Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ödeme Yerine Alacakların Devri”
- Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle Hazineye karşı açılan tazminat davasında, hacizli alacaklıların icra mahkemesinden aldıkları yetkiyle 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi ve 2004 sayılı Kanun'un 120/2. maddesi uyarınca dava açıp açamayacakları.
Gerekçe ve Sonuç: Hacizli alacaklının, borçlusunun tapu iptali nedeniyle Hazine'ye karşı açacağı tazminat davası niteliğindeki alacağının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 120/2. maddesi kapsamında "ödeme yerine alacakların devri" hükümlerine tabi olup olmadığı ve bu kapsamda dava açılabilmesi için diğer alacaklıların muvafakatinin gerekliliğinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın katılanlara, mağdurlara ve şikayetçilere yönelik eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı ve TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile katılanlar, şikayetçiler ve mağdurlar arasında hukuken geçerli bir sözleşme ilişkisi kurulduğu, sanığın bu sözleşme sonucu oluşan güvene bağlı olarak emaneten bırakılan altın ve paralar üzerinde tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu, sanığın bu yetkiyi kötüye kullanarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunup iş yerindeki tüm altınları ve paraları alarak ortadan kaybolduğu ve bu eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, ayrıca ele geçirilen altınların kolluk tarafından yapılan tahkikat sonucu elde edilmiş olması ve sanığın pişmanlığını gösterir bir irade ortaya koymaması nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamu kurumuna ait hastanede alt işverenler nezdinde çalışan işçinin, hizmet süresinde ara verme olması nedeniyle kıdem tazminatının hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin aynı kamu kurumuna ait hastanede farklı alt işverenler nezdinde çalıştığı ve hizmet süresinde yaklaşık on aylık bir ara vermenin bulunduğu, bu ara verme nedeniyle alt işverenler arasında iş yeri devri olmadığı, davalı alt işverenlerin kesintiden önceki süreye ilişkin kıdem tazminatından sorumlu tutulamayacağı ve bu döneme ilişkin kıdem tazminatı alacağının zamanaşımına uğradığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir şirkette göreve başlamasının istenmesi üzerine iş sözleşmesini feshederek kıdem tazminatı talep etmesi üzerine, feshin haklı olup olmadığı ve kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya yapılan tebligatın iş sözleşmesinin devri niteliğinde olduğu, davacının bu devre rıza göstermediği ve dolayısıyla iş sözleşmesinin feshinin işverenin haksız feshi sayılacağı, bu nedenle de davacının kıdem tazminatına hak kazanacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından yargılama sırasında dava konusu taşınmazın bedelinin temlik edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın devrine ilişkin kuralların kanunla belirlendiği ve tapu iptali ve tescil davalarında davacının dava konusu taşınmazdaki mülkiyetini veya ayni hakkını alacağın devri yoluyla devredemeyeceği, bedele ilişkin temlikin ise mümkün olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacak, gecikme cezası ve teminat çeklerinin iadesi taleplerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, yargı çevresi dışında bulunan ve teknik inceleme gerektiren ayıp ve eksik işlere ilişkin olarak, yerinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırmak için talimat yoluyla yetkili mahkemeye başvurulması gerekirken, HMK'nın 197. ve 288/1. maddelerine aykırı bir şekilde bilirkişilere doğrudan yerinde inceleme yetkisi verilmesi ve ayrıca davacının KDV hariç talep ettiği alacağa ilişkin hükümde KDV hariç ibaresine yer verilmemesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu sigorta şirketinden olan alacağın devrinin iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Alacağın devrinin yazılı olarak ve yeminli tercüman huzurunda yapıldığı, davacının iradesinin fesada uğratıldığına dair iddiasını ispatlayamadığı ve alacağın devrinde karşı edim zorunluluğu bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Faktoring yoluyla ciro edilen çekle ilgili açılan menfi tespit davasında, çekteki alacağın bir mal satışına dayanıp dayanmadığı ve faktoring şirketinin çeki yönetmeliğe uygun şekilde iktisap edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Çekteki alacağın mal satışına dayandığını gösteren fatura, iskonto ön ödeme belgesi ve alacak bildirim formu gibi belgelerin varlığı ve faktoring sözleşmesi ile devir işleminin ödeme yasağı kararından önce yapılmış olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı EÜAŞ ile alt işverenler arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve işyeri devrinin işçilik alacaklarına etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ'a özgü yasal düzenlemeler ve alt işverenlik ilişkisi gözetilerek, ihale sözleşmelerinin ve şartnamelerinin incelenmesi, işin niteliğinin belirlenmesi ve davacının yaptığı işin kapsamının tespiti gerektiği, ayrıca işyeri devri hükümleri gereğince davalı EÜAŞ'ın kıdem tazminatından devre kadar olan süreyle ve o tarihteki ücretle sınırlı sorumlu olduğu, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretinden ise sorumlu olmadığı gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının işvereni olan belediyenin kapanması ve davalı kuruma devredilmesi üzerine, davacının sosyal hak ve ücret farkı alacaklarının bulunup bulunmadığı ve mükerrer ödeme yapılıp yapılmadığı noktasında yaşanan anlaşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma kararına uygun olarak davacının alacaklarının bir kısmının icra takibinden tahsil edildiğini tespit ederek mahsup işlemi yapıp kalan alacağa hükmetmesinin hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin belediyeden il özel idaresine devri sonrası işçilik alacaklarının ödenip ödenmediği hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece davalı işverenin ödeme yaptığına dair delillerin ve bilirkişi raporunun yeterince incelenmediği, hesap hataları içerdiği ve davacının her bir alacak kalemi için ayrı ayrı ödeme belgeleri ile ilişkilendirilerek denetime elverişli bir rapor alınması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirme kapsamındaki Türk Telekom'da çalışan davacının, 5473 sayılı Kanun'a dayalı ek ödeme alacağından kaynaklanan fark ücretinin ödenmesi talebiyle açtığı davanın adli yargı yerinde görülüp görülemeyeceği ve ek ödeme alacağına hak kazanıp kazanmadığı hususunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Türk Telekom A.Ş.'nin, imtiyaz sözleşmesi ile kamu hizmeti yürütmekle görevli olması, kamu kurumlarına nakil işlemlerini yürütmesi gibi nedenlerle özel hukuk hükümlerine tabi bir tüzel kişi olmasına rağmen bazı işlemlerinin idari işlem niteliğinde olduğu ve davacının talep ettiği ek ödemenin de idari işlem niteliğinden kaynaklanması nedeniyle, uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.