Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4721 Sayılı Kanun'un 166. maddesi”
- Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazineden tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespitinde ve bu bedelin davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, tarafların boşanmalarına ve varsa hangi tarafa nafaka/tazminat ödenmesine karar verilip verilmeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece kadının tam kusurlu olduğu belirtilerek erkeğin davasının kabulüne, kadının davasının reddine karar verilmiş ise de toplanan delillerden erkeğin de kadına bağımsız konut temin etmeyerek kusurlu olduğu ve olayların akışı karşısında kadının da dava açmakta haklı olduğu gözetilerek 4721 sayılı Kanun'un 166. maddesi şartlarının oluştuğu dikkate alınarak kadının davasının da kabulü gerekirken hatalı kusur belirlemesi ile kadının davasının reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, erkeğin akıl hastalığına dayalı boşanma talebinin reddedilmesi üzerine istinaf ve temyiz incelemesi yapılması.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı-davacı kadın hakkında alınan sağlık kurulu raporlarında, akıl hastalığının ortak hayatı çekilmez hale getirip getirmediği ve hastalığın geçmesine olanak bulunup bulunmadığı hususlarında açıklama bulunmaması ve bu nedenle raporun 4721 sayılı Kanun'un 165. maddesi kapsamında hüküm vermeye elverişli olmaması gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kurulması nedeniyle temyiz edilen karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında erkeğin boşanma talebinin reddine, kadının talebinin kabulüne ve erkeğin tam kusurlu sayılmasına ilişkin kararın temyiz incelemesinde, boşanma kararının yanı sıra hükmedilen tazminat miktarı ve reddedilen tedbir nafakası talebinin uygunluğu tartışması.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Kanun'un 169, 185/3 ve 186/1. maddeleri uyarınca hakimin boşanma davası devam ederken eşlerin geçimini sağlamak için tedbir nafakasına hükmetme yükümlülüğü bulunduğu ve davacı kadının ekonomik durumunun da gözetilerek tedbir nafakasına hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tedbir nafakası yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Evlilik birliğinin fiili ayrılık nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanma davasının kabul edilip edilmeyeceğine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında daha önce açılan boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıllık sürenin geçmiş olması ve bu süre zarfında ortak hayatın yeniden kurulamamış olması, davacının bu süreçte evlilik dışı iki çocuğunun dünyaya gelmesi ve tarafların birlikte yaşamalarının hayatın olağan akışına uygun olmaması hususları gözetilerek, 4721 sayılı Kanun'un 166. maddesinin dördüncü fıkrası şartlarının oluştuğu gerekçesiyle boşanma hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, erkeğin zinaya dayalı boşanma talebinin reddine, boşanmaya sebep olan olaylarda kusur oranlarının belirlenmesine, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarına ilişkin itirazlar.
Gerekçe ve Sonuç: Erkeğin, kadının zina eylemini öğrendikten sonra tarafların birlikte yaşamadığının tanık beyanı ve mesaj kayıtlarından anlaşılması, böylece 4721 sayılı Kanun'un 161. maddesindeki zina hukuki sebebine dayalı boşanma şartlarının oluşması; ancak tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davalarında verilen boşanma hükmünün kesinleşmesi nedeniyle erkeğin zina hukuki nedenine dayalı boşanma talebinin konusuz kalması gözetilerek, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında hükmedilen yoksulluk nafakası ve maddî-manevî tazminat miktarlarının azlığı nedeniyle kadın tarafından yapılan temyiz başvurusu.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, nafakanın niteliği ve tazminata konu edilen menfaatlerin kapsamı ile 4721 sayılı TMK’nın 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi gözetilerek, hükmedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarlarının düşük olduğu gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının yoksulluk nafakası ve tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının yeterli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve ihlal edilen menfaatler gözetilerek, hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarlarının az olduğu ve hakkaniyete uygun olmadığı gerekçesiyle, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddelerindeki hakkaniyet kuralları uyarınca bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının azlığı nedeniyle itiraz edilmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü ve ihlal edilen menfaatler gözetilerek hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesiyle, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50. ve 51. maddeleri uyarınca, belirlenen miktarların yeniden değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, velayeti anneye verilen çocuk ile cezaevinde bulunan baba arasında kişisel ilişki tesisine ilişkin düzenlemede hukuka uygunluk bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Kişisel ilişki düzenlenirken infazda zorluk ve tereddüt oluşturmayacak şekilde açıkça başlangıç ve bitiş günleri ve saatleri gösterilerek düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde kişisel ilişki tesisi kararının hukuka uygun olmadığı gözetilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası devam ederken davalı eşin ölümü üzerine, mirasçılarının kusur belirleme yönünden davaya devam edip etmedikleri ve davacı eşin mirasçılık haklarının ne olacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Boşanma davası devam ederken davalı eşin vefat etmesi ve evliliğin ölümle sona ermesi halinde, boşanma hükmünün kesinleşmesinin hukuki sonuç doğurmayacağı ve davalı mirasçılarının beyanının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi gereğince kusur tespiti yönünden davaya devam etmek istedikleri yönünde kabul edilerek bu yönden değerlendirme yapılması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında açılan karşılıklı boşanma davalarında, davacı-davalı erkeğin ruhsal rahatsızlığının dava ehliyetine etkisinin değerlendirilmemesi nedeniyle, boşanmanın fer'ileri olan velayet, nafaka ve tazminat konularında verilen kararların hukuka uygunluğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı-davalı erkeğin ruhsal rahatsızlığı nedeniyle dava ehliyetinin bulunup bulunmadığının, 4721 sayılı TMK'nın 405. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 56. maddesi uyarınca, ön sorun olarak değerlendirilip, vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğinin araştırılması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına ve bölge adliye mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.