Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Çocukların Yüksek Yararı”
- Uyuşmazlık: Velayeti annede olan çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı gözetilerek ve velayeti annede bulunan çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesinde çocuğun yüksek yararının bulunduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, maddi ve manevi tazminat miktarları ile velayeti kendisinde bulunmayan baba ile çocuk arasında düzenlenen kişisel ilişki süresinin çocuğun yüksek yararına uygunluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Baba'nın alkol ve uyuşturucu bağımlılığı olduğu ve bu durumun çocuğun yüksek yararına uygun kişisel ilişki tesisine engel teşkil ettiği, ayrıca hükmedilen maddi-manevi tazminat miktarlarının da düşük olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat ve kişisel ilişki süresi yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İştirak nafakası miktarının artırılması ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasında, babanın her hafta sonu çocukla kişisel ilişki kurmasının çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı ve nafaka miktarının artırılıp artırılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Her hafta sonu kurulan kişisel ilişkinin velayet sahibi anneyi tüm hafta sonları eve bağımlı hale getireceği, yer ve ortamı değişen çocuğun yüksek yararına olmadığı, ayın belirli hafta sonlarını içerecek şekilde kişisel ilişki kurulmasının çocuğun yüksek yararına daha uygun olduğu ve hükmedilen iştirak nafakası miktarının çocuğun ihtiyaçları ve aradan geçen zaman dikkate alındığında uygun olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kişisel ilişki düzenlemesi yönünden onanmasına, nafaka artışına ilişkin kısmının ise miktar itibariyle temyiz incelemesi dışında kaldığından reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Çocuğun biyolojik babası olduğunu yargılama sırasında öğrenen babanın, evlat edinmede rızasının aranıp aranmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Biyolojik babanın, çocuğa karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmediği ve çocuğun üstün yararının evlat edinilmesinde daha ağır bastığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin kapsam ve süresinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk ile baba arasında kurulan mevcut kişisel ilişkinin çocuğun yüksek yararına, babalık duygularının tatminine ve çocuğun gelişimi için yetersiz olduğu gözetilerek, mahkeme kararının düzeltilerek babanın çocukla her ayın birinci ve üçüncü hafta sonu, dini bayramlar, temmuz ayı ve sömestr tatili boyunca daha uzun süreli kişisel ilişki kurmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların kusur oranları, maddi ve manevi tazminat talepleri ile çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları, bu durumda eşit kusurlu eş yararına maddi ve manevi tazminata hükmedilemeyeceği, ayrıca çocuğun yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarının az olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, erkek yararına maddi-manevi tazminata hükmedilmesi ve iştirak nafakası miktarı yönlerinden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişki süresinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş ancak yaz tatilinde görüş günlerinin başlangıç ve bitiş saatlerinin belirtilmemesi infazda tereddüt yaratacağı gerekçesiyle mahkeme kararının bu hususta düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin şeklinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı annenin, babanın çocuğa yönelik eylemleri nedeniyle uzaklaştırma kararı alındığını ve çocuğun huzurunun tehlikede olduğunu ileri sürmesine rağmen, bu iddiaların ispatlanamaması ve dosya kapsamına göre çocuğun yüksek yararına uygun kişisel ilişki tesisi gözetilerek bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Velayet hakkına sahip annenin, çocuğun soyadının kendi kızlık soyadı ile değiştirilmesi talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Çocuğun üstün yararı gözetilerek, annenin velayet hakkına sahip olması, babanın çocuğa ilgi göstermemesi ve çocuğun okul gibi sosyal ortamlarda farklı soyadı nedeniyle sorun yaşaması nedeniyle annenin kızlık soyadının çocuğun soyadı olarak değiştirilmesinde çocuğun üstün yararının bulunduğu değerlendirilerek, yerel mahkemenin reddine ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında velayet, nafaka ve tazminat hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Annenin yaşam tarzının çocukların üstün yararına aykırı olduğunun anlaşılması gözetilerek, velayet düzenlemesi yönünden yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında velayet düzenlemesinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve çocuğun gelişimsel gereksinimleri değerlendirilerek, velayetin annede bırakılmasının çocuğun yüksek menfaatine daha uygun olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Baba ile çocuk arasında kurulan kişisel ilişki ve süresinin çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Dosya kapsamındaki deliller, çocuğun beyanları ve sosyal inceleme raporu birlikte değerlendirildiğinde, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasının çocuğun yüksek yararına aykırı olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.