Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Özelleştirme”
- Uyuşmazlık: Özelleştirme işlemlerinde ihaleye fesat karıştırma suçundan beraat kararı verilen sanıklar hakkında, özelleştirilen şirkette hisse sahibi olan katılanların kamu davasına katılma ve hükümleri temyiz etme haklarının olup olmadığı ile resmî belgede sahtecilik suçundan dava zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Özelleştirme işlemleri sırasında gerçekleşen usulsüzlüklerden dolayı açılan davada, hisseleri özelleştirme kapsamına girmeyen ve dolayısıyla doğrudan zarar görmeyen şirket hissedarlarının kamu davasına katılma ve temyiz hakkı bulunmadığı, dolayısıyla aleyhe temyiz yasağı gereğince sanıklar hakkındaki beraat kararının bozulmasının usule aykırı olduğu gözetilerek, daire bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme beraat kararının sanıklar müdafisinin temyizi doğrultusunda tekrar incelenmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme kapsamında yapılan hisse devri nedeniyle işçilik alacaklarından hangi şirketlerin sorumlu olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, özelleştirme ve hisse devrinin işyeri devri sayılıp sayılmayacağı, davalı şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi, birlikte işverenlik veya işyeri devri gibi bir ilişkinin bulunup bulunmadığının tespiti için yeterli araştırma yapılmadan ve özelleştirme türü ile iş sözleşmesinin devrine ilişkin hususlar değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı bulunarak karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirme yoluyla hisse devri yapılan bir şirkette çalışan işçinin işçilik alacaklarından, hisseleri devralan şirketin de sorumlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özelleştirme yoluyla yapılan hisse devrinin işyeri devri sayılıp sayılmayacağının, özelleştirme yöntemine ve işçinin çalıştığı birimin devrinin yapılıp yapılmadığına göre değerlendirilmesi gerektiği, mahkemenin ise bu hususları yeterince araştırmadığı gözetilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Özelleştirme öncesi ve sonrası farklı şirketler bünyesinde çalışan işçinin, asıl işveren aleyhine açtığı işçilik alacakları davasında, davalının sorumluluğu, alacakların kapsamı ve hesabı ile usuli hususlara ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özelleştirme öncesi dönemde muvazaalı alt işverenlik ilişkisi nedeniyle davacının asıl işveren işçisi sayılması gerektiği, ancak özelleştirme sonrası dönemde geçerli bir alt işverenlik ilişkisi kurulduğu, davacının sendika üyeliğinin işverene bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, arabuluculuk kapsamı dışında kalan alacaklar için dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, fazla mesai ücretinin hesaplanmasında hatalı bir yöntem izlendiği ve hesap dönemlerinin doğru belirlenmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı elektrik dağıtım şirketine karşı açtığı işçilik alacakları davasında, davalının sorumluluğu, alacakların kapsamı, hesaplanması ve davaya konu bazı alacak kalemleri için arabuluculuk şartının gerçekleşip gerçekleşmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Özelleştirme öncesi dönemde muvazaalı işçi çalıştırma ilişkisinin varlığına rağmen, özelleştirme sonrası dönemde geçerli bir alt işverenlik ilişkisinin kurulduğu, bu nedenle davacının özelleştirme sonrası dönemde davalı şirketin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı, ayrıca, birleşen davaya konu bazı alacak kalemleri için arabuluculuk şartının yerine getirilmediği ve fazla mesai ücretinin hatalı hesaplandığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme sürecindeki Türk Telekom'da çalışan davacının, 5473 sayılı Kanuna dayalı ek ödeme farklarını talep edebileceği ve bu uyuşmazlıkta hangi yargı merciinin görevli olduğu.
Gerekçe ve Sonuç: Türk Telekom'un özelleştirme sürecinde de bazı kamusal yükümlülüklerinin devam etmesi, davacının statüsünün özelleştirme öncesi ve sonrası kamu personeli sayılması, davalı şirketin ek ödeme ile ilgili işlemlerinin idari işlem niteliğinde olması ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun emsal kararı değerlendirilerek, uyuşmazlığın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, çalıştığı dönemde uygulanacak toplu iş sözleşmesinin tespiti, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücretleri ile toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan diğer alacaklara hak kazanıp kazanmadığı, davalının bu alacaklardan sorumlu olup olmadığı, zamanaşımı, husumet, alacakların hesap yöntemi ve ücret tespiti noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Özelleştirme öncesi dönemde davalı ile alt işverenler arasında muvazaalı ilişki bulunduğunun tespit edilmiş olmasına rağmen, özelleştirme sonrası dönemde geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisinin kurulduğu, davacının sendika üyelik tarihinden itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, özelleştirme sonrası dönemde davalının taraf olduğu toplu iş sözleşmesinin art etkisinin olmadığı, birleşen davada arabuluculuk evraklarının bulunmadığı ve asıl davada arabuluculuk sonrası tahakkuk eden alacaklar için davanın şartı yokluğundan reddolması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, özelleştirme öncesi ve sonrası çalıştığı işyerinde asıl işveren aleyhine açtığı davada, işverenlerin ücret farkı, ilave tediye ve ayrımcılık tazminatı alacaklarından hangilerinin sorumlu olduğu ve alacak miktarının belirlenmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşyerinin özelleştirilmesi nedeniyle 2 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açılması sebebiyle özelleştirme sonrası işverenin sorumluluğunun bulunmadığı, ıslah dilekçesinde özelleştirme sonrası işverenden talepte bulunulmaması sebebiyle Bölge Adliye Mahkemesinin bu işvereni hüküm altına almasının taleple bağlılık ilkesine aykırı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme kapsamında kamu kurumuna atanan işçinin kıdem tazminatına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanunu Ek 29. madde ve 4046 sayılı Özelleştirme Uygulaması Hakkında Kanun'un 22. maddesi uyarınca özelleştirme kapsamında kamu kurumuna atanan işçinin kıdem tazminatına esas olan hizmet sürelerinin emekli ikramiyesinin hesabında dikkate alınacağı ve bu nedenle ayrıca kıdem tazminatı talep edemeyeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, işyeri devrinden sonra imzalanan toplu iş sözleşmesi ve kamu toplu iş sözleşmeleri çerçeve anlaşma protokolünden yararlanıp yararlanamayacağı, devralan işyerinde imzalanan toplu iş sözleşmeleri ile devir öncesi ücretinin düşürülüp düşürülmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Özelleştirme sonrası işyerinin kamu işyeri niteliğini kaybetmesi ve davacının, özelleştirme tarihinden sonra yürürlüğe giren 16. Dönem Toplu İş Sözleşmesi ve Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Anlaşma Protokolü kapsamında olmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özelleştirme kapsamında iş akdi feshedilen davacının, daha sonra yapılan protokol ile işletmenin belediyeye devri nedeniyle kıdem farkı alacağı talebinin hukuki dayanağının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun işletmenin kapatılması ve işçilerin iş akitlerinin feshedilmesi kararının ardından yapılan protokolün, bu kararı ortadan kaldırıcı nitelikte olmadığı ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 6. maddesinde düzenlenen işyeri devri hükümlerinin uygulanma şartlarını taşımadığı gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.