Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“1086 Sayılı Kadastro Kanunu”
- Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu orman olarak tescil edilen taşınmazın zilyetliğine dayalı tapu iptali ve tescil davasında uygulanacak hak düşürücü süre.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca yapılan orman tespitleri için de aynı kanunun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanması gerektiği, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 11/1. maddesindeki düzenlemenin aksine zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davalarında da bu sürenin geçerli olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, ancak işin esasına ilişkin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca orman olarak tespit edilip Hazine adına tescil edilen taşınmaz için açılan zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil davasında uygulanacak hak düşürücü süre.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 4. maddesi uyarınca yapılan orman tespitlerinde de, diğer kadastro tespitleri gibi, aynı Kanun'un 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanacağı, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 11/1. maddesindeki hak düşürücü sürenin uygulanmasının Anayasal mülkiyet hakkına aykırı olacağı ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nda farklı bir süre öngörülmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Genel arazi kadastrosundan sonra yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulamasının ikinci kadastro niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22. maddesinin ikinci kadastro yasağını arazi kadastrosu için öngördüğü, orman kadastrosunun ise 6831 sayılı Orman Kanunu'na göre farklı bir yöntemle yapıldığı, 3402 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten sonraki uygulamalarda "dolu pafta" sistemiyle orman alanlarının arazi kadastrosu kapsamında belirlendiği gözetilerek, somut olayda 766 sayılı Tapulama Kanunu'na göre yapılan genel arazi kadastrosundan sonra 6831 sayılı Orman Kanunu'na göre yapılan orman kadastrosunun ikinci kadastro sayılamayacağına ve direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin istinaf dilekçesinin Bölge Adliye Mahkemesince reddine karar verilmesinin ardından 7251 sayılı Kanun'un 53. maddesiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu'na eklenen Ek Madde 6 hükmünün yürürlüğe girmesiyle, bu hükmün somut olaya uygulanıp uygulanamayacağı ve ilk derece mahkemesince verilen kararın miktar itibariyle kesin nitelikte olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kanun'un Ek Madde 6 hükmünün, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davalarında verilen kararların miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna açık olduğunu düzenlemesi ve bu düzenlemenin Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı ile hukuki güvenlik ilkesi gereği, yürürlük tarihinden önce verilmiş kararlara da uygulanması gerektiği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Genel arazi kadastrosundan sonra yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulamasının ikinci kadastro niteliğinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/1. maddesindeki ikinci kadastro yasağının arazi kadastrosu için öngörüldüğü, orman kadastrosunun ise 6831 sayılı Orman Kanunu'na göre farklı bir amaç ve yöntemle yapıldığı, bu nedenle genel arazi kadastrosundan sonra yapılan orman kadastrosunun ikinci kadastro olarak nitelendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve bu bedele uygulanacak faizin başlangıç tarihi ile türüne ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın güncel tapu kaydı üzerinden değerinin hesaplanması, yenileme sonrası oluşan durumun dikkate alınması, iptal edilen kanun hükmü gereğince faizin uygulanması gerektiği ve bozma öncesi kararla hükmedilen bedellerin de faize dahil edilmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı mirasçıları ile davalı idare arasında, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve ödenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 3. maddesinin 1. fıkrasının 3. cümlesi ve Geçici 17. maddesi gereğince, usulsüz kamulaştırma hallerinde de bedel tespitinde taşınmazın idare adına tescil edildiği tarihteki değeri üzerinden hesaplama yapılması gerektiği, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının bu durumu kapsamadığı gözetilerek, yerel mahkemenin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti kesinleştikten sonra açılan irtifak hakkı tescil davasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro tespitlerinin 13.08.1973 tarihinde kesinleştiği ve irtifak hakkının kadastro tutanaklarında yer almadığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12. maddesinin üçüncü fıkrasındaki 10 yıllık hak düşürücü süre gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den talep edilmesi üzerine açılan tazminat davasında, zararın varlığı ve illiyet bağının ispatlanıp ispatlanamadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından tapu iptali nedeniyle uğranılan zararın varlığının ve Hazine’nin sorumluluğunu gerektirecek illiyet bağının her türlü şüpheden uzak, somut delillerle ispatlanamadığı, ceza davası dosyasındaki çelişkili bilirkişi raporları ve davacının beyanlarındaki tutarsızlıklar değerlendirilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 7139 sayılı Kanun ile değişik 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesinin sekizinci fıkrasının bazı ibarelerini iptal etmesi nedeniyle, kamulaştırma bedelinin ödenmesine ilişkin hükümde yasal faizin işletilmesi gerektiği ve derhal ödemeye ilişkin hükmün düzeltilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacıların tapu kaydındaki paylarının akıbeti.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal karşılaştırması yapılarak hükmedilen bedelin isabetli olduğu, ancak davacıların taşınmazdaki tüm paylarının iptaline karar verilmesi yerine, yolda kalan 20,90 m²lik kısımda bulunan paylarının iptaline karar verilmesi gerektiği gözetilerek mahkeme kararının resen düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu iptal ve tescil davasında mahkemenin görevli olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastrosu tamamlanmamış taşınmazlara ilişkin uyuşmazlıklara Kadastro Mahkemesinin bakmakla görevli olduğu gözetilerek, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerektiğinden yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.