Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Asıl İşe Yardımcı İş”
- Uyuşmazlık: Davacı sendika, banka bünyesinde çalışan güvenlik görevlilerinin 19 No'lu savunma ve güvenlik işkoluna tabi olduğunu iddia ederken, davalı banka ve bakanlık ise bu görevlilerin bankacılık işkoluna dahil olması gerektiğini savunmuştur.
Gerekçe ve Sonuç: Bankada çalışan güvenlik görevlilerinin, bankacılık faaliyetine yardımcı ve tamamlayıcı bir işlevi yerine getirmeleri ve 6356 sayılı Kanun'un 4. maddesi gereğince yardımcı işlerin asıl işin işkoluna dahil olması gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye iştiraki bir şirketin işyerinde yürütülen yardımcı işlerin hangi işkoluna girdiğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye iştiraki şirketin, sermayesinin tamamı belediyeye ait olması ve doğrudan belediyeye hizmet vermesi, ayrıca yardımcı işlerin asıl işin işkoluna girdiği gözetilerek, işyerinin genel işler işkoluna girdiğine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye şirketine ait işyerinin İşkolları Yönetmeliği'nin hangi işkoluna girdiğine ilişkin tespit uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketine ait işyerinde yürütülen asıl işin belediye hizmetleri kapsamında olduğu ve yardımcı işlerin de asıl işin işkoluna tabi olduğu gözetilerek, işyerinin genel işler işkoluna girdiğine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Büyükşehir belediyesi iştiraki bir şirketin özel güvenlik hizmeti verdiği işyerlerinin hangi işkoluna dahil olduğuna ilişkin işkolu tespitine itiraz davası.
Gerekçe ve Sonuç: Belediyelerin görev ve yetkileri kapsamında yer alan faaliyetlerin, belediye şirketleri tarafından yürütülmesi halinde dahi "Genel İşler" işkoluna dahil olduğu ve yardımcı işlerin de asıl işin işkoluna tabi olduğu gözetilerek, özel güvenlik faaliyetinin yürütüldüğü işyerlerinin "Savunma ve Güvenlik" değil "Genel İşler" işkoluna girdiğinin tespitine ve davalıların istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı şirket ile taşeron firma arasındaki ilişkinin muvazaalı olup olmadığı ve iş müfettiş raporunun hukuka uygunluğu.
Gerekçe ve Sonuç: Şeker fabrikasında paketleme işinin asıl iş kapsamında olduğu, taşeron firmanın bağımsız bir organizasyon yapısına sahip olmadığı ve işverenlik yetkilerinin asıl işveren tarafından kullanıldığı gözetilerek, iş müfettiş raporunun hukuka uygun bulunduğu ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalılar arasındaki hizmet alım sözleşmesi kapsamındaki ilişkinin muvazaaya dayanıp dayanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı kurum ile dava dışı şirket arasındaki ilişkinin muvazaalı olmadığı ve kanunen geçerli asıl işveren-alt işveren ilişkisinin bulunduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye şirketine ait işyerinin hangi işkoluna girdiğinin tespiti.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketinin tüm faaliyetlerinin belediyenin hizmetlerini yerine getirmeye yönelik olması ve işyerinde yürütülen faaliyetlerin asıl işe yardımcı işler niteliğinde olması gözetilerek, işyerinin "Genel İşler" işkoluna girdiğine dair yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Belediye şirketine ait bir işyerinin, işkolu tespitinde hangi işkoluna dahil edileceği hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Belediye şirketlerinin, belediyelerin görev ve hizmetlerini yerine getirmek amacıyla kurulduğu ve belediye şirketine ait işyerlerinde yürütülen asıl işe yardımcı işlerin de asıl işin dahil olduğu işkolundan sayılması gerektiği gözetilerek, dava konusu işyerinin "Genel İşler" işkoluna dahil olduğuna ve ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigara üretimi yapan davalı şirket ile dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmelerin muvazaalı olup olmadığı, davacının baştan itibaren davalının işçisi sayılıp sayılamayacağı ve bu durumda davacının işçilik alacaklarının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmelerin, davacı işçinin asıl işverenin işçileri ile aynı işi yapması, emir ve talimatları asıl işverenden alması, işe alım ve işten çıkarmalarda asıl işverenin yetkili olması, forkliftlerin asıl işveren tarafından sağlanması gibi hususlar değerlendirildiğinde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen asıl işveren-alt işveren ilişkisinin unsurlarını taşımadığı ve muvazaalı olduğu gözetilerek direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sigara üretimi yapan davalı şirket ile dava dışı şirketler arasında yapılan alt işverenlik sözleşmesinin muvazaalı olup olmadığı, davacının baştan itibaren davalının işçisi sayılıp sayılamayacağı ve bu bağlamda işçilik alacaklarının olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işveren ile dava dışı şirketler arasında yapılan sözleşmelerin, davacı işçinin asıl işin bölünemez bir parçası olan ve uzmanlık gerektirmeyen bir işte çalıştırılması, emir ve talimatları davalı işverenden alması, işe alım ve işten çıkarmalarda davalı işverenin söz sahibi olması, forklift temininin davalı işveren tarafından sağlanması gibi hususlar gözetildiğinde, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesine göre geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulmadığı, muvazaa bulunduğu ve davacının baştan itibaren davalının işçisi sayılması gerektiği gerekçesiyle direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı kamu iktisadi teşekkülü ile dava dışı şirketler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının asıl işveren işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ’nin 4628 sayılı Enerji Piyasası Kanunu’nun 15. maddesi hükmüne rağmen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesindeki alt işverenlik ilişkisine dair sınırlamalara ve muvazaa hükümlerine tabi olduğu, davalı tarafından kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Davalı EÜAŞ ile dava dışı şirketler arasında kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olup olmadığı ve davacının EÜAŞ işçisi sayılıp sayılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı EÜAŞ’nin 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 15. maddesi hükmüne rağmen 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesindeki alt işverenlik ilişkisine dair sınırlamalara ve muvazaa yaptırımına tabi olduğu, davalı tarafından kurulan alt işverenlik ilişkisinin muvazaalı olduğu ve davacının başlangıçtan itibaren EÜAŞ işçisi sayılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmış, hükmedilen miktarlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.