Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Özel Kanun - Genel Kanun İlişkisi”
- Uyuşmazlık: Davacı şirketin özel istihdam bürosu izni ve geçici iş ilişkisi kurma yetkilerinin iptal işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin yetki değişikliğini bildirmemesi ve izinsiz geçici iş ilişkisi kurması nedeniyle 4904 sayılı Kanun'un 17. ve 18. maddelerine aykırı hareket ettiği gözetilerek, özel istihdam bürosu izni ve geçici iş ilişkisi kurma yetkisinin iptaline ilişkin işlemin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı İl Özel İdaresi ile Köylere Hizmet Götürme Birliği arasında muvazaalı bir işçi-işveren ilişkisi bulunduğunu ileri sürerek, kıdem, ücret ve diğer işçilik alacaklarını talep etmesi üzerine, davalılar arasındaki ilişkinin niteliğinin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı İl Özel İdaresi ile Köylere Hizmet Götürme Birliği arasındaki ilişkinin 5355 sayılı Kanun ve 5302 sayılı İl Özel İdareleri Kanunu kapsamında bir işbirliği niteliğinde olduğu, davacının çalıştırıldığı işin her iki davalının da asıl işi kapsamında bulunduğu ve bu durumun 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2. maddesinde düzenlenen asıl işveren-alt işveren ilişkisinden farklı olduğu gözetilerek, davalılar arasında muvazaalı bir ilişkinin bulunmadığına ve davanın reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6360 sayılı Kanun ile kaldırılan İl Özel İdaresinde alt işveren aracılığıyla çalışan işçinin işçilik alacakları davasında husumetin kime yöneltilmesi gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6360 sayılı Kanun ile kaldırılan İl Özel İdarelerinde alt işverenlik ilişkisi içerisinde çalışan işçilerin işçilik alacakları davalarında husumetin, 15.07.2014 tarihli Devir Tasfiye ve Paylaştırma Komisyon Kararı uyarınca Maliye Hazinesine İzafeten İzmir Defterdarlığı Muhekamat Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında işçi-işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı, bulunması halinde ise asgari geçim indirimi ve ek ders ücreti alacaklarının olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı ile davalı üniversite arasında bağıtlanan sözleşmenin hizmet sözleşmesi niteliğinde olduğu ve uyuşmazlığın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği, davalı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun uyarınca kesilen engelli aylığının yeniden bağlanması talebi üzerine görevli yargı yerinin adli yargı mı yoksa idari yargı mı olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Engelli aylığı bağlanması ve kesilmesi işlemlerinin Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı adına Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarınca tesis edilen ve kamu gücüne dayalı idari işlem niteliğinde olduğu, bu nedenle uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek, davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine ilişkin yerel mahkeme kararları onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının, davalı Köylere Hizmet Götürme Birliği ile davalı İl Özel İdaresi arasında muvazaalı bir işçi-işveren ilişkisi olduğunu iddia ederek, asıl işverenin İl Özel İdaresi olduğunu ileri sürüp çeşitli işçilik alacaklarının tahsilini talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Birlik tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmaması ve Bölge Adliye Mahkemesi'nin davalı idare lehine verdiği husumetten ret kararının davalı Birliğin durumunu ağırlaştırması nedeniyle davalı Birliğin temyiz hakkı bulunduğu kabul edilmiş, ancak davacı yararına usulden kazanılmış hak oluştuğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığına ve buna bağlı olarak davacının işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, davalı İl Özel İdaresi ile hizmet akdi bulunmadığı ve davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi de tespit edilemediği, davacının çalıştığı Köylere Hizmet Götürme Birliği’nin ise ayrı bir tüzel kişilik olduğu gözetilerek, muvazaa iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki ilişkinin kanuna uygun olup olmadığı ve davacının kıdem farkı, ücret farkı, akdi ilave tediye, yasal ilave tediye, yıpranma primi ve toplu iş sözleşmesi farkı alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Birlik tarafından İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmaması ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı Birlik aleyhine durumu ağırlaştırmasına rağmen, davacı yararına usuli kazanılmış hak oluşması gözetilerek, davalı Birliğin temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı İl Özel İdaresi ile Köylere Hizmet Götürme Birliği arasında muvazaalı bir ilişki olduğunu ileri sürerek, asıl işverenin İl Özel İdaresi olduğunu iddia edip işçilik alacaklarını talep etmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İl Özel İdaresi ve Köylere Hizmet Götürme Birliği'nin kanunlar çerçevesinde köylere yönelik hizmetleri birlikte yürütebilmeleri, İl Özel İdaresi'nin kaynaklarını Birliğe aktarabilmesi ve işbirliği yapabilmelerinin muvazaa iddiasını ispatlamadığı, davacı ile Birlik arasında kurulan iş ilişkisinin yasal olduğu değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının işçi statüsünde olup olmadığı ve buna bağlı olarak kıdem tazminatı, ücret, yıllık izin ücreti ve ilave tediye alacaklarına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 657 sayılı Kanun'un 89. maddesine tabi olmasına rağmen, idare ile davacı arasında bir iş ilişkisi kurulmuş olması, talep edilen alacakların 4857 sayılı İş Kanunu'ndan kaynaklanması ve uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre çözülmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı işçinin, davalı İl Özel İdaresi ve davalı Köylere Hizmet Götürme Birliği arasında muvazaalı bir işçi-işveren ilişkisi bulunduğu iddiasıyla açtığı alacak davasında, Birliğin sorumluluğunun olup olmadığı ve davacı yararına usuli kazanılmış hak doğup doğmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı Birlik'in ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmemesi ve bölge adliye mahkemesinin de Birlik aleyhine durumu ağırlaştıran bir karar vermesi nedeniyle davacı yararına usuli kazanılmış hak doğduğu gözetilerek bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Yabancı mahkeme kararının tenfizi davasında, davalının zamanaşımı def'inin ön sorun olarak değerlendirilip değerlendirilmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı mahkeme ilamının tenfizi davalarında, davalının 5718 sayılı Kanun'un 55/2. maddesi uyarınca ileri sürebileceği zamanaşımı def'inin ön sorun olarak incelenmesi gerektiği, bu inceleme yapılmadan davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılmış ve İlk Derece Mahkemesi kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.