Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Öngörülemeyen Hal”
- Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında davalı kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine ilişkin direnme kararının hukuki olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin boşanma protokolünde kabul ettiği yoksulluk nafakasının kaldırılması için, ekonomik durumunda olağanüstü bir değişiklik olmadığı ve davalı kadının adına kayıtlı taşınmazların kira gelirinden yararlanmasının davacı tarafından öngörülemeyecek bir durum olmadığı, dolayısıyla öngörülemeyen hal ve şartların varlığının ve protokolün muvazaalı olduğunun ispatlanamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma protokolü ile belirlenen yoksulluk nafakasının davacının ekonomik durumundaki değişiklik iddiası nedeniyle kaldırılması veya azaltılması talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ekonomik durumunda olağanüstü bir değişiklik olduğu iddiasının, dosyadaki delillerle ispatlanamaması ve davalının ekonomik durumunda da öngörülemeyen bir değişiklik olmaması gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının Bölge Adliye Mahkemesince onanması doğru bulunmuştur. - Uyuşmazlık: Götürü bedelli eser sözleşmesinde meydana gelen maliyet artışları nedeniyle sözleşmenin uyarlanması ve fiyat farkı talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sözleşme yapılırken basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gereken yüklenicinin, meydana gelen maliyet artışlarını öngörebileceği veya öngörmesi gerektiği, bu sebeple sözleşmenin uyarlanması ve fiyat farkı taleplerinin yerinde olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sahte vekaletname ile yapılan taşınmaz satış işlemi nedeniyle tapu kaydının iptal edilmesi sonucu davacının uğradığı zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazineden tazmini isteminin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının tapu kaydına güvenerek taşınmazı satın aldığı ve sahte vekaletname nedeniyle tapu kaydının iptaliyle zarara uğradığı, 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi gereğince Hazinenin bu zarardan sorumlu olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı temliklerin muris muvazaası olup olmadığına ve davacı mirasçının tapu iptal ve tescil talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, mirasbırakanın yaşı, geliri, temlik tarihindeki malvarlığı ve davalılar ile arasındaki ilişkiler gibi olguları değerlendirerek davalıya yapılan temliklerin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığına ve muvazaalı olduğuna karar vermesi usul ve yasaya uygun bulunarak yerel mahkeme kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Işık kontrollü kavşakta meydana gelen trafik kazasında, yaralanmaya neden olan sürücünün kusurlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kırmızı ışıkta beklediği ve yeşil ışıkta hareket ettiği savunması, aksi yönde kesin ve inandırıcı delil bulunmaması, kazaya aracın hızının veya sürücünün dikkatsizliğinin etki ettiğine dair kanıt yokluğu ve mağdurun ehliyetsiz oluşu gözetilerek, sanığın kusursuz olduğu ve yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın ölüme neden olan trafik kazasındaki kusurunun basit taksir mi yoksa bilinçli taksir mi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın alkollü olmasına ve öndeki araçları takip etmesine rağmen, kazaya sebebiyet veren davranışının neticesini öngörmesine rağmen istemediği, ayrıca kazanın meydana geliş şeklinin de bilinçli taksir iddiasını destekleyecek nitelikte delil bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin sanığı bilinçli taksirle adam öldürmekten cezalandıran direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taksirle üç kişinin ölümüne sebebiyet verme suçundan sanık hakkında verilen temel cezanın miktarının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın taksirle ölüme neden olma suçundaki kusurunun ağırlığı, suçun işleniş biçimi, meydana gelen zararın büyüklüğü ve kanunda öngörülen cezanın alt sınırı birlikte değerlendirilerek yerel mahkemenin sanık hakkında verdiği temel cezanın düşük olduğu ve bu hususların gözetilerek daha yüksek bir ceza tayin edilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçundan sanık hakkında verilen temel cezanın on yıl olarak belirlenmesinin isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kusur durumu, suçun işleniş biçimi, ölen ve yaralı sayısı, meydana gelen zararın ağırlığı gibi hususlar değerlendirilerek temel cezanın on yıl olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmediği ve orantılılık ilkesine aykırılık teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçundan sanık hakkında verilen temel cezanın miktarının yasal ve yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın kusur durumu, ölen ve yaralanan kişi sayısı ile ölenin de tali kusurlu olduğu gözetilerek taksirle ölüme ve yaralamaya neden olma suçundan sanık hakkında temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak yedi yıl olarak takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve orantılılık ilkesine aykırı olmadığı değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme neden olma suçundan sanık hakkında verilen temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşılmasının ve beş yıl hapis cezası verilmesinin isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın taksirli kusurunun yoğunluğu ve ölüme neden olunması gibi hususlar gözetilmekle birlikte, olayın oluş şekli, maktulün de dikkatsizliği, sanığın sabıkasız oluşu ve kazadan sonraki olumlu davranışları değerlendirildiğinde, verilen beş yıl hapis cezasının orantılılık ilkesine aykırı olması nedeniyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Trafik kazasında sanığın kusurlu olup olmadığı ve beraat kararının doğru olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın, park halindeki araca binen katılanı görmesine rağmen aracın yanından yeterince uzaklaşmadan geçmesi ve katılanı uyarmasına rağmen aracın kapısına çarpması nedeniyle taksirli davrandığı, bu nedenle yerel mahkemenin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.