Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“4722 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: Mal ayrılığı rejiminde edinilen taşınmaz üzerinde davacı eşin katkı payı alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı eşin babasının evin inşasına yaptığı maddi katkının davacı eşin katkısı olarak değerlendirilmesi ve bu katkıya uygun bir katkı payı oranı takdir edilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma sonrasında mal ayrılığı rejimi altında edinilen taşınmazlar için katkı payı alacağı ve bağış iddiası ile alacağın hesabında taşınmazın hangi tarihteki değerinin esas alınacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı adına tescil edilen taşınmaz devrinin bağış sayılabilmesi için bağış iradesinin açık olması gerektiği, davada ise böyle bir iradeye ilişkin delil bulunmadığı, ayrıca katkı payı hesaplanırken tarafların gelirleri, ekonomik durumları ve çalışma süreleri dikkate alınarak daha gerçekçi bir katkı oranı belirlenmesi gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında edinilmiş mal niteliğindeki taşınmaz ve araç için katkı payı ve katılma alacağı istemiyle açılan davada, taşınmazın edinilme şekli, değeri ve tarafların katkı oranlarının belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davalı kadının süresinde ileri sürülmemiş bağış savunmasına rağmen, taşınmazın bağış yoluyla edinildiği kabul edilerek ve bilirkişi raporuna yapılan itirazlar değerlendirilmeden eksik incelemeyle hüküm kurulması hatalı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında, mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen taşınmazın satış bedeli için kullanılan kredi ödemelerine eşlerin katkı oranlarının belirlenmesi ve buna bağlı olarak katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı taleplerinin değerlendirilmesi uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mal ayrılığı rejimi döneminde taşınmazın edinimi için kullanılan kredi ödemelerine eşlerin düzenli gelirleriyle katkı oranlarının belirlenmesi, 01.01.2002 tarihinden önce ve sonra yapılan ödemelerin ayrı ayrı değerlendirilerek katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacaklarının hesaplanması gerektiği gözetilerek mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mal rejimi değişikliği sözleşmesiyle geçmişe etkili olarak mal ayrılığı rejimine geçilip geçilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 203. maddesi uyarınca eşlerin mal rejimi sözleşmesiyle ancak kanunda belirtilen sınırlar çerçevesinde mal rejimi belirleyebilecekleri, geçmişe etkili düzenleme yapamayacakları, bu nedenle sözleşmenin sadece yapıldığı tarihten itibaren geçerli olacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma nedeniyle açılan davada, kadının mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen taşınmazlara katkısı nedeniyle katkı payı alacağına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, uyuşmazlık konusu taşınmazlara yaptığı katkı nedeniyle boşanmadan önce açtığı davalarda, taşınmazlara 1/2 oranında katkı yaptığı kabul edilerek alacaklarının tahsiline karar verildiği ve kararların kesinleştiği gözetilerek, aynı taşınmazlar için boşanmadan sonra yeniden katkı payı alacağı istenmesinin mükerrer alacağa ve davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açacağı gerekçesiyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, davalı eşin boşanma davasından kısa süre önce sattığı taşınmazların katılma alacağını azaltmak amacıyla devredilip devredilmediği, davalı eşin borçlarının tasfiyede dikkate alınıp alınmayacağı, davalı eşe ait şirketlerin öz varlığının hesabında bu borçların düşülüp düşülemeyeceği, takas işleminin ve faiz başlangıç tarihinin doğru belirlenip belirlenmediği hususlarında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı eşin, boşanma davasından önce sattığı dört adet taşınmazın, davacı eşin katılma alacağını azaltmak amacıyla devredildiğinin kabulü gerektiği, bu nedenle söz konusu taşınmazların 4721 sayılı Kanun'un 229. maddesi uyarınca eklenecek değer olarak tasfiyede dikkate alınması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından satın alınan tarım arazisine ilişkin davacının 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 8/i maddesine dayanarak açtığı ön alım hakkı davasının kabulü ile davalı adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay’ın ön alım hakkının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlığı çözmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Dava açıldıktan sonra 5403 sayılı Kanun'un 8/i maddesinin yürürlükten kalkmış olmasına rağmen, 4722 sayılı Kanun'un 1. maddesi gereğince davanın açıldığı tarihte yürürlükte olan yasa hükmünün uygulanması gerektiği ve bu nedenle ön alım hakkının kabulünde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin açtığı tapu iptali ve tescil davasında, kadastro tespitine karşı açılan davalarda on yıllık hak düşürücü sürenin Hazine için de uygulanıp uygulanmayacağı ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının derdest davaya uygulanıp uygulanmayacağı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi’nin, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesine eklenen ve Hazine aleyhine hak düşürücü süre öngören hükmün iptaline ilişkin kararının, kesin hüküm olmayan davalara da uygulanması gerektiği ve Yargıtay’ın bozma kararına uyulması ile oluşan usulü kazanılmış hakkın Anayasa Mahkemesi iptal kararları karşısında hukuken bir değer taşımayacağı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Vefat eden eşin sağ kalan eşe miras yoluyla değil, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katkı payı veya katılma alacağı istemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, uyuşmazlığa konu taşınmazlar yönünden davayı katılma alacağı davası olarak nitelendirmesinin hatalı olup, taşınmazların ilk edinme tarihleri ve tarafların iddia/savunmaları gözetildiğinde davanın katkı payı alacağı istemine ilişkin olduğu, bu nedenle katkı payı alacağının belirlenmesi gerekirken, hatalı hukuki nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığından karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma sonrasında edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi kapsamında katkı payı ve katılma alacağı taleplerinin reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının, evin arsasının babası tarafından alındığına dair sunduğu adi yazılı senedin ve evin yapımına katkısının değerlendirilmemesi, ayrıca evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmaz ve aracın boşanma davası öncesinde davalı tarafından devredilmesinin katılma alacağını azaltma kastıyla yapıldığının gözetilmemesi nedeniyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında edinilmiş mallara katılma rejimine göre tasfiye kapsamında katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı talep edilip edilemeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı erkeğin, taşınmazın arsa olarak edinilmesi aşamasında davacı kadının altınlarının kullanıldığını mahkeme huzurunda ikrar etmesi, bu ikrarın hükme esas alınması gerektiği ve davacı kadının taşınmazdaki değer artışından pay alma hakkı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının değer artış payı alacağı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.