Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4 Ay Süresi”
- Uyuşmazlık: 5434 sayılı Kanun kapsamında hak kazanılan fiili hizmet süresi zammının, 506 sayılı Kanun'a göre yaşlılık aylığı bağlanırken sigortalılık başlangıç tarihinden geriye doğru eklenip eklenmeyeceği ve yaş haddinden indirilip indirilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin direnme adı altında verdiği kararın, Özel Daire bozma kararına uymayıp yeni bir hüküm niteliğinde olması ve bu nedenle Hukuk Genel Kurulu tarafından incelenemeyeceği gözetilerek, dosyanın Yargıtay 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu kapsamında hak kazanılan fiili hizmet süresi zammının, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi sigortalının yaşlılık aylığı tahsisinde sigortalılık başlangıç tarihini geriye çekip çekemeyeceği ve yaş haddinden indirim yapılıp yapılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 5434 sayılı Kanun'daki fiili hizmet süresi zammının 506 sayılı Kanun'daki itibari hizmet süresinden farklı olduğu, fiili hizmet süresi zammının yaş haddinden indirim yapılmasını gerektirdiği, ancak sigortalılık başlangıç tarihini geriye çekecek şekilde değerlendirilemeyeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasında, faizin başlangıç tarihi ve hesaplanma şekli uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 2018/104 Esas, 2020/39 Karar sayılı iptal kararı ve davanın 4 ay içinde sonuçlandırılmamış olması gözetilerek, faizin bozma öncesi bedel için dava tarihinden 4 ay sonra, bozma sonrası fark bedel için ise derhal işlemeye başlayacağı ve Yargıtay karar tarihine kadar hesaplanması gerektiği gerekçesiyle ilk onama kararı kaldırılarak hüküm düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacının davalı işyerinde 01.08.2005-13.06.2017 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespiti talebiyle açtığı hizmet tespiti davasında, 07.07.2007 tarihinden önceki çalışmalara ilişkin talebin hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığı ve sonrasında davacının fiilen çalışıp çalışmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 07.07.2007 tarihinden önceki çalışmaları hususunda 5 yıllık hak düşürücü süre geçmesi, sonrasında ise tanık beyanları ve dosyadaki delillerle davacının fiilen çalıştığı sabit olduğundan, mahkeme kararında bir isabetsizlik görülmeyerek istinaf başvurusunun reddine ve ilk derece mahkemesinin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıkların suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma, örgüte üye olma ve örgüte yardım etme suçlarının sabit olup olmadığı, örgüt kurma suçunun sabit olmaması halinde sanık hakkında TCK’nın 220/5. maddesi uygulanıp uygulanamayacağı, sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden TCK’nın 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasının isabetli olup olmadığı ve bir sanığın şantaja iştirak edip etmediği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların telefon görüşmeleri, mağdur ve tanık beyanları ile iletişimin tespit tutanakları birlikte değerlendirildiğinde sanık ...’in suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurduğu, diğer sanıkların da bu örgüte üye oldukları veya örgüte yardım ettikleri, ancak sanıklar ... ve ...’in örgüte üye olduklarına dair yeterli ve inandırıcı delil bulunmadığı, bu nedenle haklarındaki mahkumiyet hükümlerinin bozulması gerektiği, örgüt üyesi olmayan sanıklar hakkında TCK’nın 58/9. maddesinin uygulanamayacağı ve bir sanığın şantaja iştirak ettiğinin sabit olduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davanın belirsiz alacak davası olarak açılıp açılmadığı ve buna bağlı olarak zamanaşımı def'inin uygulanıp uygulanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın kısmi dava olarak açılmış olması ve davalı tarafın zamanaşımı itirazının kısmi dava açılması nedeniyle sadece talep artırımına ilişkin kısmı kapsaması gerektiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma konusu irtifak hakkı bedelinin tespiti davasında, faizin hangi tarihe kadar işletileceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesinin ilk kararında belirlenen faiz bitiş tarihinin davacı idare lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğu, bu nedenle istinaf sonrası verilen kararda faiz bitiş tarihinin değiştirilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazların bedelinin tespiti ve bu bedele uygulanacak faizin başlangıç tarihi ile ilgili uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi’nin 2942 sayılı Kanun’un 10. maddesinin 9. fıkrasını iptal etmesi ve davanın 4 ay içinde sonuçlandırılmaması nedeniyle, fark kamulaştırma bedeline davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacı idare adına tescili davasında, bedelin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı ve faiz başlangıç tarihinin tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Emsal karşılaştırma yöntemiyle belirlenen kamulaştırma bedelinin hukuka uygun olduğu, ancak faiz başlangıç tarihinin kamulaştırma davasının 4 ay içinde sonuçlanmadığı tarih olan 31.10.2016 olarak düzeltilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkin davada, kamulaştırma bedelinin miktarı ve faizinin başlangıç tarihi ile uygulanacak faiz oranı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesinin 9. fıkrasını iptal etmesi ve Yargıtay içtihatları gözetilerek, kamulaştırma bedeline dava tarihinden itibaren değil, davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasından itibaren yasal faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçiye, geçiş sürecinde imzalanan sözleşme ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ödenmesi gereken ücret farkı, ikramiye ve ilave tediye alacaklarının hesaplanmasına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarının hesabında, işçiye yapılan ödemelerin ve yasal gün sayılarının dikkate alınmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması, ayrıca ikramiye alacağına uygulanacak faiz türünün hatalı belirlenmesi hatalı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, geçiş döneminde imzalanan belirsiz süreli iş sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesine göre ücret, ikramiye ve ilave tediye fark alacaklarına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 696 sayılı KHK kapsamında kadroya geçen işçinin ücretinin hesabında, bordrolarda yer alan ve 375 sayılı KHK'nın geçici 23. maddesi uyarınca yapılan %4'lük zam farklarının dikkate alınmadığı, ikramiye ve ilave tediyenin hesabında ise hatalı ücret üzerinden hesaplama yapıldığı, ayrıca ikramiye alacağına uygulanacak faizin de hatalı belirlendiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.