Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Dava Tebliği”
- Özet bulunamadı.
- Uyuşmazlık: Usulsüz tebligat yapılan icra takibine dayalı tahliye davasında, dava dilekçesinin usulüne uygun tebliği ile borçlunun usulsüz tebligata muttali olmasının, davaya etkisinin ne olacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca usulüne aykırı tebligatın muhatabın tebliğe muttali olması halinde geçerli sayılacağı ve usulsüz tebligata muttali olan borçlunun icra dairesine itirazda bulunmaması halinde takibin kesinleşeceği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Hakim aleyhine açılan tazminat davasında, davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden görevsizlik kararı verilip verilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmeden görevsizlik kararı verilebileceği, HMK'nın 138. maddesi uyarınca dava şartları ve ilk itirazların dosya üzerinden incelenebileceği ve bunun hukuki dinlenilme hakkına aykırı olmadığı gözetilerek ilk derece mahkemesi sıfatıyla Yargıtay 4. Hukuk Dairesince verilen görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davalı şirkete dava dilekçesi ve duruşma davetiyesinin Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve buna bağlı olarak taraf teşkili sağlanıp sağlanmadığı uyuşmazlığı.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinin son fıkrası uyarınca ticaret siciline kayıtlı adresteki değişikliklerin bildirilmemesi halinde, bu adrese yapılacak tebliğlerin geçerli sayılacağı, davalı şirketin ticaret siciline bildirdiği adres ile dava dilekçesindeki adresin aynı olması ve önceki bir davada da aynı adrese yapılan tebligata davalının itiraz etmeden katılması sebebiyle, dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği ve taraf teşkili sağlandığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun tebliğ edilip edilmediği ve davalının hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilip edilmediği.
Gerekçe ve Sonuç: Davalının usulsüz tebligata rağmen yargılamadan haberdar olarak cevap dilekçesi vermesi ve boşanma hükmünü temyiz etmeyerek kesinleştirmesi nedeniyle, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edilmediği gözetilerek direnme kararı onanmış, ancak fer'i konulara ilişkin temyiz incelemesi için dosya Özel Daireye gönderilmiştir. - Uyuşmazlık: Kadastro tutanağına askı ilan süresi içerisinde itiraz etmeyen Hazine'nin, daha sonra Kadastro Mahkemesinde dava açıp açamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 5304 sayılı Kanun ile değişik geçici 5. maddesindeki askı ilanının, itiraz edenlere tebliğ hükmünde olduğu ve itiraz etmeyenlere dava açma hakkı vermeyeceği şeklindeki yerel mahkemenin görüşünün, kanun koyucunun amacına ve 3402 sayılı Yasanın amir hükümlerine aykırı olduğu, aksine, kadastro tutanağının askı ilanının herkese Kadastro Mahkemesinde dava açma hakkı tanıdığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Davacı tarafından dava dilekçesi ve duruşma gününün davalıya tebliği için gerekli posta giderinin yatırılmaması nedeniyle, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı, dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği için gerekli posta giderini yatırmadığından ve HUMK m. 415'teki re'sen araştırma kuralının uygulanamayacağı, davanın taraflarca hazırlanması ilkesinin geçerli olduğu, Tebligat Kanunu m. 5'e göre de tebligat giderini yatırmayanın talebinden vazgeçmiş sayılacağı gözetilerek yerel mahkemenin davanın açılmamış sayılmasına dair direnme kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında erkeğin kusur durumu, boşanma ve fer'ilerine dair hükümlerin yerindeliği ve dava dilekçesinin tebliğinin usulüne uygunluğu uyuşmazlık konusudur.
Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki tüm deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile ilgili hukuk kuralları değerlendirildiğinde, davalı erkeğin dava dilekçesinin tebliğine dair itirazının ilk derece mahkemesinde ileri sürülmemiş olması ve usul/esasa ilişkin diğer temyiz itirazlarının da kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmaması gözetilerek, istinaf mahkemesinin boşanmaya ve fer'ilerine hükmeden ilk derece mahkemesi kararını onayan kararı onanmıştır. - Uyuşmazlık: Limited şirket ortağına, şirketin prim ve işsizlik sigortası primi borçları nedeniyle, şirket alacağının tahsil edilemez olduğunun araştırılması yapılmadan ödeme emri gönderilip gönderilemeyeceği.
Gerekçe ve Sonuç: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun'un 35. maddesinde yer alan "tahsil edilemeyen" ve "tahsil edilemeyeceği anlaşılan" amme alacağı tanımları ve takip hukuku ilkeleri gözetilerek, limited şirketin malvarlığının araştırılması yapılmadan ortağa ödeme emri gönderilemeyeceği, bu araştırmanın takip aşamasında Kurum tarafından yapılması gerektiği ve yapılmayan araştırmanın yargılama aşamasında mahkemece yapılamayacağı gerekçesiyle yerel mahkemenin direnme kararı, ödeme emirlerinin iptali yerine davacı adına gönderilen ödeme emirlerinin iptali şeklinde düzeltilerek bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Usulsüz tebligat nedeniyle icra takibine dayalı tahliye davasının reddine ilişkin kararın temyizi.
Gerekçe ve Sonuç: Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebligat usulsüz olsa dahi muhatabın tebliğe muttali olması halinde tebligatın geçerli sayılacağı, davalı borçlunun tahliye istemli dava dilekçesinin tebliği ile icra takibindeki usulsüz tebliğe muttali olduğu ve buna rağmen süresinde itirazda bulunmadığı gözetilerek yerel mahkemenin direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.