Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Ceza Politikası”
- Uyuşmazlık: Kullanmak amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık hakkında hapis cezası verilmesine rağmen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine yer verilmemesinin hukuka uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın daha önce aynı suçtan dolayı tedavi ve denetimli serbestlik tedbirlerine uymadığı, ayrıca başka suçlardan da sabıkası olduğu ve halen devam eden çok sayıda davasının bulunduğu gözetilerek, yerel mahkemenin sanık hakkında sadece hapis cezasına hükmetmesinin ve tedavi tedbirine yer vermemesinin kanuni ve yeterli gerekçeye dayandığı değerlendirilerek Yargıtay 10. Ceza Dairesinin bozma kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: PKK propagandasının yapıldığı bir gösteride örgüt liderinin resminin bulunduğu bir posteri taşıyan sanığın eyleminin, 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 33/1. maddesi ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun 7/2. maddesi kapsamında değerlendirilerek, TCK'nın 44. maddesindeki fikri içtima hükümleri uyarınca mı yoksa özel norm-genel norm ilişkisi gözetilerek mi cezalandırılacağı hususunda oluşan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın eyleminin, 2911 sayılı Kanun'daki düzenlemeye göre daha özel unsurlar içeren ve olaya ilişkin özel bir cezalandırma iradesi taşıyan 3713 sayılı TMK'nın 7/2. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, bu nedenle 2911 sayılı Kanun'un 33/1. maddesinin uygulanma imkânı bulunmadığı ve bu maddeye dayanılarak TCK'nın 220/6. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleme suçundan ayrıca ceza verilemeyeceği gözetilerek, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine ve Özel Daire'nin bozma kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Sermaye şirketinin iflasını istememe suçunda, 6763 sayılı Kanun ile değişik CMK'nın 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaştırma hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 6763 sayılı Kanun ile CMK'nın 253. maddesinde yapılan değişiklikle "etkin pişmanlık" ibaresinin çıkarılması sonucu İİK m. 345/a'da düzenlenen ve takibi şikayete bağlı olan "sermaye şirketinin iflasını istememe" suçunun da artık uzlaştırma kapsamına girdiği, uzlaştırmanın soruşturma ve kovuşturmada öncelikle uygulanması gereken bir kurum olduğu ve İİK m. 354'teki özel etkin pişmanlık hükmünün yerini almadığı gözetilerek yerel mahkeme hükmü bozulmuştur. - Uyuşmazlık: 7406 sayılı Kanun ile TCK'nın 86/2. maddesine eklenen "suçun kadına karşı işlenmesi halinde cezanın alt sınırı altı aydan az olamaz" hükmünün, 18 yaşından küçük kadınlara karşı işlenen basit yaralama suçlarında uygulanıp uygulanmayacağı konusunda bölge adliye mahkemeleri ceza daireleri arasında görüş ayrılığı bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 7406 sayılı Kanun'un gerekçesinde kadına karşı şiddetin önlenmesi amacıyla yapılan değişiklikte mağdurun yaşıyla ilgili bir sınırlama yapılmadığı, nüfus kaydında kadın olarak kayıtlı herkesin bu düzenlemenin korumasından yararlanması gerektiği ve Anayasa Mahkemesi’nin de bu düzenlemenin eşitlik ilkesine aykırı olmadığı yönündeki kararı gözetilerek, 18 yaş altı kadın mağdurlar için de TCK 86/2’deki ceza alt sınırının uygulanması gerektiği yönündeki görüş doğrultusunda uyuşmazlık giderilmiştir. - Uyuşmazlık: Sanığın, taşıt kredisiyle satın alıp banka lehine rehinli olan aracı, kredi borcunu ödeyemeyince başkasına devretmesi ve aracın daha sonra kaza yapması nedeniyle oluşan zararın, muhafaza görevini kötüye kullanma suçunu oluşturup oluşturmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suça konu aracın, özel hukuk sözleşmesiyle sanığa teslim edilmiş olması ve yetkili kamu otoritesi tarafından resmen teslim edilmemiş olması nedeniyle, muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Taksirle ölüme neden olma suçundan sanığa verilen hapis cezasının TCK'nın 50. maddesi uyarınca adli para cezasına çevrilip çevrilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Sanığın olaydan hemen sonra ambulans çağırması, kolluk kuvvetlerine teslim olması, ölenin yakınlarının zararlarını gidermesi, vicdan azabı çektiğini belirtmesi, pişmanlık duyması, sabıkasının bulunmaması ve yargılama sürecindeki olumlu tutum ve davranışları nazara alınarak, yerel mahkemenin hapis cezasını adli para cezasına çevirmemesinin dosya kapsamına uygun düşmediği gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçundan mahkum olan sanık hakkında TCK'nın 58/9. maddesinin uygulanıp uygulanamayacağı ve 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan verilen hükümde aynı Kanun'un 12/3. maddesinin uygulanmasının isabetli olup olmadığı hususları.
