Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Borçlar Kanunu 227”
- Uyuşmazlık: Satım sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı mal nedeniyle açılan davada, mahkemenin terditli hüküm kurup kuramayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, ayıplı mal nedeniyle seçimlik haklarından ikisini (ayıpsız misliyle değişim veya bedel iadesi) alternatifli olarak talep etmesi üzerine mahkemenin, davacıya hangi hakkını kullanmak istediğini sorup sonucuna göre tek bir talep hakkında karar vermesi gerekirken terditli hüküm kurmasının usule ve yasaya aykırı olması ve ayrıca ayıpsız mislin temin edilememesi halinin icra aşamasını ilgilendirmesi nedeniyle terditli hükmün infazda tereddüt yaratacağı gözetilerek yerel mahkeme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Kaçak olduğu anlaşılan aracın satış bedeli iadesi davasında, alıcının aracı kullandığı dönemden kaynaklanan yararlanmanın bedelden indirilip indirilmeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Aracın zaptına kadar alıcının zilyetliğinde kalması ve bundan yararlanması sebebiyle, Borçlar Kanunu'nun 229. maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince bu yararın tespit edilip, hükmedilen satış bedelinden indirilmesi gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Kentsel dönüşüm projesi kapsamında yapılan sözleşmeye göre davacıya teslim edilen dairenin ayıplı olması sebebiyle aynen ifa veya tazminat taleplerine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Teslim edilen dairenin ayıplı olduğunun bilirkişi raporlarıyla tespit edilmesi ve davalı tarafından yapılan ifanın Türk Borçlar Kanunu'nun 227. maddesi kapsamında ayıplı ifa niteliğinde olması gözetilerek davalı vekilinin karar düzeltme talebi reddedilmiş ve Yargıtay'ın önceki onama kararı korunmuştur. - Uyuşmazlık: Davalı işveren tarafından yapılan avans ödemelerinin davacının işçilik alacaklarından mahsup edilip edilemeyeceği ve davacının raporlu olduğu sürelerin hizmet süresine dahil edilip edilmeyeceği hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı işverenin avans ödemeleri yaptığı ve davacının bu avansları kapattığını ispatlamadığı, ayrıca davacının raporlu olduğu sürelerin tam olarak tespit edilmediği ve bu sürelerin hizmet süresine etkisinin değerlendirilmediği gözetilerek, yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında gerçekleşen ticari satıma konu makinelerin ayıplı olması nedeniyle açılan davada, Türk Borçlar Kanunu'nun 231. maddesinde öngörülen iki yıllık zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı satıcının, ayıplı makineleri değiştirmek suretiyle ayıbı kabul etmesi ve sürekli servis hizmeti vererek ağır kusurlu davranması nedeniyle, Türk Borçlar Kanunu'nun 225/1. maddesi uyarınca iki yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamayacağı gözetilerek, davanın zamanaşımı süresi içinde açıldığı kabul edilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesinin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Satın alınan traktörün ayıplı olması nedeniyle açılan misli ile değişim davasında, üretici firma aleyhine davanın açılıp açılamayacağı hususu.
Gerekçe ve Sonuç: Davanın genel mahkemede görülmesi nedeniyle Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a dayanılarak çıkarılan ... Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik hükümlerinin uygulanamayacağı ve Türk Borçlar Kanunu'nun ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre üretici firmanın davada taraf ehliyetinin bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Boşanma davasında, mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen malvarlığına kadının ev işleri ve çocuk bakımı ile yaptığı katkının, Türk Medeni Kanunu'nun 227. maddesi anlamında katkı sayılıp sayılmayacağı ve bu kapsamda katılma alacağına hak kazanıp kazanmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen malların, yeni Türk Medeni Kanunu ile getirilen edinilmiş mallara katılma rejimine koca için kişisel mal olarak girdiği, kadının ev işleri ve çocuk bakımının ise 4721 sayılı TMK m. 227 anlamında bir katkı olarak değerlendirilemeyeceği ve bu sebeple kadının söz konusu mallara dair katılma alacağı talebinde bulunamayacağı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan adi ortaklık sözleşmesinin fiilen uygulanıp uygulanmadığı ve buna bağlı olarak tasfiye işlemlerinin yapılıp yapılmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkemece, davacı tarafından teklif edilen ve davalı tarafından eda edilen yeminin kesin delil olarak kabul edilmesi hatalı olup, ispat yükü davacıya yüklenmemesi, ayrıca yemin metni ve usulüne ilişkin hükümlere aykırılık ve adi ortaklığın tasfiyesi işlemlerinin TBK hükümlerine göre yapılmaması hususları gözetilerek, direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Satın alınan aracın ayıplı çıkması nedeniyle alıcının sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebine karşılık, satıcının ayıp bulunmadığı savunmasıyla oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, ayıplı mal nedeniyle TBK m.227’de düzenlenen seçimlik hakları arasında yer alan sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebinde bulunması ve bu talebinde ısrarcı olması gözetilerek, istinaf mahkemesinin davacı lehine verdiği bedel iadesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından satın alınan otel rezidans dairesinin hukuki ayıplı olması nedeniyle sözleşmeden dönülmesi ve ödenen bedelin iadesi talebinin kabul edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Dairenin otel rezidans olarak işletilmesinin mümkün olmaması nedeniyle hukuki ayıplı olduğu, davacının Türk Borçlar Kanunu'nun 227/1. maddesi uyarınca sözleşmeden dönme hakkını kullandığı ve yargılama sırasında ileri sürülmeyen hususların temyiz aşamasında ileri sürülemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.