Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Aktarılan Dava”
- Uyuşmazlık: Kadastro tespiti itiraz davasında, taşınmazın mülkiyetinin kimde olduğunun tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın genel mahkemeden aktarılan dava niteliğinde olması ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30/2. maddesi uyarınca resen araştırma ilkesine tabi olması sebebiyle, zilyetlikle kazanım koşullarının aktarılan dava tarihi itibariyle değerlendirilmesi ve taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile kadastro tespit tarihi esas alınarak davacı mirasçıları lehine hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, mahkemenin eksik inceleme yaparak hüküm kurması nedeniyle uyuşmazlık çıkmıştır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, kadastro tespitinden önce açılan davaların kapsamını ve taraflarını tam olarak belirlemeden, önceki kesinleşmiş kararları ve tarafların iddia ve savunmalarını yeterince değerlendirmeden, ayrıca gerekli bilirkişi incelemesini yaptırmadan eksik inceleme ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sonucu ifraz edilen parseller üzerindeki mülkiyet hakkının kimde olduğuna ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taraf teşkili eksikliği, eksik araştırma ve inceleme ile bazı müdahiller lehine hukuki dayanaktan yoksun tescil kararı vermesi, taşınmazların niteliği ve sınırlarının tespiti için yeterli araştırma yapılmaması, hava fotoğraflarından yararlanılmaması ve belgesiz araştırma yapılmaması gibi nedenlerle usul ve yasaya aykırı hareket ettiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, davacılar tarafından ileri sürülen eski tapu kayıtlarının kapsamı ile Hazine adına yapılan toprak tevzi kayıtlarının kapsamının belirlenmesi ve uyuşmazlık konusu taşınmazların mülkiyetinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, bozma ilamına uymasına rağmen, bozma gereklerini tam olarak yerine getirmeyerek, özellikle aktarılan davanın kapsamını yerinde tespit etmeyip soyut bilirkişi raporlarına dayanması, 147 parsel sayılı taşınmaz hakkında karar vermemesi ve mera/harman yeri vasfıyla tescile karar verilen parseller hakkında yeterli araştırma yapmaması, usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitine itiraz davasında, önceki kesinleşmiş bir tescil davası hükmünün kadastro mahkemesi kararı üzerindeki etkisinin değerlendirilmemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Daha önce Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen ve Yargıtayca da onanan bir tescil davası hükmünün, aynı taşınmazlara ilişkin kadastro tespitine itiraz davasında dikkate alınmadan karar verilmesi ve kesinleşmiş tescil hükmünün kapsamının kadastro mahkemesi tarafından belirlenip uygulanmamasının usul ve yasaya aykırı olması gözetilerek, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin önceki bozma ilamına bu hususun da eklenmesi suretiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takiplerinin haksız ve mükerrer olup olmadığı, davacının davalıya borçlu olup olmadığı ve haksız icra takipleri nedeniyle davacının uğradığı zararın tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının dava konusu bononun teminat senedi olduğu iddiasının ispatlanamadığı ve kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra dosyasına aktarılan bedel dikkate alınarak, davacının dava tarihi itibariyle takibe konu kira borcu bulunup bulunmadığının ve miktarının tespit edilmesi ve davacının menfi tespit isteminin de değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek eksik inceleme nedeniyle hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacının bankaya yatırdığı ve off-shore hesabına aktarılan mevduatının iadesi talebiyle açtığı dava.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının zararının doğduğu tarih olan 03.12.1999 tarihinden itibaren on yıllık hak düşürücü süre ve 765 sayılı TCK'nun 504/1-3 maddesinde düzenlenen banka veya kredi kurumlarını aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçuna ilişkin ceza zamanaşımı süresinin dolduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve terkin davasında, daha önceki kesinleşmiş mesaha tashihi kararının eldeki davaya etkisi.
Gerekçe ve Sonuç: Mesaha tashihi kararının, somut uyuşmazlık yönünden kesin hüküm oluşturmasa da taraflar arasındaki mülkiyet durumunu saptayan kuvvetli bir delil niteliğinde olduğu, ayrıca 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 4. maddesi uyarınca kesin hükme bağlanmış uyuşmazlıkların yeniden dava konusu yapılamayacağı gözetilerek, önceki mesaha tashihi kararının kapsamının belirlenmesi ve eldeki davaya konu taşınmazı kapsayıp kapsamadığının tespiti için eksik incelemenin giderilmesi gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kıyı kenar çizgisi içinde kalan bir taşınmaz için daha önce verilmiş mesaha tashihi hükmünün kesin hüküm teşkil edip etmediği ve taşınmazın tapu kaydının iptal edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Mesaha tashihi kararının somut uyuşmazlık yönünden kesin hüküm olmasa dahi taraflar arasındaki mülkiyet durumunu saptayan kuvvetli bir delil niteliğinde olduğu, bunun aksinin ancak daha kuvvetli bir delille kanıtlanabileceği ve artık farklı bir hukuki neden ileri sürülerek yeniden mülkiyet uyuşmazlığı çıkarılamayacağı, ayrıca taşınmazın gerçekten sözü edilen ilamın ve bunun çap kaydının kapsamı içerisinde kalıp kalmadığı tespit edilmeden hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kadastro tespitinden sonraki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasında, kadastro mahkemesinde görülmekte olan davanın sonucunun beklenip beklenmemesi gerektiğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında, dava konusu taşınmazın mülkiyetinin belirlenmesi için kadastro mahkemesinde görülmekte olan davanın sonucunun beklenmesi gerektiği, yerel mahkemece bu husus gözetilmeden hüküm kurulması doğru olmadığından karar bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.