Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4721 Sayılı Medeni Kanun”
- Uyuşmazlık: Sendika genel kurulunun, genel kurula çağrı usulüne aykırılıklar nedeniyle iptali talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 4688 sayılı Kanun, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ve Dernekler Yönetmeliği'nin ilgili hükümleri uyarınca sendika genel kuruluna çağrı usulünün, toplantıya katılma hakkı bulunan delegelere bireysel olarak bildirim yapılmasını gerektirdiği, sadece internet sitesinde duyuru yapılmasının bu yükümlülüğü yerine getirmediği ve sendika içi demokrasisine aykırı olduğu gözetilerek, genel kurulun iptaline karar veren yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kayıtlarının orman kadastrosu nedeniyle iptal edilmesi sebebiyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazminat istenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun hak düşürücü süresi ve 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesine dayalı tazminat davalarındaki on yıllık zamanaşımı süresi birlikte değerlendirilerek, davanın zamanaşımına uğradığı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının hatalı tutulması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada, Hazine'nin sorumluluğunun kapsamı ve tazminat miktarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Parselasyon planında dağıtımı yapılmayan 276 m²'lik kısmın kaybından belediyenin sorumlu olduğu, Hazine'nin ise tapuda tescili yapılmayan 116 m²'lik kısımdan sorumlu olması gerektiği, ayrıca taşınmazın değerinin belirlenmesinde dava tarihindeki emsal satışların ve arsa metre kare rayiç bedeli takdir komisyonu tarafından belirlenen değerlerin gözetilmesi gerektiği ve davacı vekilinin vekâletnamesinin dosyada bulunmaması nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazmini isteminin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydının iptali nedeniyle oluşan zararın tazmini davasında, taşınmazın gerçek değerinin net gelir yöntemiyle belirlenmesinin ve Hazine'nin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca kusursuz sorumluluğu bulunduğunun gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu sicilindeki hata nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada, mahkemenin belirlediği tazminat miktarı ve davalı aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin miktarının doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre arazi niteliğindeki taşınmaza net gelir metodu yapılarak değer biçilmesinde ve dava konusu taşınmazın gerçek bedelinin 4721 sayılı Kanun’un 1007. maddesi gereğince davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinin yerinde olduğu, ancak davacı taraf aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesinin 3. bendi hükmüne aykırı olduğu gözetilerek mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların kadastro tespiti sırasında davacı adına tescil edildikten sonra Hazine tarafından açılan dava sonucu tapularının iptal edilmesi ve orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesi nedeniyle davacının uğradığı gerçek zararın, taşınmazların değerlendirme tarihi itibarıyla tarım arazisi vasfında olduğu gözetilerek emsal kıyaslaması yapılarak hesaplanması ve Hazine'den tahsili gerektiği değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle, davacı şirketin uğradığı zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca Hazine ve TOKİ'den tazmin edilmesi talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya satılan taşınmazın bir kısmının daha önce başkasına ait olduğunun tespiti ve tapu iptali sebebiyle Hazine'nin 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca ve TOKİ'nin de zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince sorumlu olduğu, ancak zararın hesabında imar parseli üzerinden düzenleme ortaklık payı düşülerek hesaplanması ve yasal faiz uygulanması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının mahkeme kararı ile iptali nedeniyle oluşan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazmini istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın arsa vasfında kabul edilerek emsal karşılaştırması suretiyle değerinin tespitinde isabetsizlik bulunmadığı, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu ve 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca tespit edilen gerçek bedelin davalı Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkin davada, tazminat miktarının belirlenmesi ve faiz başlangıç tarihi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi gereğince tapu kaydının iptali nedeniyle tapu sahibinin uğradığı gerçek zararın tazmin edilmesi gerektiği, taşınmazların arsa niteliğinde olduğu ve değerinin emsal satışlara göre belirlenmesinin uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının yenileme kadastrosu sonucu hatalı tutulduğu iddiasıyla Hazineye karşı açılan tazminat davasında, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca devletin sorumluluğunun olup olmadığı ve tazminat miktarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Kadastro işlemleri sırasında yapılan hata sonucu tapu sicilinin hatalı tutulması ve yenileme kadastrosu sırasında yapılan düzeltme nedeniyle dava konusu taşınmazların yüzölçümlerinin azalması karşısında, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi anlamında devletin sorumluluğunun koşullarının oluştuğu ve arazi niteliğindeki taşınmazlar için net gelir metoduyla hesaplanan tazminat miktarının belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca, tapu kaydının iptalinden kaynaklanan zararın tazminine ilişkin istem.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazın 4785 sayılı Kanun uyarınca devletleşen ve iadeye tabi olmayan orman arazisi niteliğinde olduğu, bu nedenle eski tapu kaydına dayanarak mülkiyet hakkı ileri sürülemeyeceği gibi 4721 sayılı Kanun'un 1007. maddesi uyarınca tazminat da talep edilemeyeceği gözetilerek, yerel mahkeme kararları bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Tapu kaydının iptali nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1007. maddesi uyarınca Hazine'den tazmini istenmesi üzerine, davacının tazminat talebinde bulunabilecek iyi niyetli bir konumda olup olmadığı ve tapu kaydındaki şerhten haberdar sayılıp sayılmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tapu kaydında orman takyidi şerhi mevcutken taşınmazı devralan davacının, tapu sicilinin herkese açık olması ilkesi gereğince şerhten haberdar sayılması ve bu nedenle 4721 sayılı Kanun'un 2. maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı hareket etmiş olması nedeniyle oluşan zararın tazmini talebinde bulunamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.