Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“7201 Sayılı Kanun”
- Uyuşmazlık: İcra takibinde, borçlu şirkete yapılan satış ilanı tebligatının 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre usulüne uygun olup olmadığı ve ihalenin feshine karar verilip verilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Borçlu şirketin ticaret sicil kaydındaki adresi ile tebligat yapılan adres arasında uyuşmazlık bulunması ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinin doğru uygulanmaması nedeniyle yapılan tebligatın usulsüz olduğu, borçlunun ihaleden önceden haberdar olduğuna dair bir bilgi de bulunmadığından şikayetin süresinde olduğu ve ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibinde düzenlenen sıra cetveline itiraz eden alacaklının, cetvelde kendisinden önce gelen diğer alacaklının icra dosyasındaki ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek şikayette bulunup bulunamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: İİK'nın 142. maddesi uyarınca sıra cetveline itiraz hakkı olan alacaklının, diğer alacaklıların icra dosyalarındaki takip hukukuna aykırı işlemlerinin kendi sırasına etkili olduğunu ileri sürerek şikayette bulunabileceği, bu kapsamda borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünün şikayet konusu yapılabileceği ve somut olayda tebligatın 7201 sayılı Kanun'un 21/2 ve 23/8. maddeleri ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesine aykırı şekilde yapıldığı gözetilerek, direnme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespitinde değerlendirme tarihinin dava tarihi mi yoksa idare adına tescil tarihi mi esas alınacağı ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Ek 3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı noktasında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin 2942 sayılı Kanun'un Geçici 15. maddesini iptal etmesiyle Ek 3. maddenin derdest davalara uygulanacağına ilişkin özel düzenlemenin ortadan kalktığı, bu durumda "her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanır" ilkesi gereğince dava tarihinin esas alınması gerektiği ve belirlenen bedelin dava tarihi itibariyle tespit edilmesinde isabetsizlik görülmediği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Usulsüz kamulaştırma nedeniyle idare adına tescil edilen taşınmaza ilişkin açılan kamulaştırmasız el atma davasında, taşınmazın değerinin hangi tarih esas alınarak belirleneceği ve 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ek 3. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararları ve Yargıtay içtihatları gözetilerek, usulsüz kamulaştırma sebebiyle açılan davada taşınmazın değerinin dava tarihi itibarıyla belirlenmesi gerektiği ve davalı idarece yapılan emsal değerlendirmesine göre hükmedilen bedelin ödenmesinde isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin belirlenmesinde, dava tarihi mi yoksa tescil tarihi mi esas alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Ek Madde 3’ünün birinci fıkrasının üçüncü cümlesi ve Geçici 17. maddesi uyarınca usulsüz kamulaştırmalarda, bedelin taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih esas alınarak belirleneceği ve Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının bu durumu değiştirmeyeceği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı idare tarafından kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve davacıya ödenmesi istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma işleminin davacının murislerine karşı usulsüzce yapıldığı, davacıya veya murislerine bedel ödenmediği, 2942 sayılı Kanun'un Ek 3. maddesi uyarınca taşınmazın bedelinin tespitinde dava tarihi esas alınarak değerlendirilmesinin ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararının derdest davaya uygulanmasının gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespitine ilişkin davada, Anayasa Mahkemesinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun Ek 3. maddesine ilişkin iptal kararının uygulanması ve Yargıtay’ın önceki bozma kararına rağmen dava tarihi itibarıyla değer tespiti yapılıp yapılamayacağı hususunda ihtilaf.
Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay’ın bozma kararına uyulması gerektiği ilkesinin istisnası olarak Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının öncelikle uygulanması, her davanın açıldığı tarihteki mevzuata göre çözümlenmesi ve önceki bozma kararında dava tarihi itibarıyla değer tespiti yapılması gerektiğinin belirtilmiş olması gözetilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacılar, kamulaştırmasız el atılan taşınmazlarının bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmişlerdir.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmaza ilişkin kamulaştırma işleminin davacılara usulüne uygun tebliğ edilmediği ve bedellerinin ödenmediği, taşınmazın davalı idare adına tescil edilmiş olmasına rağmen kamulaştırma işleminin davacılar yönünden kesinleşmediği, davanın açıldığı tarihteki yasal durum ve emsal değerler gözetilerek hesaplanan bedelin hüküm altına alınmasının doğru olduğu, ancak 547 parsel sayılı taşınmaz yönünden talebin atiye bırakılmasına ve bedelin hangi parsele ilişkin olduğunun hüküm fıkrasında belirtilmemesine dair eksikliklerin düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespitinde hangi tarihin esas alınacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun ek 3. maddesinin birinci fıkrasındaki "dava tarihi itibarıyla" ibaresinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulu ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları uyarınca her davanın açıldığı tarihteki duruma göre karara bağlanması gerektiği gözetilerek, taşınmaza el atma tarihinin esas alınması gerektiğine ve bedelin bu tarihteki değer üzerinden hesaplanıp dava tarihine kadar güncellenmesi gerektiğine karar verilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespitinde, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun ek 3. maddesinin derdest davalara uygulanıp uygulanmayacağı ve bedelin hangi tarih esas alınarak hesaplanması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kanun'un ek 3. maddesinin derdest davalara uygulanmasına ilişkin geçici 15. maddenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olması, ancak geçici 17. maddenin yürürlükte kalması ve usulsüz kamulaştırmalarda bedel tespiti için ek 3. maddenin uygulanmasını öngörmesi nedeniyle, bedelin dava tarihi yerine taşınmazın idare adına tescil edildiği tarih esas alınarak hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atılan taşınmazın bedelinin tespiti ve ödenmesi davasında, 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun ek 3. maddesi ve geçici 15. ve 17. maddeleri ile Anayasa Mahkemesinin iptal kararları dikkate alınarak hangi tarihteki değer üzerinden hesaplama yapılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 2942 sayılı Kanun'un ek 3. maddesinin derdest davalara uygulanmasını öngören geçici 15. maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olması nedeniyle, taşınmazın idare adına tescil tarihi değil dava tarihi itibarıyla değerinin belirlenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davada, taşınmaz bedellerinin tespiti ve davalı idareden tahsili talebi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya ait vekâletnamenin dosyada bulunmaması ve eksik inceleme nedeniyle, davalı idarenin temyiz itirazları kısmen kabul edilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.