Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“2290 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, idarenin kamulaştırmasız el atması nedeniyle yol olarak kullanılan taşınmaz bedellerinin tahsili istenmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın, 2290 sayılı Belediye Yapı ve Yollar Kanunu uyarınca "zayiat" olarak ayrıldığı ve bu durumun mevcut 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesindeki imar düzenleme ortaklık payına karşılık geldiği, dolayısıyla bedel ödenmesine gerek olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mücavir alanda yapılan ruhsatsız inşaatın imar kirliliğine neden olma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İmar kirliliğine neden olma suçunun TCK 184/4'e göre belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tabi yerlerde işlenebileceği, mücavir alanın belediye sınırlarından farklı olduğu ve özel bir imar rejimi bulunmayan mücavir alanda ruhsatsız inşaat yapmanın TCK 184 kapsamında suç oluşturmadığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, yol geçirilmek suretiyle fiilen el konulan taşınmazları için kamulaştırmasız el atma tazminatı talep edilmesine karşın, davalı idarelerin parselasyon planı gereği söz konusu alanın zaiyat olarak ayrıldığını ve bedel talep edilemeyeceğini savunmaları nedeniyle oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın, parselasyon planının kesinleştiği tarihte yürürlükte olan 2290 sayılı Belediye Yapı ve Yollar Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca zaiyat olarak ayrıldığı ve bu durumun günümüz imar uygulamalarındaki düzenleme ortaklık payı kesintisi mahiyetinde olduğu gözetilerek, taşınmazın bedelinin talep edilemeyeceği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, belediye tarafından kamulaştırmasız el atıldığını iddia ettiği taşınmazının bedelinin tahsili için dava açmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca, imar planı gereği düzenleme ortaklık payı karşılığı olarak malikin muvafakatiyle kamuya terk edilen yerler için bedel talep edilemeyeceği gözetilerek, davacının bedelsiz terk işlemine rıza gösterdiği ve terk edilen alanın karşılığında kalan kısmın kendisine tescil edildiği anlaşıldığından, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, bedelin tespiti ve uygulanacak yasal faizin başlangıç tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesinin 9. fıkrasının iptal edilmiş olmasına rağmen, davanın iptal tarihinden önce açılmış olması ve Anayasa'nın 153. maddesi gereğince iptal kararlarının geriye yürümemesi gözetilerek, kamulaştırma bedeline yasal faizin dava tarihinden değil, davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından itibaren işletilmesi gerektiği gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar tarafından, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bir kısmı için daha önce tazminat ödenmesine rağmen, bakiye kısım için de bedel talep edilip edilemeyeceği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Düzenleme ortaklık payı karşılığı olarak terk edilen kısımlar için 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 35. maddesi gereğince mülkiyet iddiasında bulunulamayacağı ve bedel talep edilemeyeceği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, kamulaştırma bedeline uygulanacak yasal faizin başlangıç tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 9. fıkrasını iptal etmesine rağmen, davanın iptal kararından önce açılmış olması ve iptal kararlarının geriye yürümemesi sebebiyle, kamulaştırma bedeline yasal faizin dava tarihinden değil, davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından itibaren işletilmesi gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davalı idarenin belirlenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaza el atan idarenin parselasyon planını yapan Ankara İmar İdare Heyeti yerine, onun hukuki halefi olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı olduğu ve taşınmaz bedelinin belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğunun kabulüyle emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespiti ve bu bedelin Hazine'den tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunarak, temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı kooperatifin alacaklısı tarafından, kooperatife ait taşınmazın yola terk edilmesi nedeniyle kamulaştırmasız el atma tazminatı istenmesine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz malikinin muvafakati ile imar planı gereği yola terk edilen taşınmaz için 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca tazminat talep edilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma iddiasıyla açılan dava kapsamında, imar planı gereği zayiat olarak ayrılan taşınmaz bölümü için bedel talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2290 sayılı Belediye Yapı ve Yollar Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca imar planı gereği zayiat olarak ayrılan taşınmaz bölümleri için bedel ödenmeyeceği ve parselasyon planının kesinleştiği tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümleri dikkate alınarak, davacıların zayiat olarak ayrılan kısım için bedel talep etme hakkının bulunmadığı gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının onanmasına ve istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma iddiasıyla zayiat olarak ayrılan taşınmaz bedeli istenmesine ilişkin açılan davanın reddine yöneliktir.
Gerekçe ve Sonuç: 2290 sayılı Belediye Yapı ve Yollar Kanunu'nun 6. maddesi uyarınca zayiat olarak ayrılan kısımların bedelinin talep edilemeyeceği ve parselasyon planının kesinleştiği tarihte yürürlükte bulunan imar mevzuatı hükümleri gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.