Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Alacaklıyı Zarara Uğratmak İçin Mevcudu Eksiltme”
- Uyuşmazlık: Alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltmek suçundan sanıkların beraatine ilişkin istinaf kararının temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay'ın bozma kararı vermesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanıkların, taşınmazın düşük bedelle devri, devralan ile yakın akrabalık ilişkisi, bedelin elden ödenmesi ve borç ödemelerinde kullanılmaması gibi eylemlerinin alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla mevcudu eksiltme suçunun unsurlarını oluşturduğu gözetilerek, istinaf mahkemesinin beraat kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Şirket yetkilisinin, alacaklıları zarara uğratmak kastıyla ticari işletmenin borcunu kısmen veya tamamen ödememesi suçundan cezalandırılmasına ilişkin yerel mahkeme kararına karşı Özel Daire’nin bozma ilamına, yerel mahkemenin direnmesi üzerine oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, Özel Daire’nin bozma kararına uyma kararı verdikten sonra, dosyaları birleştirme ve tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda verdiği karar, yeni bir hüküm niteliğinde olduğundan dosyanın temyiz incelemesi için Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltme suçundan verilen şikayet hakkının düşürülmesi kararına karşı yapılan temyiz başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz edilebilirliği ve esası.
Gerekçe ve Sonuç: 5271 sayılı CMK'nın 286/2-d maddesi uyarınca, suçun üst sınırının iki yıldan fazla hapis cezası içermesi nedeniyle temyiz yolunun açık olduğu, Bölge Adliye Mahkemesi'nin şikayet hakkının düşürülmesine dair kararının hukuka uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin esastan reddine ve hükmün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Mirasın reddi davası kesinleştikten sonra, reddedilen mirasın devrinin alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltme suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mirasın reddi kararının kesinleşmesiyle sanığın miras üzerindeki tasarruf yetkisinin ortadan kalktığı ve bu nedenle sanığın miras konusu malı devretmesinin İİK m. 331/1 kapsamında alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltme suçunu oluşturmayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla mevcudu eksiltmek suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükmün, suça iştirak hükümleri gözetilmeden verildiği iddiasıyla kanun yararına bozulması talebi.
Gerekçe ve Sonuç: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 331. maddesinde düzenlenen suç bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun suça iştirak hükümlerinin uygulanabileceği ve takip borçlusunun fiiline iştirak edenler hakkında da şikayetin mümkün olduğu, bu nedenle sanığın diğer sanığın eylemlerine iştirak iradesiyle hareket ettiğinin tespit edilmesi nedeniyle yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklıyı zarara uğratmak amacıyla mevcudu eksiltmek suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin kararın hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 331. maddesinde düzenlenen suçu işlediğine dair yeterli delil toplanmadığı, özellikle de sanığın eylemlerinin alacaklıyı zarara uğratma kastıyla gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin ve suça iştirak konusunun yeterince araştırılmadığı gözetilerek yerel mahkemenin mahkumiyet kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı İcra ve İflas Kanunu'nun 333/a maddesinde yer alan "ticari işletme yöneticisinin alacaklıları zarara sokmak kastı ile borcu ödememesi" suçundan beraat kararına dair yerel mahkemenin direnme kararının hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemenin, bozma kararına rağmen ilk hükümde yer almayan ve Daire denetiminden geçmemiş yeni ve değişik gerekçe ile sanıkların beraatine karar vermesi nedeniyle direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olduğu ve dosyanın temyiz incelemesi için görevli daireye gönderilmesi gerektiği gözetilerek, dosyanın Yargıtay 12. Hukuk Dairesine tevdiine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklıyı zarara uğratmak için mevcudu eksiltme suçundan açılan davada, şikayet dilekçesinde tüzel kişinin gösterilmesi ve gerçek kişi şüphelinin isminin belirtilmemesinin davanın reddini gerektirip gerektirmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Şikayet dilekçesi ve eklerinden şirket yetkilisi gerçek kişinin kimliğinin anlaşılabilmesi halinde, sanık hakkında yargılama yapılabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin şikayetin reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Alacaklıyı zarara uğratmak için eksiltme suçundan beraat eden asli fail ile birlikte yargılanan fer'i faile beraat hükmünün teşmil edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 5237 sayılı TCK'nın suça iştirak hükümleri gereğince, asli fail hakkında verilen beraat kararının, iştirak eden fer'i faile de teşmil edilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin fer'i fail hakkında verdiği mahkumiyet hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudu eksiltmek suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin yerel mahkeme kararına yapılan temyiz üzerine Yargıtay'ın bozma ilamına direnilmesi üzerine, direnme kararının isabetli olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İcra ceza mahkemelerinde de uygulanması gereken CMK 216/3 hükmü uyarınca, sanık duruşmada hazır bulunduğunda son söz hakkının mutlak olarak sanığa verilmesi gerektiği, bu hakkın kısıtlanmasının savunma hakkının ihlali anlamına geldiği ve bu nedenle direnme kararına konu hükümlerin bozulması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirketler arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, tüzel kişilik perdesinin aralanması koşullarının oluşup oluşmadığı ve yeni kurulan şirketin asıl borçlu şirketin borcundan sorumlu olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sonradan kurulan şirketin, asıl borçlu şirketin aktif değerleriyle aynı sektörde faaliyetine devam etmesi, asıl borçlu şirketin gayri faal ve borçlarını ödeyemez durumda olması, iki şirket arasında organik bağın ötesinde iktisadi bir bütünlük bulunması ve yeni kurulan şirketin alacaklılardan mal kaçırmak amacıyla kötü niyetle kurulduğu değerlendirilerek tüzel kişilik perdesinin çapraz aralanması koşullarının oluştuğuna ve yeni kurulan şirketin asıl borçlu şirketin borcundan sorumlu olduğuna karar verilmiş, direnme kararı onanmış ve dosya miktar ve giderlerin incelenmesi için Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasarrufun iptali davasında davacının icra takibine konu alacağının gerçek olup olmadığı ve davalının İİK m. 280 kapsamında tasarrufun iptali koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının alacağının gerçek olduğunun banka dekontu ile ispatlandığı, davalı üçüncü kişinin borçlunun kızı olması ve borçlunun malvarlığındaki tek taşınmazı devretmesi sebebiyle zarar verme kastını bilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.