Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“19/son Madde”
- Uyuşmazlık: Köy boşluğu niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, bölge adliye mahkemesinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 19/son maddesine uygun hüküm kurup kurmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemesinin, çelişkili fen bilirkişi raporlarına dayalı hesaplama yapması ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 19/son maddesi uyarınca muhtesatın asgari levazım bedelinin tespitine ilişkin hüküm kurması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurması doğru görülmeyerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Köy boşluğu niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın kamulaştırma bedelinin tespiti davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bilirkişi raporlarındaki çelişkili yüzölçümü tespitleri ve Kamulaştırma Kanunu'nun 19/son maddesine aykırı olarak asgari levazım bedeli yerine farklı bir hesaplama yöntemiyle hüküm kurulması gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Köy boşluğu niteliğindeki taşınmaz üzerindeki yapının kamulaştırma bedelinin tespitine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 19/son maddesi uyarınca, köy boşluğu niteliğindeki taşınmaz üzerindeki yapının kamulaştırma bedelinin hesabında, bayındırlık resmî birim fiyatları esas alınarak yıpranma payı, müteahhit kârı ve işçilik giderinin düşülerek asgari levazım bedelinin tespit edilmesi gerektiği, ancak mahkemece hatalı hesaplama ile fazla bedele hükmedilmesi gözetilerek bölge adliye mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız tutuklama nedeniyle açılan tazminat davasında eksik araştırma yapılıp yapılmadığı ve hükmedilen manevi tazminat miktarının fazla olup olmadığı hususlarında çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından mükerrer dava iddiasında bulunulmadığı ve UYAP kayıtlarında da mükerrer dava tespit edilmediğinden eksik araştırma yapılmadığı, ayrıca davacının sosyal ve ekonomik durumu, suçun niteliği, tutukluluk süresi ve tutuklamanın etkileri gözetildiğinde hükmedilen manevi tazminat miktarının makul olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Yolcuların taşımacılık faaliyeti sırasında oluşan kazalardan kaynaklanan zararlarının tazmininde, zorunlu karayolu taşımacılık sigortacısı, trafik sigortacısı ve ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı arasındaki sorumluluk sırası ve davalının sorumluluğunun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Karayolu Taşıma Kanunu ve ilgili genel şartlar uyarınca, yolcu zararlarında öncelikle zorunlu karayolu taşımacılık sigortasının, limit aşımı halinde sırasıyla zorunlu trafik sigortası ve ihtiyari mali sorumluluk sigortasının devreye girdiği gözetilerek, mahkemenin bu sıralamayı dikkate almadan hüküm kurması nedeniyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Orman arazisi üzerindeki zeytin ağaçlarının kesilmesi nedeniyle açılan tazminat davasında, davacının dava açılmadan önce vefat etmiş olmasının davanın geçerliliğine etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Vekilin, müvekkilinin ölümünden sonra vekâletnamenin geçerliliğini yitirmesi nedeniyle dava açma ehliyetinin bulunmadığı ve mirasçıların davaya sonradan dahil edilmesinin bu durumu ortadan kaldırmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vefat eden davacının vekili tarafından açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle zeytin ağaçlarının bedelinin tahsili davasında mirasçıların dava ehliyetinin olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının vefatı ile davayı açan vekilin vekâletinin sona erdiği, mirasçıların davaya dahil edilmediği ve bu nedenle usulen açılmış bir davanın mevcut olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Apartman yönetimi tarafından, kat malikinin kiracısı olan şirket aleyhine, ortak alanı (apartman bahçesini) işgal ettiği iddiasıyla açılan ecrimisil davasında görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi mi yoksa asliye hukuk mahkemesi mi olduğuna ilişkin görev uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız işgal tazminatı (ecrimisil) isteminin haksız fiilden kaynaklanan bir tazminat türü olması ve Kat Mülkiyeti Kanunu'nda bu konuda özel bir görevli mahkeme düzenlemesi bulunmaması nedeniyle, genel hüküm gereği asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma, iş göremezlik ve manevi tazminat taleplerinin miktarı ve sorumlu tutulacak tarafların belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesi kararının bozulmasının ardından, yerel mahkemece bozmaya uyularak hüküm kurulması ve kararda hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında isabetsizlik bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapusuz taşınmazın tescili ve mümkün olmaması halinde üzerindeki muhdesatın aidiyetinin tespiti talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın bir kısmının köy meydanı niteliğinde kamu malı olduğu ve bu nedenle zilyetlikle iktisap edilemeyeceği, dolayısıyla üzerindeki muhdesata da hukuken değer verilemeyeceği gözetilerek, bölge adliye mahkemesi kararının bu kısımla sınırlı olarak bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.