Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“3. Kişi”
- Uyuşmazlık: Haczedilen taşınır mallar üzerinde davalı borçlu şirketin değil, 3. kişi şirketin zilyetliğinde olduğunun tespiti ve istihkak iddiasının reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz sırasında taşınırların 3. kişi şirketin ticaret sicil adresinde bulunması ve davacı alacaklının, 3. kişi ile borçlu şirket arasında mal kaçırma amacıyla danışıklı hareket edildiğini ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamsız icra takibinde tahliye kararı verilen taşınmazda bulunan 3. kişinin, icra müdürlüğünün tahliye kararına karşı yaptığı şikayetin hukuki yararının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra müdürlüğünün, tahliye kararını verip 3. kişiye tahliye için süre tanımasının İİK m.276/1’e göre bir tahliye kararı niteliğinde olup, 3. kişinin bu karara karşı şikayette bulunma hakkı bulunduğu ve İİK 276/2’deki prosedür işletilmemiş olsa dahi şikayette bulunabileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Muris muvazaası iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalıdan taşınmazı devralan 3. kişinin iyiniyetli olup olmadığı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazı devralan 3. kişinin, davalı ile arkadaş olması ve taşınmazı devralmasına aracılık eden kişinin de hem davalı hem 3. kişi ile arkadaş olması sebebiyle, 3. kişinin muvazaalı işlemi bilmesi veya bilmesi gerektiği, bu nedenle de Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinde düzenlenen iyiniyetli 3. kişi korumasından yararlanamayacağı gözetilerek, istinaf mahkemesinin tapu iptaline ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hacizli mal üzerinde istihkak iddia eden 3. kişinin, borçlu şirket ile mal kaçırma amaçlı muvazaalı işlem yapıp yapmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirket ile 3. kişi şirket arasında ortaklık ilişkisi, faaliyet alanı benzerliği, işçi geçişleri ve borçlu şirketin ticari faaliyetlerini sonlandırmış olması gibi hususlar birlikte değerlendirilerek taraflar arasında muvazaalı işlem yapıldığı kanaatine varılarak ilk derece mahkemesinin reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlunun taşınmazını sattığı davalı 3. kişinin, borçlunun alacaklılarını zarara uğratma kastını bildiği veya bilebilecek durumda olup olmadığı ve satış bedelinin düşük gösterilip gösterilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunmadığı, satış bedelinin ödendiğinin hesap hareketleri ve diğer belgelerle kanıtlandığı ve davalı 3. kişinin borçlunun zarara uğratma kastını bildiğinin veya bilebilecek durumda olduğunun ispatlanamadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bölünme yoluyla malvarlığı devralan şirkete, bölünen şirketin borçlusuna daire teslim borcu nedeniyle gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinin iptali gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölünen şirketin, borçlusuna daire teslim borcunun bulunmasının para borcunun varlığı anlamına gelmediği, taşınmaz teslim borcunun İİK m. 89 kapsamında haczedilemeyeceği ve üçüncü haciz ihbarnamesinin haczedilen hususun miktar ve mahiyetini açıkça belirtmemesi nedeniyle usulsüz olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hacizli mal üzerinde üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasının, istihkak iddiasının yetkisiz kişi tarafından yapılması ve dava açma süresinin geçirilmesi nedeniyle reddi.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz sırasında yetkisiz kişi tarafından istihkak iddiasında bulunulması ve üçüncü kişinin haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde dava açmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davanın reddine ilişkin kararının, ret gerekçesi düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalıların, borçlunun alacaklısından mal kaçırma kastı ile hareket edip etmediği hususunda yapılan incelemenin yeterliliği.
Gerekçe ve Sonuç: Özel Daire bozma kararında belirtilen hususlar doğrulanmış olup, davalıların borçlunun durumunu bilip bilmedikleri hususunda yeterli araştırma yapılmadığı ve delillerin eksik değerlendirildiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazlarını davalı çocuklarına satış yoluyla temlik etmesinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında davanın kabulüne ve davalılar adına kayıtlı olmayan parseller yönünden karar verilmiş olması ile davası tefrik edilen davalı hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğu gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında oğlu üzerine yaptığı taşınmaz temliklerinin muris muvazaası olup olmadığı, muvazaa olması halinde davacı mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabulü ile tapu iptali mümkün olmayan taşınmazlar için tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi, ayrıca harici satış iddiasına dayalı müdahil davacıların talepleri ile diğer davaya katılma taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalı tarafından kabul edilmiş olması nedeniyle bir kısım müdahil davacıların davasının kabulüne, asıl ve birleşen davadaki muvazaa iddiasının ise kısmen sübut bulduğu gerekçesiyle tapu iptali-tescile ve istekle bağlı kalınarak tazminata hükmedilmiş ise de, muvazaa iddiasının ispatı için tüm taşınmazların kök tapu kayıtları ve imar dağıtım cetvellerinin getirtilmesi, bilirkişi incelemesi yaptırılması, miras paylarının tespiti, müdahil davacıların davalarının davalı tarafından kabulü karşısında mirasçılar aleyhine sonuç doğurması nedeniyle muvazaalı olarak kabul edilip reddine karar verilmesi, davaya katılma talepleri hakkında hüküm kurulması gerektiği, ayrıca bazı taşınmazlar yönünden eksik inceleme yapıldığı, hatalı paylar üzerinden hüküm kurulduğu gözetilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İş kazası sonucu rücuen tazminat davasında, yerel mahkemenin Yargıtay’ın bozma kararına uyduktan sonra aynı konuda direnme kararı vermesinin hukuka uygunluğu ile gerçek zarar hesabı için uzman bilirkişiye ihtiyaç olup olmadığı ve işverenin işçilerinin 3. kişi sayılıp sayılamayacağı noktasında oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın bozma kararına uyulmasıyla oluşan usulü kazanılmış hak gereği, mahkemenin bozma kararında belirtilen hususları gözeterek karar vermesi gerekirken, eksik inceleme yapıp hatalı değerlendirmeyle direnme kararı vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.