Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Alacaklı Protokolü”
- Uyuşmazlık: Davalı tarafın, taraflar arasında imzalanan borç tasfiye protokolü gereğince alacaklı temerrüdünde olup olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440. maddesinde sayılan karar düzeltme sebeplerinden hiçbirini ileri sürmemesi ve tespit davası açılması için hukuki yararının bulunmaması gözetilerek, yerel mahkemenin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Konkordatonun kısmen feshi talebinin reddi üzerine yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyiz incelemesi.
Gerekçe ve Sonuç: Konkordato projesine göre ödemelerin alacaklıya tam olarak yapıldığı, davacı ile davalı arasında sonradan yapılan protokolün diğer alacaklılar arasında eşitlik ilkesini bozucu nitelikte olduğu ve kısmi fesih koşullarının oluşmadığı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İcra takibinde borçlu ve alacaklı arasında yapılan taksitlendirme protokolünün, haciz ve satış sürelerine etkisinin olup olmadığı ve sıra cetvelinin iptali talebinin değerlendirilmesinde protokol hükümlerine uygun ödeme yapılıp yapılmadığının araştırılması gerekip gerekmediği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Taksitlendirme protokolünün uygulanıp uygulanmadığının ve buna bağlı olarak hacizlerin düşüp düşmediğinin tespiti için banka kayıtlarının incelenmesi ve bilirkişi raporu alınması gerektiği, ayrıca yerel mahkemenin sıra cetvelinin iptali talebini değerlendirirken eda hükmü kurmasının ve gerekçeyi hüküm fıkrasında tekrarlamasının usule aykırı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Alacaklı vekili avukatın, borçlu ile alacaklı arasında imzalanan ve icra takibinden tüm sonuçlarıyla feragat edilmesini içeren protokolün, avukatın yasal vekalet ücreti alacağını da kapsayıp kapsamadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Protokolün, alacaklı ve borçlu arasındaki hukuki ilişkiyi düzenlediği, avukatın yasal vekalet ücretinin ise Avukatlık Kanunu'nun 164. maddesi uyarınca kendisine ait ve feragat edildiğine dair açık bir hüküm bulunmadığı, bir haktan feragatin açık bir şekilde yapılması gerektiği ve avukatın protokolde imzasının bulunmasının tek başına vekalet ücretinden feragat anlamına gelmeyeceği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar ile davalılar arasında adi ortaklıkla yapılan mandıra inşaatı işinden kaynaklanan alacak ve yoksun kalınan kâr taleplerinin reddine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemeler, taraflar arasında imzalanan protokolü ibra belgesi olarak değerlendirmiş ve davacıların alacaklı olmadığı sonucuna varmış ise de, Yargıtay, söz konusu protokolün ibraname değil, ara hesaplaşma belgesi niteliğinde olduğunu ve davanın adi ortaklığın feshine ve tasfiyesine ilişkin olduğunu belirterek, ortaklığın tasfiyesi için gerekli usulün izlenmesi gerektiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararını bozmuş ve bölge adliye mahkemesi kararını kaldırmıştır. - Uyuşmazlık: Üçüncü kişinin borcundan dolayı yapılan haciz esnasında düzenlenen protokol ve protokole göre imzalanan senetlerin, korkutma nedeniyle geçersiz olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, haciz işlemi sırasında polis memurlarının tanıklığıyla, müşterilerine ait malların haczedilmemesi için manevi cebir ve baskı altında kalarak protokolü ve senetleri imzaladığı gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İnançlı işlem sözleşmesine konu taşınmazın alacaklıya devredilmesinden sonra sözleşmenin feshedilmesi üzerine, taşınmazın malikine iadesi için açılan tapu iptali ve tescil davasında bedel depo edilmesinin gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında akdedilen inançlı işlem sözleşmesinin karşılıklı iradelerle feshedildiği ve davacının sözleşmenin tarafı olmadığı, sadece borçlu lehine taşınmazı teminat olarak devrettiği gözetilerek, tapu iptali ve tescil talebinin bedel depo ettirilmeksizin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İcra takibine konu taşınmazın tahliyesi talebine karşı, taraflar arasında imzalanan protokol hükümleri gereğince icranın geri bırakılması gerektiği iddiası.
Gerekçe ve Sonuç: Taraflar arasında imzalanan ve icra dairesinde ikrar edilen protokol ile borçlu şirketin taşınmaza yaptığı iyileştirmelerden doğan alacağı ile kira borcunun takas ve mahsubunun kabul edildiği, taşınmazın belirli bir tarihte satılacağı ve bu tarihe kadar borçlunun taşınmazı kullanacağı, satış olmadığı takdirde yeni bir protokol ile kullanım süresinin belirleneceği kararlaştırıldığı, bu protokol hükümlerinin icranın geri bırakılmasını gerektirecek nitelikte olduğu ve mahkemece bu hususun gözetilerek karar verilmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hile ile alındığı iddia edilen bonolara dayalı icra takibi nedeniyle açılan menfi tespit davasında verilen kötüniyet tazminatına ilişkin tavzih kararının yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İlk derece mahkemesince verilen kötüniyet tazminatına ilişkin ek kararın usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve ek kararın onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın katılanlara, mağdurlara ve şikayetçilere yönelik eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun unsurlarını oluşturup oluşturmadığı ve TCK'nın 168. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık ile katılanlar, şikayetçiler ve mağdurlar arasında hukuken geçerli bir sözleşme ilişkisi kurulduğu, sanığın bu sözleşme sonucu oluşan güvene bağlı olarak emaneten bırakılan altın ve paralar üzerinde tasarrufta bulunma yetkisine sahip olduğu, sanığın bu yetkiyi kötüye kullanarak zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunup iş yerindeki tüm altınları ve paraları alarak ortadan kaybolduğu ve bu eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu, ayrıca ele geçirilen altınların kolluk tarafından yapılan tahkikat sonucu elde edilmiş olması ve sanığın pişmanlığını gösterir bir irade ortaya koymaması nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız eylem iddiasına dayalı açılan tazminat davasında, davalı avukat hakkında dava zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Haksız eylemin aynı zamanda suç teşkil etmesi halinde Borçlar Kanunu m.60/2 gereğince ceza davası zamanaşımı süresinin uygulanacağı, somut olayda ise haksız eylemin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nun 240. maddesinde öngörülen suça ilişkin ceza davası zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğu ve davanın bu süre geçtikten sonra açıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.