Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İşletme Faaliyeti”
- Uyuşmazlık: Trafik kazası sonucu ölüm ve yaralanma nedeniyle açılan tazminat davasında, kazanın sigortalının işletme faaliyeti kapsamında meydana gelip gelmediği ve davalı sigorta şirketinin "Üçüncü Şahıs Mali Mesuliyet ve Mamul Sorumluluğu Sigorta Poliçesi"nden dolayı sorumlu olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Sigorta poliçesinin, sigortalının tüm işletme faaliyetlerini kapsadığı ve kazanın, sigortalı şirket çalışanının işletmeye ait servis hizmetini yerine getirirken meydana gelmesi sebebiyle işletme faaliyeti kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalılar arasında rödövans sözleşmesi mi yoksa asıl işveren-alt işveren ilişkisi mi bulunduğu ve buna bağlı olarak davalı Türkiye Taşkömürü Kurumu Genel Müdürlüğü'nün 24.06.2010 tarihinden önceki dönem için işçilik alacaklarından sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalılar arasında geçerli bir rödövans sözleşmesi bulunduğu, rödövans sözleşmesinin asıl işveren-alt işveren ilişkisinin unsurlarını taşımadığı ve 3213 sayılı Maden Kanunu'nun Ek 7. maddesindeki düzenlemenin yürürlük tarihinden önceki dönem için de ruhsat sahibinin işçilik alacaklarından sorumlu olmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Covid-19 pandemisi nedeniyle kira bedelinin uyarlanması talebinin reddi üzerine açılan temyiz davası.
Gerekçe ve Sonuç: Covid-19 pandemisinin sözleşmenin yapıldığı tarihte öngörülemeyen olağanüstü bir durum olduğu ve kira sözleşmesinin ifasını dürüstlük kurallarına aykırı düşecek derecede etkilediği gözetilerek, kira bedelinin uyarlanması talebinin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kiralananın bir kısmının hukuken ayıplı olduğu iddiasıyla kira sözleşmesinin feshedilmesi ve ödenen kira bedelinin iadesi, kâr yoksunluğu ve yapılan masrafların tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, sözleşme konusu iş bakımından sözleşme öncesi ve sonrasında kiralananın teslimi sırasında yeterli inceleme ve araştırma yapmayarak basiretli davranmadığı, sözleşme hükümlerine göre ayıp hallerine ilişkin üstlenmesinin bulunduğu, davalının iddia edilen ayıplarla ilgili bir taahhüdünün olmadığı ve davacı tarafından davalıya ayıp giderme için süre verilmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklar hakkında eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ...’ın ruhsatsız veya ruhsata aykırı saha aşımı yaparak maden arama ve işletme faaliyetinde bulunmasına göz yumduğu, bu hususta tutanak düzenlenmesini engellediği, sanık ...'in usulsüz eylemlerine yol gösterdiği ve karşılığında menfaat temin ettiği anlaşıldığından, yerel mahkemenin sanıklar hakkında rüşvet suçundan mahkûmiyet hükmü kurmasına ilişkin direnme kararının isabetli olduğuna karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından imzalanan kâr ortaklığı sözleşmesindeki cezai şart hükmü gereğince, davacının cezai şart alacağı talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesinin, davalının hisselerini devretmesiyle sözleşmedeki cezai şart koşulunun gerçekleştiği gerekçesiyle davacının cezai şart alacağı talebini kabulüne dair kararının, usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, hisselerinin tamamı davalı TEDAŞ'a aitken yaptığı ödemeyi, işletme hakkı devir sözleşmesinin rücu hükümlerine dayanarak TEDAŞ'tan talep edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi'nin kamusal niteliği ve davacı şirketin hisselerinin tamamının davalıya ait olduğu dönemde yapılan ödemenin özelleştirme öncesi döneme ait olduğu gözetilerek, davacı şirketin davalıdan rücu talebinde bulunamayacağına ve yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Elli yedi kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazasında, havayolu şirketinin hissedarı, eğitim müdürü ve kiralayan havayolu şirketinin genel müdürü ile genel müdür yardımcısının taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma suçundan kusur ve sorumluluklarının bulunup bulunmadığı; uçakta görev yapan bir pilotun olaydan sonra verdiği ifadede yalan tanıklık suçunu işleyip işlemediği; Sivil Havacılık Genel Müdürü ve yardımcısının görevlerini kötüye kullanıp kullanmadıkları.
Gerekçe ve Sonuç: Havayolu şirketinin hissedarının şirketin tüm faaliyetleriyle bizzat ilgilenip karar alma mekanizmasına müdahale etmesi, uçaktaki hayati arızaları bildiği hâlde uçağın kiralanmasında belirleyici rol oynaması, kiralayan havayolu şirketinin genel müdürü ve genel müdür yardımcısının ise uçağın teknik durumunu kontrol etme yükümlülüklerini yerine getirmemeleri nedeniyle kazanın oluşumunda asli ve tali kusurlu oldukları; eğitim müdürünün pilotların eğitimlerinin eksik verilmesi nedeniyle kazada kusurlu olduğu; pilotun verdiği ifadenin teknik raporlarla çelişmesi ve gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu, Sivil Havacılık Genel Müdürü ve yardımcısının ise şirketin uçuş ruhsatını iptal etmeyerek görevlerini kötüye kullandıkları gerekçesiyle yerel mahkeme kararları kısmen onanmış, kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Petrol boru hattına yapılan terör saldırısı sonucu meydana gelen patlama ve yangın nedeniyle davacıya ait taşınmazda oluşan zararın, davalı şirketten talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin boru hattının güvenliğinin sağlanması için gerekli önlemleri aldığı, patlamanın terör örgütünün eylemi nedeniyle meydana geldiği ve bu eylemin öngörülemez ve karşı konulamaz nitelikte olması sebebiyle illiyet bağının kesildiği değerlendirilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketler tarafından inşa edilen ve sonrasında TEDAŞ'a devredilen elektrik dağıtım tesisi giderlerinin davalılardan tahsili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketler tarafından yapılan enerji nakil hattının BEDAŞ tarafından işletildiği, mülkiyetinin ise TEDAŞ'a ait olduğu ve davacıların 3. kişi olarak aralarındaki işletme hakkı devir sözleşmesi ile bağlı olmadığı gözetilerek, TEDAŞ'ın da pasif husumet ehliyetine sahip olduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bonoya dayalı icra takibinde, borçlu eczanenin tacir olup olmadığına ve yetki sözleşmesinin geçerliliğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Eczanelerin ticari işletme niteliğinde olduğu ve eczacıların da Türk Ticaret Kanunu'na göre tacir sayıldığı, dolayısıyla tarafların tacir sıfatıyla akdettiği yetki sözleşmesinin geçerli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin yetki itirazını kabulüne ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı eczanenin muvazaalı işletilmesi nedeniyle davacı kurumun, sözleşme tarihinden itibaren yapılan tüm ödemeleri geri isteme hakkının bulunup bulunmadığı ve istenen cezai şartın miktarının davalının ekonomik olarak mahvına sebep olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı hakkında uygulanan cezai işlemin, davalının ekonomik mahvına sebep olup olmayacağı hususlarının araştırılması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.