Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Örnek 14”
- Uyuşmazlık: İcra mahkemesinin örnek 14 takibe ilişkin tahliye emrinin iptali talebini reddeden işlemine karşı yapılan şikayetin reddine dair kararın temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlık konusu değerin, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihine göre temyiz kesinlik sınırının altında olması ve 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nin 364/1-2. maddeleri ile 6100 sayılı HMK'nin 352 ve 366. maddeleri uyarınca, karara karşı temyiz yoluna başvurulamayacağı gözetilerek temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Örnek 14 takip nedeniyle itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkin icra mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair kararın temyiz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlık konusu değerin, ilk derece mahkemesi karar tarihi itibarıyla İİK m. 363/1'de belirtilen kesinlik sınırını aşmadığı gözetilerek, istinaf başvurusunun reddine ve temyiz talebinin reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma Kanunu'nun 20. maddesine göre yapılan tahliye talebine karşı borçlunun icra müdürlüğüne yaptığı itiraz üzerine takibin durdurulması ve bu durdurma kararına karşı alacaklının icra mahkemesine başvurusunun reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Kamulaştırma Kanunu'nun 20. maddesi gereğince, kamulaştırılan taşınmazın tahliyesi için yapılan itirazların takibi durdurmayacağı ve mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği gözetilerek icra mahkemesinin takibin devamına karar vermesi gerekirken itirazın kaldırılması şeklinde hüküm kurması hatalı bulunarak bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilirlik sınırının altında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Temerrüt nedeniyle tahliye davalarında temyiz kesinlik sınırının hesabında, itirazın kaldırılmasına konu asıl alacak miktarı ile takip tarihi itibariyle bir yıllık kira miktarının toplamının dikkate alınması gerektiği, somut olayda bu toplamın temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyizen incelenmesinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kısmi itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkin açılan davada, istinaf incelemesi sonucu verilen kararın temyiz edilebilirliği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının verildiği tarihte geçerli olan temyiz kesinlik sınırının altında kalınması nedeniyle davacı/alacaklının temyiz talebinin reddine, buna bağlı olarak davalı/borçlunun katılma yoluyla temyiz talebinin de reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinden kaynaklanan tahliye talebine ilişkin açılan davanın Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararının temyiz edilebilirlik sınırının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1. maddesinde belirtilen temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığı gözetilerek, temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yerel mahkeme kararının onanması usul ve yasaya aykırı olduğundan, karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra İflas Kanunu'nun 269. maddesine dayalı olarak açılan tahliye davasında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 320/1. maddesi uyarınca tarafların duruşmaya çağrılmaksızın dosya üzerinden karar verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 269/d maddesi gereğince, İİK'nın 70. maddesi hükmü uyarınca icra mahkemesinin itirazın kaldırılması talebi üzerine tarafları duruşmaya çağırması ve duruşma yapmasının zorunlu olduğu, HMK'nın 320/1. maddesinin bu zorunluluğu ortadan kaldırmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin duruşma yapmadan verdiği kararın bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tahliye taahhüdüne dayalı ilamsız icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın kaldırılması ve tahliye davasında, yerel mahkemenin duruşma açmadan dosya üzerinden hüküm kurmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK m.269/d hükmü uyarınca tahliye takiplerinde İİK m.70 hükmünün kıyasen uygulanacağı, bu maddeye göre de icra mahkemesinin duruşma açarak karar vermesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkemenin duruşma açmaksızın verdiği karar ve direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakim kararına karşı açılan tazminat davasında, hakimin yargılama faaliyetinden dolayı devletin hukuki sorumluluğunun bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesinin, adi yazılı tahliye taahhüdüne dayalı icra takibine itirazın kaldırılması davasında, imza incelemesi yapamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermesinin hukuka aykırı olmadığı ve hakimin yargı yetkisini kullandığı alana ilişkin olup, kanun yoluyla düzeltilebileceği gözetilerek Özel Daire kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tahliye taahhüdüne dayalı takipte, kira sözleşmesinin geçerliliği ve temyiz kesinlik sınırının aşılıp aşılmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Takip talebinde dayanak olarak gösterilen 15.07.2019 tarihli kira sözleşmesinin taraflarca kabul edildiği, sözleşmedeki yıllık kira bedelinin Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı ve Daire kararında maddi hata bulunmadığı gözetilerek, maddi hatanın düzeltilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kiracıya karşı açılan tahliye davasında, kiracının eşi ve aynı zamanda kefili olan kişinin, üçüncü kişi olarak kabul edilip edilemeyeceği ve icra müdürlüğünün tahliye işlemine karşı yapılan şikayetin kabulünün yerinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kefilin, takip hukukunda borçlu sayılması ve tahliye taahhüdünde de bulunması nedeniyle üçüncü kişi olarak kabul edilemeyeceği, dolayısıyla aile mahkemesinden alınan koruma kararının İİK'nın 276. maddesi kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilerek, icra mahkemesinin şikayeti kabulüne ilişkin kararının bozulması gerektiği yönünde karşı oy kullanılmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.