Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“2926 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Davacının 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalılığı nedeniyle iptal edilen 2926 sayılı Kanuna tabi tarım Bağ-Kur sigortalılık süresinin geçerli olup olmadığı ve bu süreler göz önünde bulundurularak yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 1479 sayılı Kanuna tabi sigortalılığı devam ederken 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olarak tescil edilemeyeceği, sonrasında ise tarım Bağ-Kur sigortalılığının yeniden başlaması için tescil başvurusu, prim tevkifatı veya prim ödemesi gibi bir irade beyanında bulunmadığı gözetilerek mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, 5510 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce vefat eden babasından ve yasa yürürlüğe girdikten sonra vefat eden eşinden dolayı ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, birleşen aylıkların her ikisinin de bu kanuna göre bağlanması halinde uygulanacağı, davacının babasından kaynaklanan aylık hakkının ise 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereğince önceki yasalara tabi olduğu ve bu nedenle 54. maddenin uygulanma alanı bulamayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının, 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra vefat eden eşinden dolayı aldığı ölüm aylığı yanında, 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce vefat eden ve farklı statüde sigortalı olan babasından dolayı da ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, birleşen aylıkların her ikisinin de 5510 sayılı Kanun kapsamında olması halinde uygulanabileceği, davacının babasından dolayı hak sahipliği sıfatını babasının vefatı ile kazandığı ancak ölüm aylığı bağlanmasına ilişkin şartların eşinin vefatıyla tamamlandığı, bu nedenle eşinin vefatı tarihinde yürürlükte olan 5510 sayılı Kanun'un 34. ve 54. maddelerine göre davacıya hem eşinden hem de babasından ayrı ayrı ölüm aylığı bağlanmasının mümkün olmadığı, davacının çift aylığa hak kazanamayacağı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, 5510 sayılı Kanun yürürlüğe girmeden önce vefat eden babasından dolayı bağlanan ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra eşinin de vefat etmesiyle, 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesi uyarınca alıp alamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin uygulanabilmesi için birleşecek gelir ve aylıkların 5510 sayılı Kanun hükümlerine göre bağlanması gerektiği, davacının babasından olan ölüm aylığının ise 5510 sayılı Kanun'un geçici 1. maddesi gereğince önceki yasal düzenlemelere tabi olduğu, dolayısıyla 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin uygulanamayacağı ve davacının babasından dolayı bağlanan aylığı alabileceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Eşi 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden sonra, babası ise önce vefat eden davacı kız çocuğunun, hem eşinden hem de farklı bir sosyal güvenlik statüsündeki babasından ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin, birleşecek gelir ve aylıkların aynı Kanun hükümlerine göre bağlanması durumunda uygulanacağı, davacının babasından kaynaklanan ölüm aylığı hakkının ise 5510 sayılı Kanun'un Geçici 1. maddesi uyarınca önceki yasal düzenlemelere tabi olduğu ve bu nedenle 54. maddenin uygulanma yeri bulunmadığı gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı eşinden ölüm aylığı alan davacının, 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı babasından da ayrıca ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının babasının ölümü 5510 sayılı Kanun'dan önce gerçekleştiği, bu nedenle 5510 sayılı Kanun'un 54. maddesinin uygulanamayacağı, 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olan babasından dolayı ölüm aylığına ilişkin 1479 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği, 1479 sayılı Kanun'un 46/2. maddesinin ise sadece aynı kanun kapsamında hem eşten hem de ana/babadan aylık alınması halinde uygulanacağı, davacının babasından dolayı da ölüm aylığı almaya hak kazandığı gözetilerek direnme kararı onanmış ancak sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, 01.01.2004-22.04.2011 tarihleri arasında tarım BAĞ-KUR sigortalısı sayılıp sayılamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Kanun ve 5510 sayılı Kanun'da tarımsal faaliyete dayalı sigortalılık bakımından geçmiş hizmetlerin tespitine olanak veren yasal bir düzenleme bulunmadığı, tarımsal faaliyetin fiilen sürdürülmesi ve makul süreyi aşan ara vermelerde tescil başvurusu, iradi prim ödemesi veya ürün satışından tevkifat yoluyla prim kesintisi bulunması gerektiği, somut olayda ise uyuşmazlık konusu dönemde bu unsurların olmadığı gözetilerek direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, eşinden dolayı aldığı ölüm aylığı yanında, babasından dolayı da ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının babasının vefat tarihi itibarıyla yürürlükte olan yasal düzenlemeler ve sosyal güvenlik hukukunun temel ilkeleri gözetilerek, davacının hem eşinden hem de babasından ölüm aylığı almaya hak kazandığı kabul edilerek direnme kararı onanmış, ancak davalı Kurum'un sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daire'ye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, 5434 sayılı Kanun kapsamında vefat eden eşinden dolayı aldığı ölüm aylığı yanında, 2926 sayılı Kanun kapsamında vefat eden babasından dolayı da ölüm aylığı alıp alamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının babasının ölüm tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat ve sonradan yapılan lehe değişiklikler değerlendirilerek, davacının eşinden ölüm aylığı alıyor olmasının babasından da ölüm aylığı almasına engel olmadığı gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalılığın tespiti davasında, davacının tescil, prim ödemesi ve tevkifat kesintisinin bulunmadığı dönem için davanın reddine karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Kanun'a göre sigortalılık için prim tevkifatı veya ürün tesliminin tescil yerine geçtiği kabul edilmekle birlikte, davacının sigortalılık iradesini ortaya koyan herhangi bir prim tevkifatı veya ürün tesliminin bulunmadığı 01.01.1996-30.04.2005 dönemi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tarım Bağ-Kur sigortalılığı devam ederken aynı zamanda 506 veya 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu sigortalı olan kişinin, bu sigortalılıklarının makul süreyi aşması halinde, yeniden tescil başvurusu, prim ödemesi veya ürün teslimatı olmaksızın devam eden tarımsal faaliyetine dayalı olarak tarım Bağ-Kur sigortalılığının yeniden başlayıp başlamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 2926 sayılı Kanun'un 6. maddesi gereğince, diğer kanunlar kapsamındaki zorunlu sigortalılık makul süreyi aşsa dahi, tarım Bağ-Kur sigortalılığının yeniden başlaması için tescil başvurusu, prim ödemesi veya ürün teslimatı gibi tescil iradesini gösterir işlemlerin gerekli olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.