Gerekçe ve Sonuç: Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte yardım etme suçunun, örgüt üyeliğinden farklı ve bağımsız bir suç tipi olduğu, yardım eden kişinin örgüt mensubu sayılamayacağı ve bu nedenle TCK'nın 58/9. maddesindeki mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik hükmünün uygulanamayacağı; ayrıca, sanığın örgüt üyesi olmadığından 6136 sayılı Kanun'un 12/3. maddesindeki ceza artırım hükmünün de uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme hükmünün kısmen bozulmasına, TCK 58/9 ve 6136 sayılı Kanun 12/3 hükümlerinin çıkarılarak düzeltilmesine ve sanığın tahliyesine karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı örgüte yardım etme suçundan hükümlü sanıklar hakkında TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte yardım etme suçunun TCK m.220/2'de düzenlenen örgüte üye olma suçundan farklı ve bağımsız bir suç tipi olduğu, bu suçtan hükümlü olanların TCK m.6/1-j'de tanımlanan "örgüt mensubu suçlu" kapsamında olmadığı gözetilerek, sanıklar hakkında TCK'nın 58/9. maddesinin uygulanması suretiyle verilen hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla kurulmuş silahlı örgüte yardım etme suçundan mahkum olan sanıklar hakkında TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte yardım etme suçunun, örgüt üyeliğinden farklı ve bağımsız bir suç tipi olduğu, bu suçtan mahkum olanların TCK'nın 6. maddesinde tanımlanan "örgüt mensubu suçlu" sayılamayacağı ve bu nedenle de TCK'nın 58/9. maddesindeki mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bu hususta bozulmasına, ancak yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi suretiyle hükümlerin düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüte yardım etme suçundan mahkum olan sanıklar hakkında TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanıp uygulanmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç örgütüne yardım etme suçunun, örgüt üyeliğinden farklı ve bağımsız bir suç tipi olduğu, bu suçtan mahkum olanların TCK'nın 6/1-j maddesinde tanımlanan "örgüt mensubu suçlu" sayılamayacağı ve bu nedenle de TCK'nın 58/9. maddesindeki mükerrirlere özgü infaz rejimi hükmünün uygulanamayacağı gözetilerek, yerel mahkeme hükmü düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte yardım etme suçundan mahkûm olan sanık hakkında, örgüt mensubu suçlu olarak kabul edilerek TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasının doğru olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Suç işlemek amacıyla örgüte yardım etmenin TCK 220/2'deki örgüt üyeliğinden farklı ve bağımsız bir suç tipi olduğu, yardım eden kişinin örgüt üyesi veya TCK 6/1-j'deki "örgüt mensubu suçlu" sayılamayacağı, dolayısıyla TCK 58/9'un uygulanamayacağı gözetilerek yerel mahkeme kararının bu kısım yönünden bozulmasına, ancak yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususun düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Haksız tutuklama nedeniyle maddi tazminat belirlenirken, davacının vergi dairesine beyan ettiği düşük gelirin mi yoksa asgari ücretin mi esas alınması gerektiği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının gerçek gelir kaybının tespiti için tutukluluk süresince işyerinin açık olup olmadığının ve gelir elde edilip edilmediğinin araştırılması, elde edilen gelirin asgari ücretten düşük olması halinde ise en azından asgari ücret üzerinden tazminat hesaplanması gerektiği gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.