, cezaevindeki telefon görüşme kayıtlarının hukuka uygun delil olduğu ve sanığın tutuklunun naklinde usulsüzlük yapmadığı, aracı piyasa değerine yakın bir fiyata aldığı ve rüşvet suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hükümlünün çocuğuyla hafta sonu telefon görüşmesi talebinin ceza infaz kurumu tarafından reddedilmesi üzerine yapılan şikayetin reddine ilişkin itirazın reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İdareye tanınan takdir hakkının, hükümlünün çocuğuyla görüşme hakkının özünü ortadan kaldıracak şekilde kullanılamayacağı, ceza infaz kurumunun uygun gün ve saat tespiti için araştırma yapmaması ve görüşme talebini hukuka aykırı şekilde reddetmesinin, infaz hakimliği ve ağır ceza mahkemesince de hatalı şekilde onanmasının hukuka aykırı olduğu gözetilerek, ağır ceza mahkemesi kararının kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükümlü baba ile çocuklar arasında belirlenen kişisel ilişki düzenlemesinin, çocukların üstün yararına uygunluğu ve bu ilişkinin kaldırılması veya sınırlandırılması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı babanın hükümlü olması dışında çocuklarla kişisel ilişkisinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını gerektirecek bir durum olmadığı ve mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davacı vekilinin temyiz talebi reddedilerek bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, velayeti anneye verilen çocuk ile cezaevinde bulunan baba arasında kişisel ilişki tesisine ilişkin düzenlemede hukuka uygunluk bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişisel ilişki düzenlenirken infazda zorluk ve tereddüt oluşturmayacak şekilde açıkça başlangıç ve bitiş günleri ve saatleri gösterilerek düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi kararının hukuka uygun olmadığı gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Cezaevinde hükümlü bulunan babanın çocuklarıyla kişisel ilişki kurma düzenlemesinin nasıl olması gerektiği.
Gerekçe ve Sonuç: Cezaevinde bulunan babanın çocuklarıyla kişisel ilişki kurma hakkının, cezaevi idaresinin belirleyeceği gün ve saatlerle sınırlandırılmayıp, ilgili mevzuat ve cezaevinin imkanları çerçevesinde çocukların eğitimlerine engel olmayacak şekilde somut gün ve saatlerin belirlenmesi gerektiği gözetilerek, kişisel ilişki tesisi yönünden mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüye posta yoluyla gönderilen dergilerin, hediye olarak kabul edilip edilemeyeceği ve hükümlüye teslim edilip edilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin yalnızca kitap ve giyim eşyası dışında hediye kabul edemeyeceği, süreli yayınlardan yararlanmak için abonelik veya kurum aracılığıyla satın alma yoluna başvurmaları gerektiği, şikayete konu dergilerin hediye kapsamında değerlendirilemeyeceği ve mahkemelerce toplatma kararı olup olmadığı araştırılmadan hükümlüye verilmemesi yönündeki ceza infaz kurumu kararının iptaline ilişkin yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu gözetilerek, anılan karar kanun yararına bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hükümlünün kaçması suçundan mahkum olan sanıkların eylemlerini birlikte gerçekleştirip gerçekleştirmedikleri ve bu nedenle TCK'nun 292/3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların birlikte hareket ettiklerine ve eylemlerini müşterek fail olarak gerçekleştirdiklerine dair yeterli delil bulunmadığı, yalnızca bir sanığın kaçtığını görüp diğerinin de ani bir kararla kaçmış olması TCK 292/3’te düzenlenen birlikte işleme halini oluşturmadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının ve Özel Daire onama kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.