Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Açma ve İhya”
- Uyuşmazlık: Davacı tarafından açma ve ihya edildiği iddia olunan taşınmazın kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tespit edilmesine yapılan itirazın reddine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın daha önceki yargılamada orman içi açıklık olarak kabul edildiği, davacı lehine 20 yıllık zilyetlik süresinin kesintiye uğradığı ve taşınmazın zilyetlikle kazanılamayacak nitelikte olduğu gözetilerek mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davacının uzun süredir tarım arazisi olarak kullandığı iddia edilen taşınmazların orman vasfında olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın imar ve ihyaya müsait olmadığı, ormandan açma yoluyla elde edildiği ve evveliyatında orman arazisi olduğunun tespit edilmesi, orman niteliğindeki taşınmazların özel mülkiyete konu olamayacağı gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Resen terkin edilen şirketin ihyası talebinin reddine ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddine karşı yapılan temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının ihya davası açmada hukuki yararının bulunduğu, ancak davanın, şirketin resen terkinini izleyen beş yıl içinde açılmadığı, Anayasa Mahkemesi'nin bu süreye ilişkin hükmü iptal etse de yasal hasım olan Sicil Müdürlüğünün işlemlerinde kusur olmadığı gözetilerek istinaf başvurusunun reddine dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Hazine'nin, tescil harici bırakılan kıyı kenar çizgisi içinde kalan yere yapılan elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiyle açtığı davada, davalıların husumet itirazı ve kadastral parselin ihyası davasının reddinin eldeki davanın reddini gerektirip gerektirmediği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hazine'nin kıyı kenar çizgisi içindeki alanla ilgili dava açma hakkı bulunduğu, kadastral parselin ihyasına ilişkin davanın reddinin eldeki davanın reddini gerektirmediği, kıyı kenar çizgisinin tespiti için öncelikle idari işlemlerin incelenmesi ve gerektiğinde adli yargılamada bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasfiye edilmiş bir limited şirketin, daha önce açılmış bir alacak davası nedeniyle ihya edilip edilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından şirket aleyhine açılan davanın derdest olması ve şirketin tasfiye memurunun bu davayı dikkate almadan tasfiyeyi gerçekleştirmesi nedeniyle davacının şirketin ihyası talebinde hukuki yararı bulunduğu gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasfiye edilerek ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası davasında davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şirketin daha önce açılan başka bir ihya davası ile genel olarak ihyasının sağlanmış ve bu kararın kesinleşmiş olması nedeniyle, davacının sonradan açtığı bu ihya davasında hukuki yararının olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Birleşme yoluyla devrolunan ve ticaret sicilinden terkin edilen şirketin, alacak davası açılabilmesi için ihya edilip edilemeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Birleşme nedeniyle devrolunan şirketin aktif ve pasifinin kendiliğinden devralan şirkete geçtiği ve davacının haklarını devralan şirkete karşı ileri sürmesi gerektiği, bu nedenle şirketin ihyası için hukuki yarar bulunmadığı gözetilerek, mahkemenin ret kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: LPG patlaması sonucu oluşan maddi hasarın tazmini istemine ilişkin yargılamada, ticaret sicilinden terkin edilmiş şirket hakkında hüküm kurulup kurulamayacağı ve tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilip verilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin dava tarihi itibariyle tüzel kişiliği haiz iken, ticaret sicilinden terkin edilmekle hak ehliyeti ve bu suretle taraf ehliyetinin sona erdiği, bu durumda mahkemece şirketin ihyası için davacıya süre verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak terkin edilmiş şirket hakkında hüküm kurulmasının usul ve kanuna aykırı olması; ayrıca davalılar arasında müteselsil sorumluluk bulunması ve davacının talebi de bu yönde olmakla, belirlenen tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: LPG patlaması sonucu oluşan maddi hasarın tazmini istemine ilişkin davada, ticaret sicilinden terkin edilen davalı şirket hakkında hüküm kurulup kurulamayacağı ve davalılar arasındaki sorumluluğun müteselsil olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin dava tarihi itibariyle tüzel kişiliği haiz iken, ticaret sicilinden terkin edilmesiyle hak ve taraf ehliyetinin sona erdiği, bu nedenle mahkemenin davalı şirketin ihyası için davacıya süre vermesi gerekirken bu hususu gözden kaçırarak sicilden terkin edilmiş şirket hakkında hüküm kurmasının usul ve yasaya aykırı olduğu; ayrıca, davalılar arasında müteselsil sorumluluk bulunduğu halde mahkemenin tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermemesinin hatalı olduğu gerekçesiyle kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: LPG patlaması sonucu oluşan maddi hasarın tazmini istemine ilişkin davada, ticaret sicilinden terkin edilen davalı şirket hakkında hüküm kurulup kurulamayacağı ve davalılar arasındaki sorumluluğun niteliği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Ticaret sicilinden terkin edilen davalı şirketin, dava tarihi itibariyle tüzel kişiliği haiz olmasına rağmen, terkin ile hak ve taraf ehliyetinin sona erdiği, bu durumda şirketin ihyası için davacıya süre verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden hüküm kurulmasının usule aykırı olması; ayrıca, davalılar arasındaki sorumluluğun müteselsil nitelikte olmasına rağmen, gerekçeli kararda bu hususa yer verilmemesi ve olay tarihinin hatalı yazılması nedeniyle yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: LPG patlaması sonucu oluşan maddi hasarın tazmini istemine ilişkin davada, davalı şirketlerden birinin dava sırasında ticaret sicilinden terkin edilmesi nedeniyle kararın bozulup bozulmayacağı ve davalılardan tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsil edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlerden birinin dava devam ederken ticaret sicilinden terkin edilmesi nedeniyle taraf ehliyetini kaybettiği ve bu hususun mahkemece gözetilmemesi, ayrıca davalılar arasındaki müteselsil sorumluluğa rağmen tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmemesi doğru görülmeyerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: LPG patlaması sonucu oluşan maddi hasarın tazmini istemine ilişkin davada, davalı şirketlerden birinin dava sırasında ticaret sicilinden terkin edilmesi nedeniyle hükmün davalı aleyhine verilip verilemeyeceği ve davalılar arasındaki sorumluluğun müteselsil olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlerden birinin dava devam ederken ticaret sicilinden terkin edilmesi nedeniyle taraf ehliyetini kaybettiği ve bu husus gözetilmeden hakkında hüküm kurulmasının usule aykırı olduğu, ayrıca davalılar arasında müteselsil sorumluluk bulunduğu halde tazminatın müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmemesi doğru görülmeyerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.