Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Benzer Olay Şartı”
- Uyuşmazlık: Sanığın, çeşitli kişilere gönderdiği mektuplarla kamu görevlisine karşı görevinden dolayı hakaret, iftira ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarını işleyip işlemediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın bazı mektupları yazıp gönderdiği sabit olsa da, hakaret ve iftira suçlarının unsurlarının oluşmadığı, diğer mektupların sanık tarafından gönderildiğine dair kesin ve yeterli delil bulunmadığı, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçundan katılanların ve zarar görenin şikayetçi olma haklarının bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin beraat kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Benzer işçilik alacakları davalarında, Bölge Adliye Mahkemeleri arasında iş sözleşmesinin devri mi yoksa feshinin mi gerçekleştiği noktasında çelişkili kararlar verilmesi nedeniyle uyuşmazlık oluşup oluşmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemeleri kararlarının, tarafların iddia ve savunmaları ile her bir davaya özgü deliller ve somut olaylar gözetilerek verildiği, kararlar arasında 5235 sayılı Kanun'un 35. maddesinde öngörülen “benzer olay” şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: TOKİ ile danışmanlık hizmeti veren şirketler arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunup bulunmadığı, işe iade davalarında TOKİ'nin de davalı gösterilip arabulucuya başvurulmasının gerekli olup olmadığı hususunda bölge adliye mahkemeleri arasında içtihat aykırılığı bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemelerince verilen kararların somut olaya özgü nitelikte olması ve dosyadaki delillerin tam olarak değerlendirilmesini gerektirmesi, içtihat aykırılığından söz edilebilmesi için gerekli olan "benzer olaylarda farklı sonuçlara ulaşılması" durumunun tespit edilememesi ve uyuşmazlığın giderilmesi talebinin her uyuşmazlığın esasına yönelik inceleme yapılmasına imkan vermemesi gözetilerek, uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Benzer işten çıkarma olaylarında, iki farklı bölge adliye mahkemesi hukuk dairesinin feshin geçerliliği konusunda farklı kararlar vermesi nedeniyle oluşan içtihat uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin farklı karar vermelerinin, her iki dosyadaki delil durumunun farklılığından kaynaklandığı, özellikle bir dosyada davacının savunmasında usulsüz işlemleri ikrar ettiği, diğer dosyada ise savunmanın farklı içerikte olduğunun tespit edilmesi gözetilerek uyuşmazlığın giderilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın nitelikli kasten öldürme ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçlarını işlediğine dair mahkûmiyet hükmünün yerinde olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanık aleyhine getirilen suçlamaların ispatı için kullanılan delillerin yetersiz ve çelişkili olması, özellikle katılanların beyanlarındaki tutarsızlıklar ve olay yerinde bulunan atış artıklarının sanığın görevinden kaynaklanabileceği ihtimali gözetilerek, şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince yerel mahkemenin mahkûmiyet kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Sanığın kasten öldürme suçuna iştirakinin TCK’nın 37. maddesi kapsamında “müşterek faillik” mi, yoksa TCK’nın 39. maddesi kapsamında “yardım eden” niteliğinde mi olduğunun belirlenmesi.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olay öncesi, sırası ve sonrasındaki davranışları, maktulü hareketsiz bırakarak saldırıya açık hale getirmesi ve fail ile birlikte hareket etmesinden, fiil üzerinde ortak hâkimiyet kurduğu ve kasten öldürme suçuna müşterek fail olarak katıldığı gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan açılan davada, bozma öncesi kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen cezanın, bozma sonrası uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen cezaya nazaran sanık lehine bir kazanılmış hak olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İddianamede sadece uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna yer verildiği, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçuna ilişkin herhangi bir iddia ve isnat bulunmadığı, bu suçtan dava açılmadığı ve iddianame kapsamındaki eylemin bu suça dönüşme ihtimalinin de bulunmadığı gözetilerek, ilk hükümde sanık lehine uygulanan cezanın kazanılmış hak olarak değerlendirilemeyeceği ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın taksirle işlediği fiil nedeniyle oğlu ve başka bir kişinin ölümü, bir kişinin de yaralanması olayında, TCK'nın 22/6. maddesindeki şahsi cezasızlık halinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın ihmali davranışı nedeniyle meydana gelen olayda, hem oğlu hem de ailevi yakınlığı olmayan bir kişinin ölümü, bir başka kişinin de yaralanması sonucunda, TCK'nın 22/6. maddesinin uygulanabilmesi için aranan "münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından mağdur olması" şartı gerçekleşmediğinden, yerel mahkemenin sanığın oğlu hakkındaki ölüm bakımından ceza verilmesine yer olmadığına dair kararı ve diğer kişinin ölümü bakımından beraat kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Trafik kazası neticesinde taksirle anne ve babasının ölümüne ve başkalarının da yaralanmasına neden olan sanık hakkında TCK'nın 22/6. maddesindeki şahsi cezasızlık halinin uygulanıp uygulanamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Taksirli hareket sonucu meydana gelen neticenin sanığın kişisel ve ailevi durumu bakımından ceza verilmesini gereksiz kılacak derecede mağduriyetine yol açması halinde ceza verilmeyeceği ancak sanık dışındaki kişilerin de aynı olayda yaralanması durumunda bu hükmün uygulanamayacağı, olayda sanığın asli kusurlu hareketiyle anne ve babasının ölümüne neden olması ve aynı olayda başkalarının da yaralanması sebebiyle TCK'nın 22/6. maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanıklara atılı uyuşturucu madde ticareti yapma suçuna ilişkin olarak yapılan arama işleminin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suçun maddi unsuru olan uyuşturucu maddelerin sanıkların üzerlerinden mi yoksa başka bir yerden mi ele geçirildiğine dair tutanakta ve tanık beyanlarında bir açıklık bulunmaması ve bu husustaki şüphenin sanıklar lehine yorumlanması gerektiği gözetilerek, uyuşturucu maddelerin hukuka uygun elde edilmediği kabul edilmiş ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı reddedilerek yerel mahkeme kararının bozulması onanmıştır. - Uyuşmazlık: Sanığın farklı zamanlarda aynı mağdura ait farklı araçlardan mazot çalması eylemlerinin zincirleme suç teşkil edip etmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın her ne kadar aynı yöntemle aynı nitelikte birden fazla suç işlemiş olsa da, eylemleri arasında geçen sürenin makul kabul edilmesine rağmen, araçların aynı mağdura ait olduğunu bilerek hareket ettiğine dair bir delil bulunmadığı, bu nedenle her bir hırsızlık eyleminin çıkan fırsatların değerlendirilmesiyle ve yeni bir suç işleme kararıyla gerçekleştirildiği gözetilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı reddedilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı kurumun davacı eczaneye kestiği cezai şart işleminin iptali ve muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.
Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın ceza dosyasının sonucunun beklenmesi gerektiği yönündeki bozma kararına rağmen, ilgili ceza dosyasının sonucunu beklemeden karar vermesi usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.