Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İş Mahkemesi Kararı”
- Uyuşmazlık: İşe iade davası öncesinde işe iade talebiyle birlikte kıdem ve ihbar tazminatı gibi feshe bağlı alacaklar için yapılan arabuluculuk başvurusunun, işe iade kararı sonrası işçinin işe başlatılmaması üzerine açılan alacak davasında arabuluculuk şartını sağlayıp sağlamadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşe iade davası öncesi yapılan arabuluculukta, feshin geçersizliği ve işe başlatılmamanın belirsizliği sebebiyle feshe bağlı alacakların henüz doğmamış olması ve bu alacakların ancak işe başlatılmamak suretiyle oluşan yeni bir fesihle doğması nedeniyle, önceki arabuluculuğun yeni feshe bağlı alacaklar için dava şartını sağlamayacağı gözetilerek, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin bu yöndeki kararı doğrultusunda uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesi daireleri arasında, işletmesel karar nedeniyle yapılan fesihlerde işe iade davalarına ilişkin kararların farklılık göstermesi nedeniyle Yargıtay'a uyuşmazlık giderme talebinde bulunulup bulunulamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararlarından bir kısmının kesin hükümle sonuçlanmamış ve yargılama devam ederken, kesin hükümle sonuçlanmış dosyalar ile henüz derdest olan dosyalar bakımından uyuşmazlığın giderilmesi imkânı bulunmadığından, Yargıtay, 5235 sayılı Kanun'un 35. maddesi kapsamında uyuşmazlık giderme talebinin reddine karar vermiştir. - Uyuşmazlık: Belediyenin, emekliliğe hak kazanan işçilerin iş sözleşmelerini toplu işçi çıkarma yoluyla feshetmesinin geçerli bir nedene dayanıp dayanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyenin, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 49. maddesi kapsamında personel giderlerini azaltmak amacıyla emekliliğe hak kazanan işçilerin iş sözleşmelerini feshetmesinde, 4857 sayılı İş Kanunu'nun geçici 10. maddesi uyarınca ücretsiz izin yoluna başvurma imkanının bulunmasına rağmen bu yola başvurulmadığı, dolayısıyla feshin son çare olması ilkesine aykırı davranıldığı ve geçerli nedene dayanmadığı gözetilerek, feshin geçersizliğine karar veren bölge adliye mahkemesi kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe iade davalarında, işçinin son aldığı ücretin belirlenmesinde, işçinin beyanı ve tanık anlatımları mı yoksa yazılı ücret sözleşmesi mi esas alınacağı konusunda bölge adliye mahkemesi daireleri arasında uyuşmazlık olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemelerinin her somut olaya özgü deliller ve koşullar çerçevesinde karar vermesi gerektiği, dosyalardaki delil ve ispat durumunun farklılığına bağlı olarak ücret tespitinde farklı kararlar verilmesinin uyuşmazlık teşkil etmediği gözetilerek uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının 667 sayılı KHK uyarınca yapılan fesih işleminin geçerli bir nedene dayanıp dayanmadığı ve işe iade edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından feshin geçerli bir nedene dayandığı ispat edilemediğinden, davacının FETÖ/PDY ile bağlantısına dair yeterli delil bulunmadığı ve Anayasa Mahkemesi'nin ihlal kararına uygun olarak yapılan yargılama sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Telekonferans yoluyla yapılan arabuluculuk görüşmelerinde, işe iade davası açma süresinin hangi tarihten itibaren başlayacağı hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında görüş ayrılığı bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Telekonferans yoluyla yapılan arabuluculuk görüşmelerinde, son oturumun yapıldığı tarih itibarıyla davacı vekilinin anlaşmama durumunu öğrendiği ve tutanağın taraflarca sonradan imzalanmasının sonuca etkili olmadığı, bu nedenle dava açma süresinin görüşmenin yapıldığı tarihten başlayacağı ve imzaların tamamlanmasının aranmaması gerektiği gözetilerek uyuşmazlığın giderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe iade davası sonucu kesinleşen işe başlatma kararına rağmen, işçinin işe başlatılmaması nedeniyle işe başlatmama tazminatı talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin işe iade başvurusunda samimi olmadığı, işverenin işe davet tarihi itibariyle mevcut doktor kadrolarının dolu olmasının tek başına işe davette samimiyetsizlik sonucunu doğurmayacağı ve davacının işe başlayıp başlamayacağının davalı işveren tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İflas eden bir şirketin çalışanlarının, iflas tarihinden önce doğan işçilik alacakları davalarında görevli mahkemenin İş Mahkemesi mi yoksa Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu hususunda yaşanan görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri arasındaki uyuşmazlık, hem iş hukuku hem de ticaret hukuku alanlarına girdiğinden ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin vereceği kararın bir başka Yargıtay dairesini de bağlayıcı olması gerektiği, oysa 9. Hukuk Dairesinin böyle bir yetkisi bulunmadığı gözetilerek uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yaşlılık aylığı bağlanan kişilerin, yaşlılık aylığı almakta iken 4046 sayılı Kanun’un 21. maddesine göre iş kaybı tazminatından yararlanmaya devam edip edemeyecekleri.
