Özet: İcra takibine maruz kalan borçlu, vekil marifetiyle takibe itiraz ettiğinde, itiraz üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak için alacaklının açacağı itirazın iptali davasında dava dilekçesinin asıla tebliğ edilmesi gerekmektedir.
Karar Arşivi
Yargıtay içtihatlarına hızlı erişim
Arama Sonuçları
“Derdest Davayla Sınırlı İhya”
- Uyuşmazlık: Şirket ihyası istemine ilişkin davada, ihyanın kapsamının (tam ihya mı yoksa derdest davayla sınırlı ihya mı olduğu) ve tasfiye memuru atanması gerekip gerekmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının derdest davayla sınırlı ihya talep etmesine rağmen mahkemenin tam ihyaya karar vermesi ve ek tasfiye amacıyla talep edildiği halde tasfiye memuru atamaması doğru görülmeyerek, ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur. - Uyuşmazlık: Geçici 7. maddeye göre terkin edilen ve sonradan derdest davayla sınırlı ihya edilen şirkete tasfiye memuru atanması gerekip gerekmediği.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı TTK'nın Geçici 7. maddesine göre terkin edilen şirketlerin, derdest davayla sınırlı ihyası halinde dahi, yasanın amacı ve 547. maddeye paralellik gözetilerek tasfiye memuru atanması gerektiği gerekçesiyle, tasfiye memuru atanmasını reddeden yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, daha önce ihyasına karar verilmiş bir şirketin ihyası davası açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, davacı tarafından açılan bir başka davada zaten ihyasına karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiş olduğundan, davacının şirketin ihyası için tekrar dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi’nin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Daha önce genel olarak ihyasına karar verilmiş bir şirket için, özel bir alacak için tekrar ihya davası açılıp açılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Şirketin daha önce herhangi bir davayla sınırlı olmaksızın ihyasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, dolayısıyla davacının tekrar ihya davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, daha önce ihyasına karar verilmiş bir şirketin ihyası davasını açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, başka bir dava dosyası kapsamında ihyasına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, dolayısıyla davacının tekrar ihya davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Terkin edilmiş bir limited şirketin, alacaklısı tarafından açılan dava nedeniyle ihyasının talep edilip edilmeyeceğine ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının, terkin edilmiş şirkete karşı açtığı davanın derdest olması ve bu davaya devam edilebilmesi için şirketin ihyasının gerekliliği gözetilerek, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddine ve şirketin ihyasına dair karar onanmıştır. - Uyuşmazlık: 6102 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesine dayalı olarak re'sen terkin edilen şirketin ihyası davasında yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden alınıp alınmayacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesinin onbeşinci fıkrası uyarınca davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yargılama giderlerine ilişkin hükümleri düzeltilerek onanmıştır. - Uyuşmazlık: Daha önce ihyasına karar verilmiş bir limited şirketin, aynı davacı tarafından tekrar ihyası talebiyle açılan davanın hukuki yararı bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şirketin daha önceki bir kararla ihyasının sağlanmış ve ticaret sicil kaydının faal hale gelmiş olması nedeniyle davacının tekrar ihya davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6102 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesine dayalı olarak resen terkin edilen limited şirketin ihyası davasında husumetin kime yöneltileceği ve tasfiye memuru atanıp atanmayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesine göre resen terkin edilen şirketlerin ihyası davalarında husumetin ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiği ve şirket ortaklarına husumet yöneltilemeyeceği, ayrıca bu durumda tasfiye memuru atanmasının da gerekmediği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Tasfiye edilerek ticaret sicilinden terkin edilen şirketin ihyası davasında davacının hukuki yararının bulunup bulunmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şirketin daha önce açılan başka bir ihya davası ile genel olarak ihyasının sağlanmış ve bu kararın kesinleşmiş olması nedeniyle, davacının sonradan açtığı bu ihya davasında hukuki yararının olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: 6102 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesi uyarınca sicilden resen terkin edilen şirketin ihyası talebi üzerine, ihyanın hangi kapsamda yapılacağı hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: 6102 sayılı Kanun'un geçici 7. maddesi kapsamında terkin edilen şirketlerin ihyası davalarında, alacaklının amacına ek tasfiye ile ulaşmasının mümkün olduğu hallerde ihyanın, açılan dava ile ortaya çıkan hukuki ihtilafın giderilmesi amacıyla sınırlı olması gerektiği ve somut olayda da ihyanın derdest davayla sınırlı tutulması gerektiği gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının hükmünün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. - Uyuşmazlık: Davacının, daha önce ihyasına karar verilmiş bir şirketin tekrar ihyası talebinde bulunmasının hukuki yararının olup olmadığı.
Gerekçe ve Sonuç: Şirketin daha önceki bir kararla ihyasının sağlanmış ve bu karar kesinleşmiş olması nedeniyle, davacının tekrar ihya talebinde bulunmasının hukuki yararının olmadığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Nitelikli Kararlar
Özenle seçilmiş, referans niteliğindeki kararlar
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: İş kazası sonucu açılan tazminat davasında, davacının talebini ıslah yoluyla artırması üzerine, ıslah edilen kısım için zamanaşımının kesilip kesilmediği hususunda ihtilaf bulunmaktadır.
