Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İlk İşlemden Kaldırma”
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında yol olarak gösterilen bir parselin tapu kaydı ile çelişmesi nedeniyle açılan tescil davasında, basit yargılama usulüne tabi davada ilk işlemden kaldırma kararından sonra davanın nasıl devam edeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Basit yargılama usulüne tabi davalarda, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra ilk işlemden kaldırma kararı verilmiş ise, davanın bir kez yenilenebileceği, ikinci kez takipsiz bırakılması halinde ise HMK'nın 320/4. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davanın açılmamış sayılmasına dair kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mülga HUMK döneminde açılan istihkak davasının, yeni HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonraki ilk takipsiz bırakılma üzerine işlemden kaldırılmasını takiben tekrar takipsiz bırakılması nedeniyle HMK m. 320/4 uyarınca açılmamış sayılmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yeni HMK'nın derhal uygulanırlık ilkesi ve mülga HUMK döneminde henüz bir işlemden kaldırma işlemi gerçekleşmemiş olması nedeniyle kazanılmış hak ileri sürülemeyeceği, dolayısıyla davanın HMK m. 320/4 uyarınca açılmamış sayılmasının doğru olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi hükmüne karşı Cumhuriyet savcısının istinaf başvurusunda bulunmaması durumunda, bölge adliye mahkemesi hükmünün bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz hakkının, ilk derece Cumhuriyet savcısının istinaf yoluna başvurup başvurmadığına bağlı olmadığı ve kanun yollarına başvurma hakkının Anayasa'nın 36. maddesi ve AİHS'nin 6. maddesi ile güvence altına alındığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı kabul edilmiş ve Yargıtay 3. Ceza Dairesinin temyiz isteminin reddine ilişkin kararı kaldırılmıştır. - Uyuşmazlık: 1086 sayılı HUMK döneminde açılan bir davada, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra davanın işlemden kaldırılıp yenilenmesini takiben tekrar takipsiz bırakılması üzerine HMK'nın 320/4. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın 448. maddesinde usul hükümlerinin derhal uygulanacağı ilkesi benimsendiğinden, davanın 6100 sayılı HMK döneminde ilk kez işlemden kaldırılması ve mülga HUMK döneminde henüz bir işlemden kaldırma kararı bulunmaması nedeniyle kazanılmış hak ileri sürülemeyeceği gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulünün uygulandığı bir davada, 1086 sayılı HUMK döneminde bir, 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra da bir kez işlemden kaldırılan davanın, HMK'nın 320/4. maddesi uyarınca açılmamış sayılıp sayılmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6100 sayılı HMK'nın yürürlüğe girmesiyle birlikte tamamlanmamış usul işlemlerine yeni kanun hükümlerinin uygulanacağı, ancak HUMK dönemindeki işlemden kaldırmanın hukuki sonuç doğurduğu ve HMK'nın yürürlüğe girdiği tarihte tamamlanmış bir işlem olduğu gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının, davacı vekilinin duruşmaya gelmemesi nedeniyle işlemden kaldırılmasına ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın, 1972 yılında davacı vekilinin yenileme talebi üzerine tekrar görülmeye başlandığı, davacı vekilinin müracaata bırakılan dosyayı 6 ay içinde yenilemediği ve 30.04.1973 tarihli işlemden kaldırma kararının verildiği tarihte yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK'un 409. maddesi uyarınca işlemden kaldırma kararının hukuka uygun olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında açılan mal rejiminin tasfiyesi davasında, duruşma gününün UYAP üzerinden öğrenilmesine karar verilmesinin tebligat yönünden usulüne uygun olup olmadığı ve davanın açılmamış sayılmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Duruşma gününün UYAP'tan öğrenilmesi usulünün yasal dayanağı bulunmadığı, bu nedenle davacı vekilinin usulüne uygun tebligat yapılmadan duruşmaya çağrılmadığı ve hukuki dinlenme hakkının ihlal edildiği gözetilerek, işlemden kaldırma ve davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararlar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Basit yargılama usulüne tabi iş mahkemesinde, 1 Ekim 2011 tarihinden önce açılan ve bir kez işlemden kaldırılan davanın, HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra tekrar takipsiz bırakılması halinde, davanın açılmamış sayılıp sayılmayacağı hususunda hangi yasal hükmün uygulanacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın yürürlük tarihinden önce HUMK uyarınca yapılan işlemden kaldırma işleminin tamamlanmış bir işlem olduğu ve HMK'nın 448. maddesi gereğince yeni kanunun tamamlanmış işlemleri etkilemeyeceği gözetilerek, davanın HMK'nın 320/4. maddesi uyarınca değil HUMK'nun 409. maddesi uyarınca değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasının, işlemden kaldırma kararları sonrasında açılmamış sayılmasına ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın işlemden kaldırılmasına dair kararların usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin mazeretlerinin kabul edilmemesinde ve davanın açılmamış sayılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölge Adliye Mahkemesinin, inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davasında verdiği kaldırma kararının kesin olup olmadığı ve HMK 353/1-a.6. maddesinin uygulanabilirliği noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Uyuşmazlığın çözümünde etkili olan delillerin toplanmış olması ve dosyada eksiklik bulunmaması gözetilerek, HMK 353/1-a.6. maddesinin uygulanamayacağı ve Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararının kesin olmayıp, esasa ilişkin inceleme yapması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davanın müracaata bırakılmasını müteakip üç aylık süre içinde yenilenmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın müracaata bırakılmasına karar verildiği tarihte vekillik görevi devam eden vekilin duruşmaya mazeretsiz katılmaması ve karşı tarafın davayı takip etmeyeceğini bildirmesi üzerine verilen işlemden kaldırma kararının vekile ve davacıya tebliğ zorunluluğu bulunmadığı, bu kararın nihai karar olmayıp ara karar niteliğinde olduğu ve yasa koyucunun amacının takip edilemeyen dosyaların sürüncemede kalmasını önlemek olduğu gözetilerek mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.