Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“2644 Sayılı Tapu Kanunu”
- Uyuşmazlık: Hazine'nin, tapu iptal ve tescil davasında tazminata mahkûm edilmesi üzerine ödediği bedeli, tapu memurlarına rücuen tazminat davası açarak tahsil edip edemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu memurlarının ağır kusurunun saptanamadığı ve 2644 sayılı Tapu Kanunu'nun ek 2. maddesi uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, rücuen tazminat davasının reddine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu maliki ve yüklenici olan davalı şirketten harici sözleşmeyle daire satın alan davacının, tüm borcunu ödeyip daireyi teslim alıp malik gibi kullandığı durumda, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu kararı gereğince tapu iptali ve tescil davası açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin hem arsa sahibi hem de yüklenici olması ve davacının daire bedelini ödeyerek fiilen teslim alıp kullanması nedeniyle, davaya konu daire satışının alacağın temliki niteliğinde olduğu ve yazılı sözleşmeyle geçerli olduğu, ayrıca bu durumda tapu devri yapılmamasının hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı düşeceği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekâleten satışı yapılan taşınmazın, vekilin azledilmesinden sonra asıl malik tarafından üçüncü kişiye devredilmesi üzerine, harici satış sözleşmesiyle taşınmazı satın alan kişinin açtığı tapu iptali ve tescil davasında, üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmadığı ve muvazaanın ispatlanıp ispatlanmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıların yargılama sırasında tapu iptali ve tescil davasını ve davalıya yapılan satışın muvazaalı olduğunu kabul etmeleri, diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, davalının 4721 sayılı Kanun’un 1023. maddesi uyarınca iyiniyetli olmadığı ve muvazaanın davacı tarafından ispatlandığı gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Tapu sicilinin hatalı tutulması nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Devletten talep edilmesi üzerine, Devletin sorumluluğunun olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacının iddia ettiği zararın tapu sicilinin tutulmasından kaynaklanmadığı, sonradan verilen ve ilk veraset ilamını geçersiz kılan ikinci bir veraset ilamı nedeniyle oluştuğu, tapu memurlarının hukuka aykırı bir eyleminin bulunmadığı ve bu nedenle 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesinde düzenlenen kusursuz sorumluluğun şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair kararının, usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Köy tüzel kişiliğinin, 442 sayılı Köy Kanunu'nun 44. maddesi uyarınca zeytinlik vasfındaki taşınmazı satma yetkisinin bulunup bulunmadığı ve satışın geçerli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: 442 Sayılı Köy Kanunu'nun 44/3. maddesinin, köy tüzel kişiliğine sadece boz haldeki arazileri değil, tasarrufunda olan taşınmazları da satma yetkisi verdiği, dava konusu zeytinliğin de bu kapsamda olduğu ve 4753 sayılı Kanun'un 442 sayılı Kanun'daki satış yetkisini kaldırmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydı bulunan bir taşınmazın orman içi açıklık niteliğinde olup olmadığı ve zilyetlikle kazanılıp kazanılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/2. maddesi ve ilgili yönetmelikler uyarınca, orman içi açıklıklar niteliği itibarıyla orman sayıldığından ve zilyetlikle kazanılamayacağından, taşınmazın tapu kaydı bulunsa dahi orman içi açıklık vasfında olması halinde Hazine adına tescil edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hazine'nin açtığı tapu iptali ve tescil davasında, kadastro tespitine karşı açılan davalarda on yıllık hak düşürücü sürenin Hazine için de uygulanıp uygulanmayacağı ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının derdest davaya uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi’nin, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesine eklenen ve Hazine aleyhine hak düşürücü süre öngören hükmün iptaline ilişkin kararının, kesin hüküm olmayan davalara da uygulanması gerektiği ve Yargıtay’ın bozma kararına uyulması ile oluşan usulü kazanılmış hakkın Anayasa Mahkemesi iptal kararları karşısında hukuken bir değer taşımayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz satışının muris muvazaası olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.
Gerekçe ve Sonuç: Satış bedelinin davalı tarafından ödendiğine dair tanık beyanlarının bulunması, satış bedeli ile mirasbırakanın hacca gidip hayır işleri yapması, akdi bedel ile rayiç bedel arasında fahiş fark bulunmaması ve davacıların muvazaayı ispatlayamamaları gözetilerek, tereke temsilcisinin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kaçak yapıda bulunan bir bağımsız bölüme ilişkin düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil talebinin reddinin ardından, alıcının sözleşmenin 13. maddesine dayanarak bağımsız bölümün rayiç bedelini talep edebilmesi mümkün müdür?
Gerekçe ve Sonuç: Düzenleme şeklinde yapılan satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu, ancak kaçak yapıdaki bağımsız bölümün mülkiyetinin devrinin imkansızlığı nedeniyle davalının BK'nın 96. maddesi gereğince tazminat ödemek zorunda olduğuna ve bu tazminatın da bağımsız bölümün rayiç bedeli olacağına dair yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı, ipotek ve ipotek alacağının temliki işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.
Gerekçe ve Sonuç: Yabancı para üzerinden yabancı kredi kuruluşları lehine ipotek tesisinin ve alacağın temlikinin, 743 sayılı TMK ve 2644 sayılı Tapu Kanunu hükümlerine göre hukuka uygun olduğu, bu nedenle TMK'nın 1007. maddesi gereğince tazminat ve manevi tazminat şartlarının oluşmadığı değerlendirilerek istinaf mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Geçerli bir taşınmaz satım sözleşmesinde, satış bedeli olarak verilen çeklerin ödenmemesi üzerine, taşınmazın güncel değerinin tahsili talep edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz satış bedeli olarak verilen çeklerin ödenmemesi, geçerli resmi sözleşme ile doğan hukuki sonucu değiştirmediğinden ve davacı satıcıya ödenmeyen bedelin davalı alıcıdan tahsilini isteme hakkı verdiğinden, İlk Derece Mahkemesince satış bedelinin dava tarihi itibariyle güncel bedeli üzerinden değil, kararlaştırılan satış bedeli üzerinden hüküm kurulması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Harici satış sözleşmesine dayalı olarak tapuda devredilen taşınmazların satış bedelinin ödenip ödenmediği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafın, adi yazılı sözleşmeye aykırı iddiasını ispatlayamaması, taşınmaz mülkiyetinin resmi sözleşme ile devrinin geçerlilik kazanması, davalıların borcunu tamamen ifa etmediği ve davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşme uyarınca taşınmazın devredilmiş olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.