Gerekçe ve Sonuç: Kısmi ıslahın yeni bir dava niteliğinde olmadığı, dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslahla artırılan miktar için de geçerli olduğu ve asıl davanın açılmasıyla zamanaşımının tüm alacak için kesildiği gözetilerek direnme kararı onanmıştır.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Miras bırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz temliğinin muris muvazaası olup olmadığı ve ecrimisil talep edilip edilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Miras bırakanın davacı dışındaki mirasçılarına yaptığı temlikler, davacıya herhangi bir temlikte bulunmaması, ölünceye kadar bakma sözleşmesine rağmen sonradan davalıya satış yapılması gibi hususlar bir bütün olarak değerlendirilerek temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığı ve muris muvazaası bulunduğu sonucuna varılarak direnme kararı bozulmuştur.
Hukuk Genel Kurulu
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacının 04.02.1997-10.12.2012 tarihleri arasında davalı apartmanda kapıcı olarak çalıştığının tespiti talebiyle açılan hizmet tespiti davasında, mahkemenin yaptığı araştırma ve incelemenin yeterli olup olmadığı ve davanın reddine ilişkin direnme kararının bozulup bozulmayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Hizmet tespiti davalarında, tarafların delilleriyle yetinilmeyip, çalışmanın varlığı her türlü delille ispat edilebileceğinden, mahkemenin re'sen araştırma yapma yükümlülüğü bulunduğu, somut olayda ise tanık beyanları arasında çelişkiler olduğu, komşu işyeri çalışanları ve diğer apartman sakinlerinin dinlenilmesi, davacının eşinin aynı dönemdeki diğer çalışmalarının niteliğinin ve davacının çalışmasının tam zamanlı veya kısmi zamanlı olduğunun araştırılması gerektiği gözetilerek direnme kararı bozulmuştur.
Yeni Kararlar
Arşive yeni eklenen kararlar
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: Davacı tarafından istinaf edilen alacak davasında, temyiz incelemesinin miktar yönünden yapılıp yapılamayacağı.
Gerekçe ve Sonuç: Davacı tarafından temyiz edilen miktarın, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi itibariyle geçerli olan kesinlik sınırının altında kalması nedeniyle, 6100 sayılı HMK'nın 362. ve 366. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile kadroya geçen işçinin, kadroya geçiş esnasında imzalanan belirsiz süreli hizmet sözleşmesi ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre ücretinin nasıl belirleneceği ve davalı idarenin eksik ücret ödemesinin olup olmadığı hususunda çıkan uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Hem belirsiz süreli hizmet sözleşmesi hem de toplu iş sözleşmesi hükümleri birlikte değerlendirilerek davacının ücreti belirlenmeli ve eksik ödeme yapıldığı sonucuna varılarak, ilk derece ve bölge adliye mahkemesi kararlarının usul ve yasaya uygunluğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve kararın onanmasına hükmedilmiştir.
9. Hukuk Dairesi
AI Özeti
Uyuşmazlık: 696 sayılı KHK ile sürekli işçi kadrosuna geçirilen davacının, kadroya geçiş tarihini müteakip, ücretinin hesabında hangi düzenlemelerin esas alınacağı ve talep ettiği ücret farkı alacağının olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.
Gerekçe ve Sonuç: Davacının 01.11.2020 tarihinden itibaren yetkili sendika ile işveren arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği, ancak bu sözleşmenin ücret zammı hükmünden değil, diğer hükümlerinden yararlanabileceği, bu nedenle de davacının 31.10.2020 tarihi itibariyle hak edilen ücret miktarının aynen korunarak 01.11.2020-31.12.2020 tarihleri arasındaki ücret farkı alacağının hesaplanması gerektiği gözetilerek, yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İçtihadı Birleştirme Kararları
Özet: Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine konu taşınmazın, tapuda yükleniciye devredilmesi ve yüklenicinin de arsa payı veya bağımsız bölümleri üçüncü kişilere satması veya ipotek tesis etmesinden sonra, sözleşmenin geçersizliğinin tespiti veya geriye etkili olarak feshedilmesi hâlinde; üçüncü kişilerin tapuya güvenerek ve iyiniyetli olarak aynî hak edindikleri İddialarının dinlenmesi, dolayısıyla iktisap edilen mülkiyet veya ipotek hakkının korunması gerekir, ancak somut olaya göre üçüncü kişilerin iyiniyetli olmadıklarının anlaşılması hâlinde taşınmazlar arsa sahibine dönebilecektir.
Özet: Kooperatifler/Yapı Kooperatifleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu kapsamında tacir sayılırlar.
Özet: Rehinle teminat altına alınmış ve ayrıca kambiyo senedine de bağlanmış alacağın tahsili amacıyla, borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda ve sıra hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile, hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı.