Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Şahıs Hukuku”
- Uyuşmazlık: Yabancı mahkemede verilen boşanma kararının Türkiye'de tanınması davasında, davalının zamanaşımı ve yetki itirazlarının reddinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şahıs ve aile hukukuna ilişkin ilamların zamanaşımına uğramaması ve davalı kadının yerleşim yerinin Hollanda, davacı erkeğin ise İstanbul olması nedeniyle davanın açıldığı mahkemenin yetkili olduğu gözetilerek, davalının zamanaşımı ve yetki itirazlarının reddine ve yabancı mahkeme kararının tanınmasına ilişkin yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasbırakan adına kayıtlı taşınmazdaki diğer kişilerin paylarının sehven yazıldığı iddiasıyla tapu iptali ve tescil davasının açılması üzerine, tapuda kayıtlı diğer hak sahiplerinin gerçekte var olup olmadığının tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın nüfus kayıtlarının ve vatandaşlığa alınma işlemine ilişkin belgelerin incelenmesi, yabancı ülkedeki olası mirasçılarının araştırılması gibi hususlarda eksik inceleme yapıldığı ve davalıların varlığına ilişkin yeterli araştırma yapılmadığı gözetilerek yerel mahkemenin tapu iptali ve tesciline ilişkin kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İİK'nun 89/4. maddesi uyarınca tazminat ve 338/1. maddesi uyarınca cezalandırılma istemiyle icra mahkemesinin hukuk bölümüne açılan davada, mahkemenin görevsizliğine dair karar verilmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra mahkemesinin hukuk ve ceza bölümleri arasındaki ilişkinin görev değil, iş bölümü ilişkisi olması ve İİK'nun 363. maddesinde icra mahkemesi hukuk bölümünün temyiz edilebilir kararlarının tahdidi olarak sayılması, gönderme kararlarının ise bu kapsamda olmaması nedeniyle, icra mahkemesinin hukuk bölümünden ceza bölümüne gönderme kararının temyiz edilemeyeceği gözetilerek davalının temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Dernek yönetim kurulu kararıyla üyelikten çıkarılan davacının, dernek içi denetim yollarını tüketmeden dernek üyeliğinin devam ettiğinin tespiti davası açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Dernek üyeliğinden çıkarma kararı kesinleşmeden üyelik ilişkisinin devam ettiği, şahıs hukukuna ilişkin kararların kesinleşmeden uygulanamayacağı ve davacının üyelik haklarını kullanmasının engellenmesi sebebiyle hak arama hürriyeti ve dernek kurma hürriyetine ilişkin usulü güvencelerin ihlal edilmemesi için davaya devam edilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnternet yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan tespit, durdurma ve kaldırma davasında asliye hukuk mahkemesinin görevli olup olmadığı ve davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Kişilik haklarına saldırı nedeniyle açılan hukuka aykırılığın tespiti davasında, davacının güncel ve korunmaya değer hukuki yararı bulunduğu ve 5651 sayılı Kanun'un TMK m. 24 ve 25'teki düzenlemeleri ortadan kaldırmadığı, şahıs varlığına ilişkin davalarda asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmi şahıs şirkete, icra takibinde gönderilen ödeme emrinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'na uygun tebliğ edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmi şahıslar için Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebligatta, tebliğ memurunun Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesindeki koşulları araştırma zorunluluğu bulunmadığı ve muhatabın adreste bulunmamasının tebliğin usulsüzlüğünü doğurmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı idarenin, dava dışı şirketin vergi borcundan dolayı davacı şirkete 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi göndermesi üzerine davacı şirketin menfi tespit davası açması ve davalı idarenin davada haksız çıkan davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi istemidir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının haciz ihbarnamesi tebliğinden sonra dahi borçluya ödeme yaptığı tespit edilerek davanın reddine karar verilmiş, ancak davada haksız çıkan davacı aleyhine 6183 sayılı Kanun'un 79/4. maddesi gereğince icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hükmi şahıs borçluya yapılan ödeme emrinin tebliğinin Tebligat Kanunu'na uygun olup olmadığına ilişkin şikayetin kabulü.
Gerekçe ve Sonuç: Hükmi şahıslar için Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan tebligatta, tebliğ memurunun Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesindeki koşulları araştırma yükümlülüğü bulunmadığı ve tebligatın usulüne uygun yapıldığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şahısların, davalı şirketin gizli ortakları olduğunun tespiti davasında davacının dava açma ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, vergi alacaklarının tahsili için 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 17 ve 18. maddelerindeki yetkileri kullanabileceği ve gizli ortaklık tespiti davası açmaksızın vergi tahakkuku işlemlerini yapabileceği gözetilerek davacının dava açma ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı kurum tarafından kendisine gönderilen haciz bildirimlerine konu alacaklar bakımından borçlu olmadığının tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, 6183 sayılı Kanun'un 79. maddesi uyarınca açtığı menfi tespit davasında, bilirkişi raporu ile haciz bildirimlerinin tebliğ tarihi itibarıyla dava dışı üçüncü kişiye borcunun olmadığının tespit edilmesi ve davacının yasal hakkını kullanarak dava açma hakkının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararındaki vekalet ücreti yönünden oluşan yanlışlık düzeltilerek onanmıştır.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.