Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borç Tasfiye ve İbra Sözleşmesi”
- Uyuşmazlık: Davacı şirketin, davalı şirket ve yetkilisinin vekâletname ve borç tasfiye sözleşmesi hükümlerini kötüye kullanarak davacı şirketin mal varlığını davalı şirkete aktardığı iddiasına dayalı alacak davasında, davanın kısmen kabulü ile hükmedilen tutarın ve faizin başlangıç tarihinin doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı vekilinin, ıslah dilekçesiyle birleşen davadaki taleplerini 02.12.2002 tarihli borç tasfiye ve ibra sözleşmesinden kaynaklanan alacağa hasrettiğini beyan etmesine ve ıslah harcını da bu alacak için yatırmasına rağmen, mahkemece alacağın bir kısmı için ıslah harcı yatırılmadığı gerekçesiyle eksik hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, hükmedilen alacağa faizin işletileceği tarihin de borç ve tasfiye protokolünün imza tarihi olması gerektiği gözetilerek davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının iş akdinin feshinden sonra imzaladığı ibranamede fazla mesai ücretine ilişkin bir hak/ücret alacağının olmadığının belirtilmesi karşısında, yerel mahkemenin direnme kararında ibranameyi geçersiz sayıp fazla mesai ücreti alacağına hükmetmesinin doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: İbranamenin, 818 sayılı Borçlar Kanunu döneminde düzenlendiği ve bu dönemde geçerlilik şartlarını taşıdığı, ibraname ile davalı tarafın savunması arasında çelişki bulunmadığı, yerel mahkemenin yargılama aşamasında yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK hükümlerine göre değerlendirme yaparak ibranameyi geçersiz kabul etmesinin hatalı olduğu gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İşçinin işvereni tarafından ödenen paranın tüm işçilik alacaklarını karşılayıp karşılamadığı ve işverenin ibra iddiasının geçerli olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İşçilik alacakları ibranamesine rağmen, davalı işveren tarafından ödenen miktarın, mahkemece tespit edilen işçilik alacaklarını karşılamadığı ve ibranamenin eksik ödeme nedeniyle geçerli bir ibra sayılamayacağı gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin devamı sırasında alınan ibranameye, ibranamede belirtilen miktarların ödendiğinin ispatı olmaksızın değer verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinin devamı sırasında alınan ibranamelerin geçersiz olduğu, ibranamede belirtilen miktarların ödendiğinin ispatı için davalıdan makbuz ve şirket defterlerinde kayıt olup olmadığının sorulması, gerekirse ticari defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Fesih sonrası imzalanan ibranamenin işçinin iradesi fesada uğratılarak alındığı iddiası karşısında ibranamenin geçerli olup olmadığı ve ibranamede belirtilen miktarın mahsup edilip edilmeyeceği uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: İbraname ve bordroların birbirini doğruladığı, davacının imzasını inkâr etmediği ve irade fesadına uğratıldığı iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek, ibranamenin makbuz hükmünde kabul edilerek ibranamede yazılı miktarın mahsup edilmesi gerektiği gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Geçerli bir arsa satış sözleşmesinin ifasının belediye tarafından imar değişikliğine gidilmesi sebebiyle imkânsız hale gelmesi üzerine açılan rayiç bedel davasında, davacıya daha önce yaptığı ödemenin iade edilmesinin borcu sona erdirip erdirmediği hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, belediyenin ihtar yazısı üzerine daha önce ödediği bedelin güncellenmiş halini talep etmesi ve bu tutarı herhangi bir ihtirazi kayıt koymadan alması, ödenen miktar ile gerçek zarar arasında açık bir orantısızlık bulunması ve davacının ibra iradesinin de bulunmaması gözetilerek, yapılan ödemenin borcu sona erdirmediği, davalının arsanın ifa imkansızlığı anındaki rayiç bedelinden sorumlu olduğu gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin devri halinde, devreden işverendeki çalışmaya ilişkin düzenlenen ibranamenin davalı işveren nezdindeki kıdem tazminatı hesabına etkisinin olup olmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinin devri halinde, kıdeme esas hizmet süresinin hesabında devreden işverendeki çalışma dönemine ilişkin düzenlenen ibranamenin, Dairenin ilke kararları çerçevesinde değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiği gözetilerek, ibranamenin geçerliliği ve kapsamına ilişkin inceleme yapılmadan hüküm kurulması doğru görülmeyip karar bozulmuştur. - Uyuşmazlık: İş sözleşmesinin feshinden sonra taraflar arasında imzalanan sözleşmenin ikale mi yoksa tasfiye sözleşmesi mi olduğu ve davanın reddine ilişkin hükmün bu sözleşme kapsamında doğru olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: İş sözleşmesinin feshinden sonra yapılan sözleşmenin, ikale değil, işçinin feshi kabul ettiği ve işe iade davası açmaktan örtülü olarak feragat ettiği anlamına gelen bir tasfiye sözleşmesi olarak nitelendirilmesi ve ayrıca birlikte istihdam durumunda işe iade edilecek şirketin karar hükmünde belirtilmemesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: İnanç sözleşmesi kapsamında devredilen aracın iadesi yerine bedelinin tahsili istemine ilişkin alacak davasında, taraflar arasında imzalanan ibra ve feragat protokolünün dava konusu alacağı da kapsayıp kapsamadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu aracın devrinin taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, taraflar arasında imzalanan ibra ve feragat protokolü ile sözleşme ilişkisinden kaynaklanan tüm alacak ve borçların tasfiye edildiğinin kabulü gerektiği, ancak İlk Derece Mahkemesince davacı aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacılar, davalıya teminat olarak devrettikleri taşınmazların iadesi için açtıkları tapu iptali ve tescil, menfi tespit ve tazminat davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, davalıya olan borçlarını ödemedikleri ve davalı ile imzaladıkları ibraname ve taahhütname ile borçlarını ikrar edip ödeme yükümlülüklerini yerine getirmedikleri, ayrıca irade fesadı iddialarının da hak düşürücü süre içerisinde ileri sürülmediği gözetilerek yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davaya konu protokol ile devredilen taşınmazın, borcun ifası için mi yoksa başkasının borcunu üstlenmek amacıyla mı devredildiği ve buna bağlı olarak davanın kabulünün doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, taşınmazın kefaleten devredildiğini ispatlaması gerekirken, davalıların vasıflı ikrarı nedeniyle ispat yükünün davacılarda olduğu, ibra sözleşmesinin davacıları bağlamadığı ve bu nedenle direnme kararının Özel Daire bozma kararında belirtilen gerekçelerle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı işverenin, davacı işçinin iş akdini haksız yere feshettiği iddiasıyla açılan işçilik alacakları davasında, davalı tarafından sunulan ibranamenin geçerliliği ve davacının alacaklarının miktarı.
Gerekçe ve Sonuç: İbranamenin, Borçlar Kanunu'nun 420. maddesinde öngörülen şartları taşımadığı, ibra konusu alacakların türü ve miktarlarının açıkça belirtilmediği ve ödemenin banka aracılığıyla yapılmadığı gözetilerek, ibranamenin geçersiz olduğuna, mahsubu kabil ödeme yapıldığına ve davacının bakiye alacaklarının tespiti için davanın bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.