Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“İnternet Sitesi Kullanımı”
- Uyuşmazlık: Davalının internet sitesi alan adı, internet sitesi içeriği ve ticari unvanında davacının tescilli markasını kullanmasının haksız rekabete ve marka hakkına tecavüz teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının tescilli markasının esas unsurunu içeren bir işareti, davacının markasının tescilli olduğu sınıflarla benzerlik gösteren alanlarda kullanmasının ve davacının itibarından haksız yararlanma ihtimalinin bulunmasının marka hakkına tecavüz oluşturduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davalının marka kullanımının kısmen menine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının "HEPİDO" ibaresini internet sitesindeki bir sekmede kullanmasının davacıların 35. sınıfta tescilli "HEPİDO" markasına tecavüz oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının internet sitesinde "HEPİDO" ibaresini kullanmasının 35. sınıftaki mal ve hizmetlerde kullanım olarak değerlendirilemeyeceği ve davacıların marka hakkına tecavüz teşkil etmediği gözetilerek yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından tescil ettirilen markanın, davacının tescilsiz kullanımından doğan marka hakkına tecavüz edip etmediği ve davalının internet sitesinde davacı ile ticari ilişki varmış izlenimi yaratan kullanımlarının haksız rekabete yol açıp açmadığı hususunda marka hükümsüzlüğü, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi talepli uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, dava konusu markanın tescilinden önce Türkiye'de SMK'nın 6/3. maddesi kapsamında hak doğuracak nitelikte ve yoğunlukta kullanımının bulunduğu ve davalının bu markayı kötü niyetle tescil ettirdiği gözetilerek, marka hükümsüzlüğüne ve davalının internet sitesinde davacı ile ticari ilişki varmış izlenimi yaratan kullanımlarının haksız rekabet oluşturduğuna ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından izinsiz kullanılan web sitesi tasarımının Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında eser sayılıp sayılmayacağı, davalının tecavüzünün men edilip edilmeyeceği ve davacıya maddi ve manevi tazminat ödenip ödenmeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Web sitesi tasarımının FSEK korumasından yararlanan bir eser olduğu, davalının izinsiz kullanımının işleme ve çoğaltma hakkını ihlal ettiği ve bu nedenle tecavüzün men'ine ve maddi tazminata hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, ayrıca eser sahipliğine tecavüz nedeniyle manevi tazminat şartlarının oluştuğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından geliştirilen yazılımın, davacının yazılımıyla benzerlik taşıyıp taşımadığı ve davalının internet sitesinde yer alan ifadelerin haksız rekabete yol açıp açmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından geliştirilen yazılımın, davacının yazılımıyla görsel ve işlevsel açıdan benzerlik taşıdığı, bu benzerliğin haksız rekabete yol açtığı, ayrıca davalının internet sitesinde yer alan ifadelerin de aldatıcı nitelikte olup haksız rekabet oluşturduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi davası ile karşı dava olarak açılan tasarım hükümsüzlüğü davasına ilişkin istinaf incelemesinde, karşı davaya yönelik istinaf talebi olmamasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesi'nin karşı davada da hüküm kurmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Karşı davada tüm talepleri kabul edilen tarafın karşı davaya yönelik bir istinaf istemi olmadığından ve karşı davalının da karşı davaya yönelik katılma yoluyla istinaf hakkı bulunmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi'nin karşı davada verilen kesinleşmiş hükmü kaldırarak yeniden hüküm kurmasının usule aykırı olduğu gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalının internet sitesinde davacının tescilli markalarını kullanmasının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının "BUTİK" kelimesini Google AdWords reklamlarında yönlendirici kod olarak kullanmasının, davacının tescilli "..." ibaresini içeren markalarını ihlal etmediği ve haksız rekabete yol açmadığı, bu kelimenin cins isim niteliğinde olduğu ve davalının markayı kullanmadığının tespit edilmesi gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı adına tescilli bazı markaların, kullanılmadığı iddiasıyla 6769 sayılı SMK'nın 9. maddesi uyarınca iptaline ilişkin açılan davada, markaların kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın ciddi olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Markanın ek alanlarıyla birlikte bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiği, davalının marka kullanımını ispat yükü altında olduğu, davalı tarafından sunulan delillerin ve bilirkişi raporunun markanın tescilli olduğu sınıflarda ciddi kullanım olduğunu kanıtlamadığı, internet sitesinde slogan olarak kullanımın ciddi kullanım olarak değerlendirilemeyeceği ve davalının yaptığı yayınların 38. sınıfta kullanım oluşturduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin kararını onayan istinaf kararının da onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı ile davalı arasındaki markaya tecavüz, haksız rekabet, marka hükümsüzlüğü, ticaret unvanının terkini ve alan adı iptali taleplerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, davacının davalının ticari unvanı ve internet sitesi kullanımlarına karşı uzun süre sessiz kalması nedeniyle hak kaybına uğradığını kabul ederek ticaret unvanı terkin talebini reddetmesi ve diğer talepleri kısmen kabul etmesi usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalının, davacıya ait tescilli "Uğur" markasına tecavüz edip haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, marka tecavüzü ve haksız rekabeti ispatlayacak delil sunamaması gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması, Yargıtay tarafından da uygun görülerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı adına tescilli "PETSHOP" markasının, davacının tescilsiz ancak uzun süreli kullanımına dayalı hakları ihlal edip etmediği ve davalının tescilinin kötü niyetli olup olmadığına ilişkin marka hükümsüzlüğü davası.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının, davacının uzun süredir tescilsiz olarak kullandığı "petshop.com.tr" alan adını ve ticari faaliyetini bilerek, "PETSHOP" markasını farklı bir mal grubunda tescil ettirerek haksız rekabet oluşturduğu ve kötü niyetli davrandığı gözetilerek, yerel mahkemenin marka hükümsüzlüğüne ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıya ait tanınmış markalar ile davalı şirketin marka başvurusu arasında benzerlik bulunup bulunmadığı ve davalı başvurusunun tescilinin davacı markalarının ayırt ediciliğine zarar verip vermeyeceği hususunda YİDK kararının iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı markalar ile davalı şirketin marka başvurusu arasında emtia benzerliği olmadığı, davacı markanın tanınmış olduğu sektör ile başvuru kapsamındaki mallar arasında yakınlık bulunmadığı ve davalının kötü niyetli olmadığı gözetilerek ilk derece mahkemesi kararının isabetli olduğu ve istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.