Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Amaca Uygun İfa”
- Uyuşmazlık: ... Reklam Yönetmeliği uyarınca düzenlenen protokole aykırılıktan kaynaklanan alacak davasında, protokolün amacına uygun ifa edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Protokol ile davacının reklamlarının, inşası tamamlanarak hizmete açılmış bir spor salonuna asılmasının amaçlandığı, ancak spor salonu tamamlanmadığı için protokolün amacına uygun ifa edilmediği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vekilin kusuru nedeniyle kaybedilen davada talep edilen tazminatın hesabında, davacıya üçüncü kişilerce yapılan nakdi yardımların ve verilen evin bedelinin indirilebilir olup olmadığı ile bu tazminat kapsamında manevi tazminatın da bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıya yapılan nakdi yardımların bağış niteliğinde olup tazminat hesabında indirilemeyeceği, verilen evin ise belediyenin borcunu ifa amacıyla verildiğinin kabulü gerektiği, ayrıca talep edilen tazminat kapsamında manevi tazminatın da bulunduğu gözetilerek, direnme kararı kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin, kiralananın ayıplı olması sebebiyle kiracı tarafından feshedilmesinin haklı olup olmadığı, fesih halinde ödenen kiraların ve yapılan masrafların iadesi gerekip gerekmediği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı şirketin ticari bir şirket olması ve basiretli bir tacir gibi davranmak zorunda olması, kiralananın inşaat halinde olduğunu bilerek sözleşme imzalaması ve bu hususu kira sözleşmesini fesih sebebi yapmasının sözleşmesel yükümlülüklerinden kurtulmak için bir yol olarak kullanması nedeniyle fesih hakkını kullanamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Özel harman yeri olarak kullanılan taşınmazın zilyetliğine dayalı tapu iptali ve tescil davasında, zilyetliğin ekonomik amaca uygun olup olmadığı ve zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Özel harman yerinin, harman zamanı harmanın döküldüğü yer olarak kullanılmasının tek başına ekonomik amaca uygun tasarruf olarak kabul edilmesi ve davacıların bu şekilde yirmi yıldan fazla süreyle zilyetlikte bulunmaları gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin kiracı tarafından feshedilmesinin haklı olup olmadığı ve feshe bağlı taleplerin kabul edilip edilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı-karşı davalı kiracı şirketin, kiralananı muayenehane olarak kullanmaya elverişli olup olmadığı konusunda sözleşme öncesinde araştırma yapma ve gerekli özeni gösterme yükümlülüğüne rağmen, binanın deprem ve yangın yönetmeliğine uygun olmadığını ileri sürerek fesih yoluna başvurmasının haklı olmadığı, tacir kiracının basiretli davranma yükümlülüğü gereği bu hususları önceden araştırması gerektiği ve kira sözleşmesinin bitimine az bir süre kala fesih yoluna başvurarak yaptığı harcamaların bedelini kiraya verenden talep etmesinin iyi niyet ve hakkaniyet kurallarına aykırı olduğu gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının onanmasına, ancak davacı-karşı davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daireye gönderilmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Vakıf senedinde yazılı amacın, Türk Medeni Kanunu'nun 113. maddesi uyarınca durum ve koşullardaki değişmeler yüzünden değiştirilmesi şartlarının oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Vakfın amacının değiştirilebilmesi için gerekli olan objektif ve sübjektif koşulların oluşmadığı, vakıf senedinde yapılması istenen değişikliklerin vakfedenin kuruluş iradesine aykırı olduğu ve bu değişikliklerin vergi muafiyetinden yararlanmak amacıyla yapıldığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Turistik kolaylıktan yararlanılarak yurda geçici olarak getirilen aracın süresinden sonra yurt içinde bırakılması ve bir başkası tarafından kullanılmasının 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun 3/1. maddesinde düzenlenen eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın yurda sokma suçunu mu yoksa 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238/1. maddesinde düzenlenen geçici ithalat rejimi kurallarına aykırı davranma kabahatini mi oluşturduğu uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Turistik kolaylıktan faydalanılarak getirilmesine rağmen, sanığın aracı yasal süresinin dolmasına rağmen yurt dışına çıkarmayarak millileştirmek kastıyla hareket etmesinin ve aracın başkası tarafından kullanılmasının 5607 sayılı Kanunun 3/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, ancak inceleme tarihine kadar dava zamanaşımının gerçekleştiği gözetilerek, yerel mahkemenin mahkûmiyet hükmü bozulmuş ve kamu davasının düşmesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinin kiracı tarafından feshedilmesinin haklı olup olmadığı ve fesih tarihinden sonraki kira bedellerinin ödenip ödenmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Kiralananın iskân ruhsatının ve güçlendirme ruhsatının olmaması, ayrıca binanın depreme dayanıklılığına ilişkin ciddi şüphelerin bulunması, kiralananın sözleşme amacına uygun kullanılmasını engelleyen hukuki ve maddi ayıplar oluşturduğu, ayrıca bu ayıpların kiracı ve çalışanlarının sağlığı için ciddi bir tehlike yarattığı gözetilerek kira sözleşmesinin kiracı tarafından haklı feshedildiğine ve kiralayanın fesih tarihinden sonraki kira bedellerini talep edemeyeceğine karar verilerek direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalı derneğe bağışlanan taşınmaza, bağış amacına uygun kullanılmaması sebebiyle bağıştan rücu davası açılması ve davalı derneğin imar mevzuatı nedeniyle bağış amacını gerçekleştirememesinin rücu sebebi olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından öğrenci yurdu yapılması amacıyla bağışlanan taşınmazın imar mevzuatı gereği bu amaca uygun olmadığının davacı tarafından bağış sırasında bilindiği ve davalının bu yasal engeli aşmasının mümkün olmadığı gözetilerek, davalının koşullu bağışı yerine getirememesinin kendisinden kaynaklanan bir neden olmadığı ve rücu için haklı sebep oluşturmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Müdafii aracılığıyla takip edilen ceza davasında, istinaf başvurusunun reddine dair kararın sanık müdafiine tebliğ edilmesine rağmen sanığın kendisine ayrıca tebligat yapılmadan temyiz yoluna başvurup başvuramayacağı ve cezaevinde bulunan sanığın müddetname tebliği üzerine yaptığı temyiz başvurusunun süresinde olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Ceza yargılamasında adil yargılanma hakkının ve etkin başvuru yolunun sağlanması için, kararın tebliğinin şekli değil, amacına uygun ve hak arama hürriyetini engellemeyecek biçimde yapılması gerektiği, CMK'nın 260. maddesiyle sanığın kanun yoluna başvuru hakkının açıkça kabul edildiği, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi ve CMK'nın 35. maddesi birlikte değerlendirildiğinde müdafiin yanında sanığa da tebligat yapılması gerektiği, müdafi ile vekilin farklı statülerde olduğu ve müdafinin sanığın temsilcisi sayılamayacağı, bu nedenle kararın cezanın muhatabı olan sanığa ayrıca tebliğ edilmesi gerektiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının kabulüne ve Daire kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kooperatif üyeliğinden ihraç edilen davacının, ihraç kararının iptali için açtığı davada, davacının dava hakkını dürüstlük kuralına uygun kullanıp kullanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının aidat yükümlülüğünü yerine getirmediği, kooperatifin amacına uygun motorlu aracı bulundurmadığı ve uzun süre kooperatifle hiçbir hukuki ve fiili ilişkiye girmediği, dolayısıyla ihraç kararını zımnen kabul ettiği, üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği ve eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini ortaya koyduğu gözetilerek, davacının dava açmasının TMK m.2'deki dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.