Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Bölünmüş Alacak”
- Uyuşmazlık: Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesi kapsamında, tasfiyeye dahil edilecek mallar, bu malların tasfiyedeki değeri, kişisel mal savunması, ıslah talebi, hükmün kapsamı, vekâlet ücreti ve usuli kazanılmış hak hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, faizin başlangıç tarihi, değer artış payı alacağı ve vekâlet ücretine ilişkin hatalar tespit edilmiş, ancak bu hususlar düzeltilerek onanabilecek nitelikte olduğundan, 6100 sayılı HMK'nın 370/2. maddesi gereğince karar düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Vefat eden eş adına kayıtlı taşınmazlar üzerinde sağ kalan eşin tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde katkı payı ve katılma alacağı taleplerinin miktarı ve davalıların sorumluluk oranı.
Gerekçe ve Sonuç: Sağ kalan eşin katkı payı ve katılma alacağı taleplerinde, Bölge Adliye Mahkemesinin alacak miktarını doğru hesapladığı, davalı mirasçıların sorumluluk oranını miras payları ile sınırlı tuttuğu ve tapu iptali ve tescil talebinin reddine ilişkin hukuki değerlendirmelerinin yerinde olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında açılan katkı payı ve katılma alacağı davalarında, edinilmiş mallara katkı oranlarının belirlenmesi ve hesaplama yöntemine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi'nin, edinilmiş mallara katkı oranlarının belirlenmesinde ve özellikle kooperatif ödemelerinin güncellenmesinde, tarafların çalışma ve gelir durumlarını yeterince değerlendirmeyerek hatalı hesaplama yaptığı, ayrıca mal rejiminin uygulanma tarihi ve usulü kazanılmış haklar gözetilmeden karar verdiği gerekçesiyle kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Ölümle sona eren evlilik birliğinde, edinilmiş mallara katkı payı alacağı istemine ilişkin yargılamada, katkı payı oranının belirlenmesi, tasfiyeye dahil edilecek mallar, malların değerinin tespiti ve miras payının mahsubu hususlarında yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tasfiyeye konu bazı taşınmazların mal rejimi sona ermeden önce elden çıkarılmış olması, katkı payı oranının belirlenmesinde eşin ilk evliliğinden olan çocuklarının giderlerinin dikkate alınmaması, taşınmaz değerlerinin tespitinde davanın açıldığı tarihin esas alınmaması ve terekeye ait alacak miktarından davalıların miras payı oranında hak sahibi olduğunun gözetilmemesi nedeniyle karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Bozma ilamına uyan mahkemenin, bozma kapsamı dışında kalan ve usuli kazanılmış hak doğuran konularda da hüküm kurup kuramayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uymasıyla bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yoluyla da usuli kazanılmış hak doğabileceği, bu nedenle bozma kapsamı dışında kalan hususlarda yeniden hüküm kurulamayacağı gözetilerek hüküm kısmen bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından davalıya satıldığı iddia edilen dairenin satış bedelinin ödenip ödenmediği ve iskan giderlerinden kimin sorumlu olduğu hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, davacının bağımsız bölümü alacağın temliki hükümlerine göre satabileceği ve davalının rızasıyla 3. kişiye devredildiği kabul edilmiş ancak 21/03/2013 tarihli sözleşme ile bu sözleşmenin eki niteliğinde olan 31/03/2013 tarihli devir sözleşmesi hükümleri değerlendirilmeden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görülerek, sözleşmelerin geçerliliği gözetilerek bakiye borç yönünden davanın kabulüne, iskan bedeli yönünden ise davalı tarafından ödenip ödenmediğinin araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Miras bırakan eş ile birlikte yaşanılan taşınmaz üzerinde katılma alacağına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması talebiyle açılan davada, taşınmazın aile konutu olup olmadığı, ispat yükü ve görevli mahkeme uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mülkiyet hakkı talep edilen taşınmazın aile konutu olduğunun ispat yükünün davacı eşte olduğu ve mahkemenin bu hususta ispat yükünü hatalı belirlediği, ayrıca döviz cinsinden alacakların güncel kur üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınması gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmaza kadın eşin ziynet eşyaları ile katkı yapıp yapmadığı ve bu katkı nedeniyle katkı payı alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı kadının düğün takıları ile ilk önce araç alındığı, bu aracın satılarak 4 numaralı bağımsız bölümün kadın adına alındığı, sonrasında bu taşınmazın satılarak elde edilen gelirle 14 numaralı bağımsız bölümün alındığı, davalı erkeğin kadına ziynet eşyası aldığına dair iddiasını ispatlayamadığı ve hayatın olağan akışına göre kadının ziynetleri ile 14 numaralı bağımsız bölüme katkı yaptığı kabul edilerek katkı payı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Boşanma davasına bağlı olarak açılan mal rejiminin tasfiyesi davasında, katkı payı ve katılma alacağı taleplerinin kapsamı ve hesaplanması uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Evlilik birliği içinde edinilen mallara ilişkin davacı kadının katkı payı ve katılma alacağı taleplerinde, şirket hissesi, taşınmazlar ve araçların edinilme şekli, edinilmiş mal statüsü, tarafların kişisel mallarından yapılan katkılar, banka hesap hareketleri ve mal rejiminin sona erme tarihi gibi hususlar gözetilerek, yerel mahkeme kararını uygun bulan istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası sonrasında, katkı payı, katılma alacağı ve malların değer tespiti uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararında, hukuka aykırılık, usul hatası veya delillerin değerlendirilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gözetilerek, temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacıların muris muvazaası iddiasıyla açtıkları tapu iptal ve tescil davasında, Altınoluk ilçesinde bulunan bir taşınmaz hakkında karar verilmemesi ve feragat edilen kısım için düşük dava değeri belirtilmesi nedeniyle harç ve vekalet ücretine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bozma ilamında belirtilen hususlara uygun işlem yapıldığı ve davalıların temyiz itirazlarının yerinde olmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. Karşı oyda ise, davanın değerinin doğru tespit edilmemesi ve feragat edilen kısım için düşük bedel gösterilerek davalı lehine düşük vekalet ücreti hükmedilmesinin hatalı olduğu, hakimin resen dava değerini belirlemesi ve eksik harcı tamamlatması gerektiği belirtilerek kararın bozulması gerektiği ifade edilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davası kapsamında katkı payı ve katılma alacağı istemine ilişkin olarak, edinilmiş mallara katkı oranı, kişisel mal savunması ve mal rejimi sözleşmesinin geçerliliği hususlarında ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı tarafından ileri sürülen kişisel mal savunmasının ve mal ayrılığı sözleşmesinin geçerliliği iddiasının kanıtlanamaması, davacının ise çalıştığı dönemlere ait gelirlerinin ve katkı payı oranının belirlenmesi, edinilmiş malların değerinin tespiti ve davalıya babasından bağış yoluyla intikal ettiği iddia edilen taşınmazların satış yoluyla edinildiğinin tespit edilmesi gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.