Gerekçe ve Sonuç: İş kaybı tazminatının amacının işsizliğin yani gelir kaybının telafisi olduğu, yaşlılık aylığı bağlanmasıyla bu amacın ortadan kalktığı, 4447 sayılı Kanun'un 52. maddesi uyarınca yaşlılık aylığı alanların işsizlik ödeneğinin kesileceği ve iş kaybı tazminatı başvurusunun işsizlik ödeneği başvurusu yerine geçtiği gözetilerek, yaşlılık aylığı almaya başlayanların iş kaybı tazminatının kesilmesi gerektiği sonucuna varılarak ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: 4046 sayılı Kanun'un 21. maddesine göre iş kaybı tazminatından yararlanan kişilerin, yaşlılık aylığı almaya başladıktan sonra iş kaybı tazminatına hak kazanıp kazanamayacakları.
Gerekçe ve Sonuç: 4046 sayılı Kanun'un 21. maddesinin amacının işsizliğin ve gelir kaybının telafisi olduğu, iş kaybı tazminatının işsizlik sigortası niteliği taşıdığı, yaşlılık aylığı alanların fiilen işsizlik halinin ortadan kalktığı ve 4447 sayılı Kanun'un 52. maddesi gereğince yaşlılık aylığı alanların işsizlik ödeneğinin kesilmesi gerektiği, iş kaybı tazminatı başvurusunun işsizlik ödeneği başvurusu yerine de geçtiği gözetilerek, yaşlılık aylığı bağlanmaya başlandığı tarihten itibaren iş kaybı tazminatının kesilmesi gerektiği yönündeki ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesinin görüşü benimsenerek uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yaşlılık aylığı bağlanan kişilerin, yaşlılık aylığı almakta iken 4046 sayılı Kanun’un 21 inci maddesine göre iş kaybı tazminatından yararlanmaya devam edip edemeyecekleri.
Gerekçe ve Sonuç: 4046 sayılı Kanun'un 21. maddesindeki iş kaybı tazminatının amacının işsizlik nedeniyle oluşan gelir kaybını gidermek olduğu, yaşlılık aylığı almaya başlayan kişilerin ise gelir kaybı yaşamayacağı, iş kaybı tazminatı ile işsizlik ödeneği başvurusunun aynı mahiyette olduğu ve yaşlılık aylığı alanların işsizlik ödeneğinden de yararlanamayacağı gözetilerek, yaşlılık aylığı bağlananların iş kaybı tazminatından yararlanamayacağına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı ...Gayrımenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş. ile taşeron firma arasında yapılan kaba inşaat işleri sözleşmesinin anahtar teslimi iş olup olmadığı ve davalının asıl işveren sıfatıyla işçilik alacaklarından sorumlu tutulup tutulmayacağı hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin asıl faaliyet alanının inşaat olmadığı ve kaba inşaat işinin tamamının değil sadece bir kısmının taşeronlara verildiği, işçilerin davalı şirketin işyeri sicil numarasına kayıt ettirilmesinin yasal zorunluluktan kaynaklandığı, dolayısıyla taraflar arasındaki ilişkinin anahtar teslimi iş olarak nitelendirilmesi gerektiği gözetilerek, ... Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesinin kararı doğrultusunda uyuşmazlığın giderilmesine karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.