Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İşe Davet İhtarı”
- Uyuşmazlık: İşe iade davası sonrası işverenin işe davetinin ve işçinin işe başlama talebinin samimi olup olmadığına ilişkin bölge adliye mahkemesi daireleri arasında çelişkili kararlar verilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesi hukuk daireleri kararlarının, işe iade sonrası işe davet ve işe başlamaya ilişkin hususlarda, dosya kapsamındaki deliller ve somut olayın koşulları gözetilerek verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 35. maddesi kapsamında uyuşmazlık giderilmesi koşullarının oluşmaması nedeniyle uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe iade davası sonrasında işverenin, işe başlatma davetinde bulunmasına rağmen, işçiyi işe başlatmadan önce eğitime ve sınava tabi tutma şartı aramasının işe başlatmayı şarta bağlamak anlamına gelip gelmediği.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin, işe iade kararına aykırı olarak ve işe davet yazısında belirtmediği eğitim ve sınav şartını ileri sürmesinin işe başlatmayı şarta bağlamak anlamına geldiği, bu nedenle de işverenin işe başlatma yönündeki iradesinin samimi olmadığı ve yapılan çağrının gerçek bir işe başlatma daveti olarak kabul edilemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İşe iade davası sonucu kesinleşen işe başlatma kararına rağmen, işçinin işe başlatılmaması nedeniyle işe başlatmama tazminatı talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin işe iade başvurusunda samimi olmadığı, işverenin işe davet tarihi itibariyle mevcut doktor kadrolarının dolu olmasının tek başına işe davette samimiyetsizlik sonucunu doğurmayacağı ve davacının işe başlayıp başlamayacağının davalı işveren tarafından bilinmesinin mümkün olmadığı gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçiye, kesinleşen işe iade kararı sonrası, işveren tarafından yasal süre içerisinde işe başlama daveti yapılıp yapılmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin, işe iade kararının kesinleşmesinden sonraki bir ay içinde, işçinin avukatına ve kendisine acele posta yoluyla işe başlama daveti göndermesinin yasal sürelere uygun olduğu ve işçinin bu davete rağmen işe başlamamasının işverenin feshini geçerli kıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe iade davası sonucu işe davet edilen işçinin, işe başlamaması nedeniyle işe iade tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve diğer işçilik alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin, işe iade davası kesinleştikten sonra bildirdiği adrese yapılan işe davet ihtarnamesini tebellüğ etmekten kaçınarak işe başlama konusunda samimi olmadığının anlaşılması gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kesinleşen işe iade kararından sonra işverenin işçiyi yasal süresi içerisinde işe davet edip etmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı işçinin, işe başlatma talebinde bulunurken verdiği adresin hatalı olması sebebiyle işverenin işe davet ihtarnamesini tebliğ edememesi ve davacı işçinin adres değişikliğini işverene bildirmemiş olması nedeniyle, işverenin adres araştırma yükümlülüğü bulunmadığı ve davacının kötüniyetli davrandığı gözetilerek, yerel mahkemenin davayı kabulüne ilişkin karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bozmaya uyularak yapılan yargılamada, işe iade davası kapsamında işe başlatmama tazminatı talebinin reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, bozma kararında işe davet ihtarının samimi olup olmadığının araştırılması gerektiğinin belirtilmesine rağmen, mahkemenin bozma öncesi kararıyla aynı mahiyette karar vermesinin ve işe davet ihtarının samimi olmadığı sonucuna varılmasına rağmen işe başlatmama tazminatı talebini reddetmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu gözeterek yerel mahkeme kararını bozmuştur. - Uyuşmazlık: İşe iade kararı üzerine davalı işverence yapılan işe davetin samimi olup olmadığı, boşta geçen süre ücreti ve işe başlatmama tazminatına esas ücretin belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: İşe başlatmama tazminatına esas ücretin belirlenmesinde, işçinin ispat yükü gereği emsal işçi ücretini bildirmesi gerekirken, davacının bu yükü yerine getirmediği ve davalının işe davet ihtarnamesinde belirttiği ücretin esas alınması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hekim-doktor olarak çalışan davacının, işe iade davası sonrasında davalı işverenin işe davetine rağmen işe başlamaması nedeniyle boşta geçen süre ücreti ve iş güvencesi tazminatı taleplerinin reddinin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının işe iade kararının kesinleşmesinden sonra davalı işverenin işe davetine usulüne uygun olarak yaptığı ve davacının işe başlamamasının haklı bir nedene dayanmadığı gözetilerek, boşta geçen süre ücreti ve iş güvencesi tazminatı taleplerinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşe iade davası sonucu kesinleşen işe iade kararına rağmen, işçinin işe başlatılmaması nedeniyle açılan işe iade tazminatı davasında, işçinin işe başvurusunun samimi olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İşçinin işe iade başvurusunda bildirdiği adrese gönderilen işe davet ihtarnamesinin, işçinin adreste tanınmadığı gerekçesiyle tebliğ edilememesi ve işçinin adres değişikliği bildiriminde de bulunmaması, işe iade başvurusunda samimi olmadığının göstergesi olarak değerlendirilerek, mahkemenin davayı reddeden nihai kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İşçinin, işe iade davası sonrasında işverenin işe davetinin samimiyetsizliği nedeniyle işe başlatmama tazminatı talebinde bulunduğu icra takibine yapılan itirazın iptali davası.
Gerekçe ve Sonuç: İşverenin, işe iade kararının kesinleşmesinden sonra işçiyi işe davet ederken, işçinin ikamet ettiği adres yerine farklı bir adres kullanması ve işçinin vekili ile iletişime geçmemesi gibi hususlar, işverenin işe davetinin samimiyetsiz olduğunu göstermesi gözetilerek yerel mahkemenin davayı reddeden kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşe iade davası sonrasında davalı işverenin davacı işçiye yaptığı işe davet tebligatının usulüne uygun olup olmadığı ve davacının işe başlama talebinin samimiyetinin değerlendirilmesi noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin, işe iade kararına rağmen davacıyı usulüne uygun şekilde işe davet etmediği, işe davet yazısının vekiline tebliğ edilmesinin geçerli bir tebligat olmadığı ve davacının işe başlama talebinin samimiyetinin bu husus gözetilerek değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin davacının icra takibinin devamına ilişkin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.