Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ölü Kişilerin Kayıtları”
- Uyuşmazlık: Ölüm tespiti ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davasında, tespit ve kayıtların düzeltilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasçı olabilecek ve bilgisi olduğu belirtilen iki kişinin dinlenilmesi talebinin reddedilerek tanıkların dinlenilmeden ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm tesis edilmesi doğru bulunmayarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Dava tarihinden önce ölmüş bir kişiye karşı açılan birleşen davada, mirasçılarına husumet yöneltilerek davaya devam edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, vefat eden davalıya karşı dava açmasının dürüstlük kuralına aykırı olmadığı, kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı ve usul ekonomisi ilkesi gereği, yargılama aşamasında husumet yöneltilen mirasçılara karşı davaya devam edilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölü kişi aleyhine açılan davada, HMK m. 124 uyarınca ölenin mirasçılarının davaya dahil edilmesi suretiyle davaya devam edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalının ölü olduğunu bilmemesinin maddi hataya ve yanılgıya dayalı olması ve bu durumun dürüstlük kuralına aykırı olmaması gözetilerek, davalının mirasçılarının davaya dahil edilmesi suretiyle davaya devam edilebileceğine ve yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Murisin, ölümü halinde üçüncü bir kişiye para verilmesi konusunda verdiği talimatın hukuki niteliği ve mirasçıların hakları.
Gerekçe ve Sonuç: Murisin sağlığında üçüncü kişiye para verilmesi talimatının, ölüme bağlı tasarruf değil, ölüme bağlı üçüncü kişi yararına sözleşme niteliğinde olduğu ve miras hukuku kurallarının uygulanmasının yanı sıra sağlararası işlem hükümlerinin de gözetilmesi gerektiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölen kişilerin nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davasında, DNA testi yapılamadığı durumlarda diğer delillerin değerlendirilerek davanın kabul edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, ölen annelerinin nüfus kaydındaki adının düzeltilmesi talebinin, DNA testi yapılamaması nedeniyle reddedilmesi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, mevcut diğer delillerin (ölüm ilanları, arşiv kayıtları, tarih ansiklopedisi bilgileri vb.) yeterliliği ve bu delillerin Bölge Adliye Mahkemesince yeterince değerlendirilmemesi hususunu gözeterek, davalıların soy bağını ispatladığı sonucuna varmış ve Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu iptali ve tescil davasında, TMK'nın 713/2. maddesinde düzenlenen ölüm ve bilinmeme hukuki sebeplerine dayanılarak zilyetliğin kazanılıp kazanılmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro sırasında ölmüş ancak mirasçıları tespit edilmediği için ölmüş kişinin adı belirtilerek tapu kaydı oluşturulan taşınmazlarda, kayıt malikinin ölü kişi değil mirasçıları olduğu ve bu durumda zilyetlik şartının mirasçılara karşı sağlanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabul kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalıların murisinin ölüm tarihinin tespiti ve nüfus kayıtlarındaki ölüm tarihine ilişkin kaydın iptali istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Murisin 1943 yılında hayatta olduğuna dair resmi belge ve kayıtların mevcut olması, murisin 1951 yılında taşınmaz teslim aldığına ve 1957 yılında boşandığına dair kayıtların bulunması ve bu durumun resmi kayıtlara uygun düşmeyen tanık beyanlarına itibar edilmesini engellemesi gözetilerek, mahkemenin ölüm tarihini 05.10.1962 olarak tespit etmesi ve nüfus kayıtlarındaki 00.00.1943 tarihli ölüm kaydının iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Ölü olduğu tespit edilen kişinin nüfus kaydındaki evlilik ve çocuk kayıtlarının, kaydı fiilen kullanan 3. kişinin hanesine taşınıp taşınamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin kararların infazda tereddüde mahal vermeyecek şekilde açık, net ve hatasız olması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının vukuatların taşınmasına ilişkin kısmı düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma suçundan verilen hapis cezalarının TCK’nın 50. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesinin gerekip gerekmediği ve sanıklardan birinin ölümü halinde hukuki durumunun ne olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıklar hakkında taksirli suçtan verilen hapis cezalarının, sanıkların sabıka kayıtlarının bulunmaması, yargılama sürecindeki olumlu davranışları ve suçun işlenmesindeki tali kusurları gözetilerek TCK'nın 50. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilmesi gerekirken, yetersiz gerekçeyle bu maddenin uygulanmamasının isabetsiz olduğu ve sanıklardan birinin ölümü nedeniyle de bu hususta mahallinde araştırma yapılarak karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Yersel yazımdan önce ölmüş bir kişinin nüfusa kayıt ve tesciline ilişkin mahkeme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, yersel yazımdan önce ölmüş olan kişinin yaşadığının ve öldüğünün tespiti ile yetinmesi gerekirken doğum tarihi belirleyerek nüfusa kayıt ve tesciline karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.