Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Üçüncü Şahıs Ödemesi”
- Uyuşmazlık: İcra takibinde, haciz müzekkeresinin muhatabı olan İl Sağlık Müdürlüğü'nün pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz müzekkeresinin, İİK m. 85/1'de düzenlenen ve muhatabının tüzel kişiliğe sahip olmasını gerektirmeyen bir işlem olduğu, muhatap kurumun yapacağı işlemin, yeterli miktarda alacak varsa bunun üzerine haciz koymaktan ibaret olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı lehine maktu vekalet ücretine mi yoksa nispi vekalet ücretine mi hükmedilmesi gerektiği ve yargılama giderleri konusunda karar verilmesinin gerekip gerekmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: HMK’nın 326. maddesine göre yargılama giderlerinin kural olarak aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilmesi, 332/1. maddesine göre yargılama giderlerine mahkemece re'sen hükmedilmesi ve İİK'nın 89/3. maddesindeki maktu harç düzenlemesinin amacının iyiniyetli üçüncü kişilerin menfi tespit davası açmasını kolaylaştırmak olması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Amme alacağının tahsili için gönderilen haciz ihbarnamesine karşı açılan menfi tespit davasında, davacının haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibarıyla amme borçlusuna borçlu olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibarıyla amme borçlusuna olan borcunu ödemediğinin tespit edilmesi ve davacının bu hususta haksız çıkması nedeniyle, yerel mahkeme kararının düzeltilerek davacı aleyhine inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı idare tarafından kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine istinaden, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesi uyarınca açtığı menfi tespit davasında, davacı tarafın haciz ihbarnamesi tebliğ tarihi itibariyle borçlu olup olmadığı ve yargılama giderlerinin kime yükleneceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin dava dışı amme borçlusuna olan borcunu haciz ihbarnamesi tebliğ tarihinden önce ödediğinin bilirkişi raporuyla tespit edilmesi ve davacının yasal hakkını kullanarak menfi tespit davası açtığı gözetilerek, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesi hatalı görülmüş ve ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı vergi dairesinin, kamu borçlusu şirketin davacı şirketten olan alacağına 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesi uyarınca haciz koyması üzerine, davacı şirketin borcu olmadığının tespiti istemiyle açtığı menfi tespit davasının kabulünün hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporuyla haciz bildiriminin tebliğ tarihi itibarıyla davacı şirketin kamu borçlusu şirkete borçlu olmadığının tespit edilmesi ve 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesindeki menfi tespit davası açma koşullarının oluşmuş olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinde borçlunun bankadaki hesabında para bulunmaması halinde, ileride hesaba yatırılacak paraların da haczedilip haczedilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlunun bankadaki hesabına düzenli olarak para yatırılmasını öngören bir hukuki ilişki bulunmadığı, haciz ihbarnamesiyle sadece haciz tarihinde mevcut bakiyenin haczedilebileceği ve müstakbel alacak haczi için borçlu ile üçüncü kişi arasında devri edimler doğuran temel bir hukuki münasebetin bulunması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığa atılı gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın haciz ihbarnamesine süresi içerisinde usulüne uygun bir itirazda bulunmadığının dosya kapsamından anlaşılması ve gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşabilmesi için bu itirazın ön şart olması gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 79. maddesine dayalı olarak yapılan haciz ihbarnamesi ve ödeme emrine karşı açılan menfi tespit ve ödeme emrinin iptali davalarının hangi yargı kolunda görüleceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ödeme emrine konu alacağın vergi borcu değil, vergi borçlusunun üçüncü kişideki özel hukuka dayalı alacağı olduğu ve 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesinde de öngörüldüğü üzere, haciz ihbarnamesi veya ödeme emrine karşı açılacak davanın genel mahkemelerde görülmesi gerektiği gözetilerek, ödeme emrinin iptali istemine ilişkin davanın yargı yolu yönünden reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerektiği, ancak bu hususun 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi uyarınca düzeltilerek onanabileceği gerekçesiyle, davalı vekilinin vekalet ücretine hükmedilmesi yönünde karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sürücünün tam kusuruyla ölümlü tek taraflı trafik kazasında, ölenin desteğinden yoksun kalanların, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Zorunlu mali sorumluluk sigortasının, işletenin KTK m.85/1'deki sorumluluğunu üstlendiği, işletenin ve işleten adına aracı kullanan sürücünün işletene göre üçüncü kişi sayılamayacağı, destek şahsın kusuruna denk gelen zararların da Genel Şartlar A.6. (d) maddesi gereğince teminat dışında kaldığı, dolayısıyla sigortacının sorumluluğunun sigortalının sorumluluğu ile sınırlı olduğu ve davacıların desteklerinin tam kusuruyla ölümü nedeniyle sigortacıdan tazminat talep edemeyecekleri gözetilerek, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından İİK 89/3 uyarınca açılan menfi tespit davasının kabulü üzerine yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İİK 89/3’e göre açılan menfi tespit davalarında davalının ön inceleme duruşmasına kadar davayı kabul etmemiş olması ve davada haksız bulunması halinde yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.