Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“3. Kişi Şirketi”
- Uyuşmazlık: Haczedilen taşınır mallar üzerinde davalı borçlu şirketin değil, 3. kişi şirketin zilyetliğinde olduğunun tespiti ve istihkak iddiasının reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz sırasında taşınırların 3. kişi şirketin ticaret sicil adresinde bulunması ve davacı alacaklının, 3. kişi ile borçlu şirket arasında mal kaçırma amacıyla danışıklı hareket edildiğini ispatlayamaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haczedilen taşınır mallar üzerinde mülkiyet karinesinin kimin lehine işlediği ve ispat yükünün hangi tarafta bulunduğu hususunda uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haczin üçüncü kişinin ticaret sicil adresinde yapılması, borçlunun bu adreste faaliyet göstermemesi ve haciz sırasında bulunan belgelerin güncel olmaması, ayrıca borçlu şirket ortağının hisselerini borcun doğum tarihinden önce devretmiş olması nedeniyle mülkiyet karinesinin üçüncü kişi lehine işlediği, ispat yükünün alacaklıda olduğu ve alacaklının karinenin aksini ispatlayamadığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Şirket ortağının, borçlu şirket yönünden, İİK'nun 89. maddesi uyarınca 3. kişi sayılıp sayılamayacağı ve bu kapsamda şirket ortağına haciz ihbarnamesi gönderilip gönderilemeyeceği hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Şirket ortağının, şirket tüzel kişiliğine karşı üçüncü kişi konumunda olduğu ve şirketin ortağından alacağı olması halinde şirket alacaklılarının, İİK'nun 89. maddesi uyarınca, ortağa haciz ihbarnamesi gönderebileceği değerlendirilerek mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Hacizli mal üzerinde istihkak iddia eden 3. kişinin, borçlu şirket ile mal kaçırma amaçlı muvazaalı işlem yapıp yapmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirket ile 3. kişi şirket arasında ortaklık ilişkisi, faaliyet alanı benzerliği, işçi geçişleri ve borçlu şirketin ticari faaliyetlerini sonlandırmış olması gibi hususlar birlikte değerlendirilerek taraflar arasında muvazaalı işlem yapıldığı kanaatine varılarak ilk derece mahkemesinin reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketin temsilcisi konumundaki kişinin davacıya verdiği ve şirket adına kayıtlı bir aracın devrini taahhüt eden taahhütnamenin, şirketi bağlayıp bağlamadığı ve davacının araç tescili veya bedel iadesi talebinde bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Şirket temsilcisinin, şirketin amacı ve konusu kapsamında, üçüncü kişinin fiilini taahhüt şeklinde bir sözleşme yapabileceği, bu taahhüdün şirket hissesi devri karşılığında yapılmış olması ve bedelsiz devri içermesinin bu sonucu değiştirmeyeceği, ayrıca aracın devrinin noterden yapılması şekil şartının üçüncü kişinin fiilini taahhüt sözleşmesinin bağımsız ve asli niteliği nedeniyle geçerlilik şartı olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hacizli mal üzerinde üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasının, istihkak iddiasının yetkisiz kişi tarafından yapılması ve dava açma süresinin geçirilmesi nedeniyle reddi.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz sırasında yetkisiz kişi tarafından istihkak iddiasında bulunulması ve üçüncü kişinin haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde dava açmaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davanın reddine ilişkin kararının, ret gerekçesi düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hacizli mal üzerinde istihkak iddiasında bulunan 3. kişinin, malın kendisine ait olduğunu ispat edip edemediğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Haciz mahallinde bulunan belgelerin güncel olmaması, borçlu şirketin haciz mahallinden ayrılmış olması, 3. kişi şirketin borcun doğumundan sonra kurulmuş olması ve taraflar arasında muvazaalı bir devir olduğuna dair yeterli delil bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin istihkak davasını reddeden kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Borçlu anonim şirket aleyhine yapılan icra takibinde, borçlu şirketin ortağından olan alacağın haczi için ortağa haciz ihbarnamesi gönderilip gönderilemeyeceği ve bu alacağın niteliğinin araştırılıp araştırılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Şirket ortağının, ortağı olduğu şirketin borcundan dolayı üçüncü kişi olarak kabul edilebileceği ve şirketin ortakta bulunan ortaklık ilişkisi dışında kalan hak ve alacaklarının haczi için haciz ihbarnamesi çıkarılabileceği, ancak icra mahkemesinin, haciz ihbarnamesine yapılan şikâyeti incelerken alacağın niteliğini değil, şikâyetçinin üçüncü kişi olup olmadığını ve haciz ihbarnamesinin usule uygunluğunu araştırması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Haczedilen malın 3. kişiye ait olup olmadığına ilişkin istihkak iddiasının reddine dair yerel mahkeme kararının istinafta onanmasının temyizen incelenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı alacaklının, 3. kişi lehine olan mülkiyet karinesinin aksini ispat için ileri sürdüğü delillerin, borçlu ile 3. kişi arasında muvazaalı işlem yapıldığına dair yeterli ve inandırıcı bulunmaması gözetilerek istinaf kararının bozulmasına ve yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Bölünme yoluyla malvarlığı devralan şirkete, bölünen şirketin borçlusuna daire teslim borcu nedeniyle gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesinin iptali gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Bölünen şirketin, borçlusuna daire teslim borcunun bulunmasının para borcunun varlığı anlamına gelmediği, taşınmaz teslim borcunun İİK m. 89 kapsamında haczedilemeyeceği ve üçüncü haciz ihbarnamesinin haczedilen hususun miktar ve mahiyetini açıkça belirtmemesi nedeniyle usulsüz olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hacizli mal üzerinde davacı alacaklının istihkak iddiasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirket ile 3. kişi şirket arasında mal kaçırmak amacıyla danışıklı hareket edildiğine ve muvazaalı işlem yapıldığına dair yeterli delil bulunduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve istinaf talebinin esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İlamsız icra takibinde tahliye kararı verilen taşınmazda bulunan 3. kişinin, icra müdürlüğünün tahliye kararına karşı yaptığı şikayetin hukuki yararının bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İcra müdürlüğünün, tahliye kararını verip 3. kişiye tahliye için süre tanımasının İİK m.276/1’e göre bir tahliye kararı niteliğinde olup, 3. kişinin bu karara karşı şikayette bulunma hakkı bulunduğu ve İİK 276/2’deki prosedür işletilmemiş olsa dahi şikayette bulunabileceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.